31 Aralık 2013 Salı

Yeni yıl..


Lena Poledica - Слике на профилу | via Facebook
 


Çok şükür 2013 den bugün kurtuluyoruz..Kıyamet kopmadığı için minnettarım çünkü artık beklemeye başlamıştım.Kötü bir yıldı.Hepimiz için,ülkemiz için,dünya için..

2014 ün geçirdiğiniz en güzel yıllardan biri olmasını dilerim,çok sağlıklı,bol aşklı,paralı,huzurlu süper bir yıl olsun inşallah.

Mutlaka bir yeni yılda yapılacaklar listesi vardır herkesin.Bende bu yıl daha erken kalkabilmeyi böylece günde 3 öğün yiyebilmeyi ve düzenli yürüyüş yapabilmeyi umuyorum:)Bunları sürekli umuyorum ama hiç başaramadım.Bir baykuştan bünyesini değiştirmesini kimse istemiyor ama bana herkes aynı şeyi söylüyor. Sanırım haklılar..Deneyeceğiz yapacak bişey yok.

Birde bu sene çocuk hakkında ciddi konuşmaların,araştırmaların vakti geldi diye düşünüyorum.Hadi hayırlısı.Dua edin nolur benim için..

Bu yılda hayatımın en büyük rengi sizlerdiniz.Zor zamanlarımda destek oldunuz,başım sıkışsa biliyordum ki konuşacak birileri hep vardı.Sizi çok seviyorum dost cankuşlarım..

MUTLU YILLAAARRR...

19 Aralık 2013 Perşembe

En Sevdiğin (mim)

Mim yapmayalı o kadar uzun zaman olmuş ki nasıl yapılır unutmuşum.Canım Miam beni mimlemiş önce bir sorulara öyle bakıp kaldım sonra eskiden ne çok mim yaptığımı nasıl zevkli olduğunu hatırladım..bakalım neler çıkacak:)

Wall Photos1-)En sevdiğin renk? Mor.Çünkü çok gizemli,farklı,çarpıcı..

2. En sevdiğin çiçek? off zor soru tam bir çiçek delisiyim.Ama lilyum bir başka sanki..

3. En sevdiğin yemek / sebze / içecek?
Acayibim ama ben tam bir sebze tutkunuyum.Börülce yemeği en sevdiğim. /Valla börülce ve bamya diyeceğim buna.Ya Egeli olduğumu bilmeyen biri okusa hemen anlar şu an:)  / hımm çok seçeneğim yok açıkçası gazlı içecekler yasak,içki zaten yasak ben tuzsuz ayran diyeyim:)


4. En sevdiğin yerli / yabancı şarkı?
Hiç bir Türkçe albüm benim için Sertab gibi kadar iyi olmamıştır.Gariptir ki en az satan albümü.Acayiplik bende sanırsam.Hayatımın şarkısı İncelikler Yüzünden..



Yabancı şarkı Carl Orf Carmina Buranadan oh fortuna:)opera fazlasıyla sevdiğim için.Bunun dışında da tuhaf bir geçiş ama Metallica Nothing else matters.
 
5. En sevdiğin komedyen?
Ferhan Şensoy.Aşığım kendisine..

6. En sevdiğin kız / erkek ismi?
 Kız Rüya.Erkek Yiğit(çocuklarım olursa isimlerinide öğrenmiş oldunuz:)

7. En sevdiğin kitap?
İşte bu baya zor.Seçim yapmam gerekirse Kafka Dönüşüm derim.

8. En sevdiğin yerli / yabancı oyuncu?

Yerli oyuncu tabi ki önce Ferhan Şensoy sonra Haluk Bilginer.Kadın olarak da Vahide Gördüm.
Yabancı oyuncu Tom Hanks,Al Pacino,Robin Wiliams.

9. En sevdiğin yerli / yabancı film?
Aşk Tesadüfleri Sever..ve tüm Türkan Şoray filmleri:)

Fight Club,The Game bide Sex and the City ler:)

10. En sevdiğin yerli / yabancı dizi?
Ezel çok ayrıydı ya..
Friends(Miam sayesinde 10 sezonu da izledim ve galiba tekrar izleyeceğim onlarsız yaşayamıyorum gibi bişey)bide Sex and the City.Muhteşem kadınlar ya..sırf Carrienin ayakkabıları için bile izlerim:)

11. En sevdiğin yerli / yabancı şehir?
İzmirim canım izmirim dünyadaki hiç bir yere değişmem..
Paris kesinlikle Paris..İnşallah gideceğim bir gün.Lonrada güzeldir ama 2.tercihim olsun.

12. En sevdiğin gazete / gazeteci?
Sözcü.Hürriyeti de okuyorum.Emin Çölaşan.Yılmaz Özdil ve Ayşe Armanı seviyorum.

13.  En sevdiğin mevsim / gün / ay?
Yaz kesinlikle alternatifsiz:)16 ağustos..

14. En sevdiğin kıyafet / kıyafet tamamlayıcısı / takı?
Ben yazın elbiseciyim başka bişey giymem desem yeri.Kışınsa kesinlikle tayt üstüne şık bluzlar kazaklar..

Ayakkabı ve çanta..ikisi de inanılmaz önemli benim için.Çanta da renk zıtlığını severim.
Takı dönem dönem değişiyor bazen yüzük bazen kolye vs.şu an kolye dönemimdeyim yazın bileklik takıntım vardı mesela:)

15. En sevdiğin makyaj malzemesi / bakım ürünü?
En sevdiğim tip soruya geldik:)Allıklarım vazgeçilmezim.Çünkü acayip kansız ve soluk beniz olduğum için allıksız bakkala bile gitmem.Favorim The Balm Cabanaboy.Bide şu an Sephoranın yeni fondöteniyle aşk yaşıyorum:)
Bakım ürünü Bence saf gülsuyu yüzde mucizeler yaratıyor bide Nivea q10 gece kremime bayılıyorum şu sıralar.

16. En sevdiğin çizgi karakter?
Ya ben Pepee yi çok seviyorum.Nasıl bişey bilmiyorum ama şarkılarını bile ezberledim çok tatlı bişey ya..

17. En sevdiğin anı?
Aslında öyle çok ki..yaşadığım her an için kendimi çok şanslı sayıyorum ama elbette canımdan çok sevdiğim adamla evlendiğim gün en güzel günümdü..o gün uyanışımı,hazırlıklarımı,yüzüme buz sürmemi(cildim canlansın diye:)kuaföre gidişimizi,ablam ve annemim kocaman gelinliğim odamı kaplarken bana giydirmeye çalışmalarını,damat bey ve ailesinin imam nikahı ve dolayısıyla heryere gecikmesini,fotoğrafçıyı sonra ucu ucuna nikaha yetişmemizi..eş ilan edildikten sonra yakınlarımızla doyasıya eğlenmemizi ve elbette balayımızı unutmam imkansız..

18. En sevdiğin özelliğin?
 Pozitifliğim dolayısıyla gelen ve herkesin şebeği olmamı sağlayan neşem.


19. En sevdiğin his?
Sağlıklı olduğumu hissetme hissi.Yani o gün ağrısız,canlı,hareketli,sorunsuz bir gün geçirebiliyorsam bu benim için en güzel hediye:)
 

20. En sevdiğin canlı?
hımm ailem hariç insanlardan çok haz etmiyorum açıkçası.Ama köpekler öyle mi ya?karşılıksız,çıkarsız,çok güzel bir sevgi..köpeğim dünyanın en güzel yaratığı bence.

ups insana cidden bitmeyecekmiş hissi veriyor.Cevaplaması çok zevkli bir mimmiş.Kimseyi mimlemiycem çünkü kimse yapmıyor sonra kaale alınmamışım hissine uğruyorum bu da sevmediğim hislerden biri:)o yüzden hoşuna giden herkes yapsın lütfen..

 

2 Aralık 2013 Pazartesi

Doğum Günü Çocuğu:)

Off..Naptım blog ben sana ya..Cidden çok ihmal edildin.Yapacak bir şey yok beni bilirsin..tipik bir yay burcuyum herşeyden sıkılabilirim.Özellikle 2 yıl sınır çizgim.2 yılda sıkılmadığım bir şey yok gibi.Toparlayıp tekrar çabalamam için zaman gerekiyor, bazen de tamamen salıyorum en gıcık yönlerimden biri.

Neyse işte doğum günümün üstünden 1 hafta geçti.Artık çok acayip yaşlıyım öyle yaşlıyım ki yaşımın dile getirilmesini bile istemiyorum.2 yıl önce bağıra bağıra şu yaşa girdim demiştim şimdi kendime bile söylemek istemiyorum.Herşeyi bırak kemik erimem bile var öyle yaşlandım:)şaka sanırsın ama değil kortizon ve hareketsizlik yaptı bunu ama tabi ben" napalım yaşlanıyorum" dedim doktoruma ,adam beni dövecekti neredeyse:)

Sana doğum günüm süperdi yemeğe çıktık filan demek isterdim ama değildi.1 ayda 2.kez gribe yakalandım doğum günümde de yapayalnız evde yattım bütün gün. Akşam dünya tatlısı kociş elinde çiçeklerle ve pastayla geldi.Neyse ki kutladım doğum günümü yani.Dünde beni Mango Outlete götürdü ve elbette muhteşem bir doğum günü haftası yaşamış oldum:)Şu Google çok tatlı ya bayıldım ekrandaki pastalara öpücükler kocime ve Google'a:)

Tabi kutlama filan güzel de, aynadaki gerçekler değişmiyor ne yazık ki.. Artan göz altı kırışıklıkları,selilütler,azalan saçlar mesela..Herşeyi geçtim de o bakışlara noluyo ya?varsay ki genç gösteriyosun ama o gözler asla 20 yaşındaki gibi bakmıyor; o yılları yaşamışsın,bilgeleşmişsin işte bitarafını da yırtsan o bakışlar ele veriyor.Amaan olsun ya bu yaşlarda güzel aslında (gençler üzülmesin:)

Napıyorum dersen blog uzuuun uzzuun annem ve babamla yaşadıktan sonra artık evimize gidelim dedik,bizim de bir evimiz vardı ya dedik ve geldik.Ben artık dışarıda bir işte çalışamayacağım gerçeğini kabullendim.Yapacak bir şey yok.Biri işe alsa beni 3.gün vazgeçer çünkü hasta olurum muhtemelen:)bende oyalanacak bir şeyler buluyorum işte..evden bişeyler yapmaya çalışacağım bakalım.Bide bir kursa filan gideceğim bir hobim olur bari artık zamanı geldi.

Neyse bu aralar you tube a feci sardım onların hayatının içindeyim resmen.Mesela Darcy diye bir şeker var yok böyle bişey annesinin kanalından seyrediyorum çocuğa aşık oldum sanırsam:)böyle bişey istiyorum ama esmeri olabilir tabi:)

Neyse blogcum görüşürüz yakında umarım..

27 Ekim 2013 Pazar

Bu çekilişe bayıldım..

Cidden çok güzel hediyeler olan çekilişler var..buda onlardan biri bir bakın derim.Çekilişleri Big mac menü:)ki bayılırım.. Mamontenka ve Kermit alemlerde.

22 Ekim 2013 Salı

Hayat..

Türlü oyunlar oynamaya devam ediyor. Herkes bu kadar ağır yaşıyor mu diye soruyorum kendime bazen artık sormaya bile korkuyorum..Bazen şaka gibi ardı ardına gelen felaketler berbat eşek şakaları gibi kulaklarıma inanamıyorum,yalan olması için dua ediyorum ama yok değil işte doğru..ve ben baş etmek zorundayım,stresten uzak durmak zorundayım vs vs çok şükür ki Cipralex var öyle doğru bir zamanda antidepresan içmeye başlamışım ki yoksa geçirdiğim korkunç kış üstüne tamamen devrilebilirdim.

Yazacağım,lafı uzattım ama yazmak da zor.Hani geçen yazımda bahsetmiştim çok sevdiğim kuzenim MS e yakalandı diye(37 yaşında) ve iyi olacaktı 2 ataktan sonra başaracaktı ki çok şükür iyi de gitti ama bir süre önce annem teyzemle konuşurken yine çığlıklarını duyup yanına koştum elbette ilk aklıma gelen kuzenimin atak geçirmesi,sakatlanması gibi şeylerdi oysa bu kez sorun onda değildi ondan 1.5 yaş küçük kardeşi hasta olmuştu kansere yakalandı..hastalığın adını hala ona yakıştıramıyorum...O pırıl pırıldır,neşelidir,çok iyi kalplidir,dürüsttür herşeyiyle tanıyabileceğiniz en güzel insanlardan biridir.Lakin bu hastalık gelip birçok güzel insanı bulduğu gibi benim kuzenimide buldu üstelik ailemizde hiç kanser yokken..boğazındaki doku alındı bikaç gün içinde radyoterapiye başlanacak.Taramalara göre çok şükür başka hiçbir yerinde yok ve yayılmadan yakalandı.Radyoterapiden sonra umarım çok iyi olacak 5 yıl yakın takip edilecek ben tüm yüreğimle yeneceğine inanıyorum o güçlüdür çünkü.Elbette daha yeni MS olan abiside bu haberle birlikte atak gelmemesi için yeni bir iğneye başladı çok halsiz düştü ama şükür ki iyi.İkisininde dünya güzeli çocukları var.Büyük kuzenimin oğlu, küçüğün kızı var yeni 4 yaşına girdi.Allah çocuklarına bağışlasın ikisini de lütfen dua edin onlar için..

Teyzemin durumu malum..Annem de çok kötü sürekli ağlama nöbetleri geçiriyor.Ben ailenin hasta çocuğuyken neden ben derken şu geldiğimiz durum korkunç..Beni sorarsanız bayramı ateşli ve uyuyarak geçirdim.Hala da çok halsizim.Ama genel kontrollerime göre herşey iyi gidiyor gayet iyiyim.

Dostlar sakın kendinizi üzmeyin,sıkmayın,abuk subuk dünya işlerine kafayı takığınız zaman beni ve ailemin düştüğü şu durumu düşünün.Hayat çok kısa,çok garip,anlaşılmaz bir yolculuk.Sağlıklı olduğunuz her anın tadını çıkarın inanın size verilmiş en büyük nimet bu kaybetmeden anlayın..

19 Eylül 2013 Perşembe

Yazdan ve benden haberler kuşlarımın videosu

Düşündüm de her zaman hızlı bir özet gibi yazmak zorunda kalıyorum.Anlatacak çok şeyi biriktiriyorum sonra da "uff bu yazıyı hiç beğenmedim"diyorum.Neden doğru zamanlarda yazamıyorum çünkü bildiğiniz gibi ben hem boş gezen hem de kalfasıyım:)ve bu hiç kolay bir iş değil.Sürekli çaba gerektiriyor:)

Koskoca bir yaz geçti..Bu yazı çok bekledim sürekli yaz gelsin şöyle yapacağım yaz gelsin böyle yapacağım deyip durdum hatırlarsanız.Vee evet yaptım.İnanılmaz eğlendim bol bol ,çok çok yüzdüm en son 8 eylülde yüzdüm ve bıraktım denizi.Tüm yaz yazlıktaydım ve deniz konusunda çok şanslıyım.İnsanlar küçük Miami filan diyorlar buraya orman-deniz dipdibe.Bu arada Çeşme'ye de gittim kuzenimle çok eğlendik.Dans ettik ki en güzeli buydu:)özlemiştim

Sağlığım bu yaz hiç sorun çıkarmadı.Tahtalara vuralım:)Elbette hayat bu kadar mükemmel gitmiyor.Çok üzüldüğüm bir dönem yaşadım.Çok sevdiğim 37 yaşındaki kuzenimin MS olduğunu öğrendik.Hastalığı tanımadığımız için tüm kötü senaryoları düşündük sakat kalacak vs.sonra öğrendik ki insanlar MS le uzun ve kaliteli bir hayat sürebiliyorlar artık.O da iyi çok şükür 2 atak geçirdi ama şimdi sapasağlam.en büyük gücü dünyalar güzeli 4 yaşındaki oğlu o çok iyi bir baba.

Bu arada kuşlarımdan da bahsetmeliyim.Yukarıda gördükleriniz cingöz ve obur.İlk önce sepet kolunda duran cingöz, bana açız yemek ver diye nasıl çemkirdiklerini de rahatlıkla görebilirsiniz özellikle cingöz kanat filan kaldırıyor öyle sinirli:)anneye çemkirilmez çok dedim büyüyünce uslandı şükür.3 tanelerdi biliyorsunuz.Ne yazık ki sadece Cingöz hayatta kalabildi.O kadar şekerlerdi ki onları dışarı çıkarmaya başladığımızda peşimizden koşuyorlardı acıkınca cik cik yemek istiyorlardı.Sonra katil bir kedi musallat oldu.Müloş zaten uçamıyordu.Bir gün onu bulamadık.Tahminimizce kedi ilk onu yakaladı sonra Oburu ki onunda kanatlarında sorunu vardı, neredeyse gözümüzün önünde yakaladı sinsi kedi yavrumun çığlıkları hala kulaklarımda.Elime geçseydi ilk kez bir canlıyı öldürebilirdim o derece canımı yaktı..neyse ki Cingöz çok sağlıklı ve güzel bir kuş oldu.Veteriner bile göç zamanından korkmuştu umarım gider demişti(adam kaydedip you tube da yayınlayın süper bişey filan dedi ya).Benim dünyalar güzeli kızım çok zeki bir kuş oldu son güne kadar bizi ziyarete geldi ve bir gün yok oldu diğer tüm karatavuklarla birlikte..onu çok özlüyorum ama doğaya güzel bir dişi kuş kazandırdığım için çok mutluyum.

Çok uzun oldu bu yazı şimdilik bu kadar olsun.Devam ederim mutlaka..

18 Eylül 2013 Çarşamba

Çekilişle başlangıç:)


Evet biliyorum çok uzun zamandır yazmadım ama bir sorunum var; şimdi nereden başlayacağımı bilemiyorum.Bende Beauty Gore the Ladylicious blogundaki bu çekilişe vuruldum hem haber vereyim hem de bir yerden başlamış olayım istedim.İnanın ek haklarla ilgisi yok:)

23 Haziran 2013 Pazar

Yavrucuklarım..

İşte benim yavrularım:)Bende anne oldum sonunda kuş annesi..Valla annelik gibi olamaz demeyin büyük bir fark yok.Hayatım 10 gündür şekerlerimden ibaret.Diyeceksiniz ki nasıl oldu bu iş kim bu yavrular?bizim yazlık evdeki ağaca bir karatavuk kuşu yuva yapmıştı gidip bakıyorduk önce 2 yumurta ardından 4 yumurta oldu sonra bir baktık 4 yavru nasıl şekerler tüysüz müysüz.

Bir gün feci bir yağmur yağdı fırtınayla birlikte..her yer alt üst haliyle benim aklım kuşlarda.Yağmur biter bitmez koştum ve korktuğum olmuştu ağacın altında yerde 4 tane et yumağı yavrucuk.Ağlayarak babama seslendim.Birini hemen aldım diğerlerinide annemle babam aldı.Elimizde nefesimizle ısıttık.Nasıl soğuktu vücutları donmuşlar resmen.Öyle kötü görünüyorlardı ki..ellerimizde hareketlendiler,ısındıkça kanatlar bacaklar oynamaya başladı..Hemen bir kalburun içine havlu koyup yerleştirdik.Uyudular bol bol sonra ağızlarını açmaya başladılar bizde beslemeye başladık.

İlk gün sadece sulu ekmek verdik.Sonra netten baktım ki bu kuşcuklar etçil.Yumurta beyazı sarısı iyice karıştırıp pişirin verin yazıyordu bildiğimiz omlet yani.Benim yavruların favori yemeği omlet:)O kadarla kalmadı tabi solucan yemeleri gerekiyor haliyle bizde bol bol bulduk canlı olarak ve ben hayatımda ilk kez yavrular için elimle canlı solucan tutup bebeklere verdim.O kocaman solucanları savaşa savaşa nasıl yediklerine inanamazsınız.Annelik böyle bişey demek ki insan herşeyi yapabiliyormuş.Sabah sabah kalkıp kakalı havlularını yıkamak da dahil:)

10 gün geçti ne yazık ki en küçüğümüz minnoşu kaybettik 2.gün gitti
cennete..Cingöz,Mülayim(müloş yada meloş)ve obur bizimle.Şu an yandaki gibiler.Evet hepsini ayırt edebiliyorum.Cingöz inanılmaz hareketli şu anda ufak ufak uçma talimlerinde,mülayim adı gibi hareketsizdi hep ve son günlerde farkettik ki tek kanadı sakat yemesi güzel ama çok üzüyor beni hali öyle hareketsiz..Obur da adı gibi feci yiyiyor en küçüktü şu an en iri oldu o da çok hareketli.

Gece uyuyorlar saat 10 gibi sabah da 06.30 da "anneee yeter artık uyuduğun açız bizz" diye yani ciiikk diye yırtına yırtına bağırıyorlar hemen uyanıyorum doyuruyorum karınlarını sonra babama emanet ediyorum birkaç saat. Öyle akıllılar ki acıkınca uçup yere inip babama haber veriyorlar yemek yiyene kadar huzur yok.Babam yoksa benim odaya yöneliyorlar cak caak diye kaldırıyorlar felaket zekiler ya..

Tek sorun fazla evcilleşmeleri.İnsanlardan korkmak gibi bir hisleri yok haliyle tam tersine yanımıza gelip üstümüze çıkıyorlar.En huzurlu oldukları an üstümüzde yattıkları an.Onları nasıl göndereceğim bilemiyorum.

Öyle alıştım ki o güzel ötüşlerine,onları sevmeye,onlara bakmaya ne yapacağım gittikleri zaman hiç bilmiyorum.. 

11 Haziran 2013 Salı

Biz biriz..

Bugün gözlerimle gördüm direnişin gücünü..Eylemin nihayet daha aktif bir parçası olabildim.Tenceremle,tavamla ve bütün havamla balkondaydım.Neredeyse tüm insanlar balkondaydı.Hepimiz tek yürektik.Işıklar yanıp söndürülüyor,sokak inanılmaz seslerle inliyordu.Evden çok geniş bir alanı görebiliyoruz.Yanıp sönen bir ışık şenliği gibiydi ortalık.Üç beş çapulduyduk neredeyse tüm İzmir hepimiz..

Bugün Taksimde olanlar için çok üzgünüm.Gerçekten oraya girmeyeceklerini ummuştum bir kez daha hayal kırıklığına uğradım..İçimde yazmak istediğim çok şey var ama şu an Tvde gördüklerime inanamıyorum..oradaki pırıl pırıl gençlerin yaşadıklarına inanmak istemiyorum..

2 Haziran 2013 Pazar

Diren Gezi Parkı



 

Diktatöre,baskıya,dayatmaya karşı birlik olan güzel ülkemin insanlarıyla gurur duyuyorum..Orada onların arasında olmak gece gündüz yılmadan direnmek isterdim.Ancak durumum gereği yarardan çok eyleme zarar getireceğim malum..O yüzden evden,sosyal medyayla yapılabilecek herşekilde destek veriyorum.Hepimiz elimizden geleni yapmalı ve koca bir dünyanın yıldıramadığı Atatürkün çocuklarının hiçbir baskıya boyun eğmeyeceğini göstermeliyiz.

19 Mayıs 2013 Pazar

Daldan dala..

Super Punch: Alice in Wonderland nesting dollsKocam Ukraynada..Ben yalnız ben boynu bükük:(haha küçük Emrah modu oldu.Bildiğim şey sağlam tel faturası gelecek bize.Zırt pırt mesajlaşıyoruz,konuşuyoruz hadi hayırlısı.Arada kıskançlık krizi geliyor dün gece mesela kaça kadar bekledim otele dönsün diye geç gelince tavır yaptım filan aman ne saçma ya adam kaç km ötede:)Bugün sana matruşka aldım çok seversin diye aradı kaptırıp baya konuştuk,çok özledim bile..neyse yarın dönüyor.Bende annem babamla takılıyorum.Hava acayip ısındı.Çiçeklerimiz açtı burası çok güzel dostlar..

Hamakta yeni biçilmiş çimen kokusu ,renk renk çiçekler ve kuş cıvıltılarıyla yatmak mutluluğun benim için tanımı sanırsam.Hiç akşam olmasın,hiç eve girmeyeyim istiyorum o derece:)Tabi çok şeker köpeğim de sürekli benimle.Mümkün olsa o koca köpeği kaldırım kucağıma alıp öpüp koklayacağım öyle seviyorum.Kaldıramadığım için mıncırıp duruyorum bende o da bayılıyor sevilmeye.

Tumblr | via TumblrTüm bunlar olurken hastalığım da durmuyor elbet kanım hep düşük bana huzur vermedi bu sene doğru düzgün nefes alamıyorum,kalbim maraton koşucusu misali çarpıyor artık daha güçlü bir ilaç kullanmanın vakti geldi.Baya baya güçlü ama..raporum çıktı işin garibi eczanelerde ilaç yok stokta kalmamış ve bu ilaç nakil hastaları,kanser hastaları ve benim gibi ağır romatizmal durumları olan hastalar için mutlak bir ilaç nasıl olabiliyor böyle bişey anlamış değilim.Ama doğrusunu isterseniz sevindim çünkü ilaç fobim var.Doktorum veriyor ben çok gerekli görmezsem sallıyorum ilaçları en sonunda beni"bak bu hastane 8 katlı seni çıkarır en üst katından atarım"şeklinde tehit etti:)valla yapabilir.Eninde sonunda ilaca başlayacağım kaçış yok.

Anneler gününde annelere çok güzel hediyeler aldık baya bir arandık.Tabi ben kendimi Gratiste buldum haliyle annelere kozmetik almadık bu kez yılbaşında almıştık.Ben Loreal Volume Million Lashes Excess maskara aldım.Güzel baya beğendim ama gariptir şu ana kadar flormar X10 den daha iyi  maskara bulamadım bana en iyi gelen o oldu.Yine de insanoğlu hep daha iyiyi arıyor.Bundan sonra X10 den şaşmam abi..

Bir de kocimle Ferhan Şensoyun Masal Müfettişine gittik.Ferhan Şensoy hastalığım malum buralara gelmiş 2 günlüğüne nasıl gitmem.Tabi bayıldım yine ama 2.perde çok daha iyiydi.Bol bol taşlama vardı haliyle:)Kostümler kızı Deryaya aitti ve süperdi oyunda da diğer kızı Ferhan oynuyordu.O da çok iyiydi zaten genetik olarak aksi düşünülemez:)

Bu yaz ki tatil oyumuzu Bodrumdan yana kullandık.Bir kez gitmiştik o da Ekimdi denizini bilmiyoruz yani.Antalya gibi otel kalitesi yoksa bile hem yakın hem eğlenceli:)Temmuzda gidicez.Geçen bir anket yaptılar TV de "erken rezervasyon mu aklınıza estiğinde mi" diye herkes aklıma estiğinde dedi.Nasıl ya millet zengin mi,eserli mi nedir yani??Erken rezervasyonla %35 e kadar indirim alıyorsun yoksa çok pahalı yav.Biz genelde ocakta karar veriyoruz mesela bu sene geç kaldık tuzlu oldu biraz:)

Amma uçtum daldan dala şimdilik yeter yav bu kadar.Biraz dışarı çıkayım hava tertemiz dışarıda...




12 Mayıs 2013 Pazar

Canımdan öte anneme..


Her kadının en büyük düşüdür anne olmak..içgüdüseldir,içine düştüğü an o his giderek büyür yerleşir.Dünyada ki en büyük güç,en kutsal,en içten duygudur.Tüm duygular karşılıklıyken anne çocuğundan karşılık beklemez,hep verir yaşadığı sürece hayatının sebebi olur o karnında binbir zahmetle büyüttüğü canlı..Tek bir şey ister Tanrıdan evladı sağlıklı ve mutlu olsun..

Not Only Photos Set7

Ne yazık ki bazı anneler şanslıdır bazıları şanssız.Benim annem şanssızlardandı..Henüz 22 yaşındaydı beni dünyaya getirirken,ölümün sınırında bir doğummuş.Ters gelmişim ve her türlü operasyon için çok geçmiş.Bir sürü doktor toplanmış başına ve her zamanki o yılmaz ,inanılmaz güçlü haliyle o gencecik yaşında pes etmemiş verdiği savaşı kazanmış ve beni ters getirmiş dünyaya..ama bu sadece bir başlangıçtı..

Daha çok küçükken rengimdeki tuhaflığı anlamışlar kansızlığım teşhis edilmiş.Aşırı kansız olduğum için o minicik bebek halimle en büyük hastanelerde kan tahlilinden,milimetrik filmlere,kemik iliği almaya kadar herşeyi yapmışlar ve annem dışarıda allahım ne olur lösemi olmasın diye ağlayarak dua etmek zorunda kalmış.Ömrüm boyunca üzerime titredi,sanki olacakları hissetmiş gibi hep korktu hep tetikteydi benim için.Bense her asi ergen gibi onu ittim,üzerime gelmesini istemedim.Birde asiliklerimle savaştı..

Sonrasını az çok biliyorsunuz..Benim annem beni ölüm döşeğinde gördü..Doktorum yapacak birşeyimiz kalmadı dediği an çığlıklarıyla hastane koridorlarını yıktı ama benim yanıma geldiğinde gülümsedi.Tam 25 gün hastanede ayakucumda bir koltukta oturdu.Geceleri hiç uyumadı,nefes sesimi dinledi hala yaşıyor muyum diye..Ümidini hiç yitirmedi,bana hep güç verdi.Ben onun sayesinde bilmedim gerçeği,o an ölümcül durumda olduğumu düşünmedim çünkü "eğer annem böyleyse ayakta durabiliyorsa hala, demek ki o kadar kötü değil herşey" diye düşündüm hep.O öyle durmasaydı,o ayakta olamasaydı savaşı kazanamazdım.Benim annem ben yataktan kalkıp yıkanamadığım için o 25 gün," kızım böyleyse kendini kötü ve farklı hissetmemeli; o yapamıyorsa bende yapmam" deyip banyo bile yapmadı,hastaneden çıkacağımız son günse çok banyo yapmak istediğim için  en sevdiğim şampuanları,saç kurutma makinesini getirtip çıkmadan önce beni yıkadı ve işte o zaman artık bende yıkanabilirim dedi..

Sonra defalarca hastanede yattık birlikte ağzını açıp bir kez şikayet etmedi.Baban,kocan dursun deyip tek bir an bile yanımdan ayrılmadı.Ben yorulmayayım,iyileşeyim diye evli olduğum halde tüm evimin işlerini yapmaktan hiç gocunmadı.Kimseye laf söyletmedi.Kendini unuttu,evini bıraktı bana koştu akşam da kardeşimin yanına gitti.Hala süren ve bitmeyecek bu savaştaki en büyük destekcim annem..

Ne yazık ki onu daha mutlu edemedim.Hayallerimde çalışmak,onunla gönlümce gezip eğlenmek,tatile gitmek,onu çok daha rahat ve mutlu görmek vardı ama olmadı.Ne yazık ki onun normal,sağlıklı bir çocuk hayalini gerçek kılamadım.Ona hediye ettiğim tek şey hayatım..ona evlat acısı göstermemiş olmak tek tesellim.İnşallah da göstermem,tüm savaşım bunun için.

Oysa benim annem bugün ona seni daha mutlu etmek isterdim annecim dediğimde bana "sen ve kardeşin benim en büyük mutluluğumsunuz,tekrar hayata gelsem yine sizlerin çocuğum olmanızı isterdim, siz hayat neşemsiniz "diyecek kadar büyük bir kadın,eşsiz bir anne.Her anne vericidir ama benim annem benim için dünyanın en fedakar annesi..

Annecim,sen benim kahramanımsın,iyi ki benim annemsin.Her korktuğumda,ölümü her düşündüğümde beni hayata ve güzelliklere bağlayan sensin.

Seni çok seviyorum tatlı neynam..

6 Mayıs 2013 Pazartesi

Fil İzmir,Tatil ve de Hayat güzeldir..

Artık izmire yaz geldi blog..hava o kadar güzel ki hep böyle kalsın istiyorum.Benim için eğlence başlıyor yavaş yavaş..Çok güzel günler geçirdim ya özellikle son bir kaç gün çok huzurlu,eğlenceli,romantik filandı:)ama öncesinde annem buradayken bir davet verdik onu anlatayım.Davet verdik deyince çok resmi oldu misafirlerimiz geldi işte:)

Gelin daveti diye bir şey olur bizde yeni gelin yemeğe çağrılır filan.Tabi aylar oldu bizimkiler evleneli ama benim durum malum olmadı işte bir türlü..Biz de yemek olayını revize ettik kahvaltıya çağırdık daha uzun zamanımız olsun diye.Kocamaaan masaya sığamadık.Abartmışız biraz..Ben kek ve peynir topları hazırladım,annem börek vs.Çünkü sabah,öğle yemeği karışır acıkan yer gibi olsun dedik.Lakin evde duramadık.Bir kaç saat oturduk sonra bizim meşhur Sasalı doğal yaşam parkına gitmeye karar verdik.

Cidden süper bir hayvanat bahçesi.Hayvanlar olabildiğince rahat doğal ortamlarındalar.Elbette orman değil orası sonuçta bende bir hüzün yaratır hayvanat bahçeleri ama yinede küçücük kafeslerden iyidir.Böyle tavuz kuşları önünüzden yürüyor kanatlarını açıyor filan durup dururken yolun ortasında ağzınız bir karış açık kalabiliyorsunuz öyle bir olay:)

Ama benim olayım filler en sevdiğim hayvanlar önce köpekler sonra filler..inanılmaz şekerler ya.Bizim İzmirimiz doğdu 2 yıl önce belki duydunuz tvde filan çok tatlı Begüm Canımızın kızı..adı anket yaparak belirlendi öylesine bizim ve ben bir türlü görememiştim izmiri.Begüme seneler önce dokunmuştum bakıcısı hortumunu sevmeme izin vermişti artık nasıl sevdiğimi anladı sanırım adam:)öyle şekerdi ki..adını filan biliyor gel deyince geliyor zaten çok zeki hayvanlar malum.

İzmir ve babası winner acayip şov yaptılar bu kez.Winner tam fırlama kamyon tekerleği koymuşlar onunla oynadı sürekli hortumuyla alıp atıyor koca tekerleği,sonra havuzun içinde ıslatıyor kendini nasıl şebek İzmirde tombik tombik yanından ayrılmıyor.Harika bir çekirdek aile tablosu:)Güzel bir gündü çok eğlendik o gün.

Sonrasında kocişim tatile girdi ve 1 mayısı haftasonuyla birleştirdi.Bizde hemen yazlığa gittik.Her yer çiçek açmış,her renkten gülümüz var özellikle çardak güllerinin güzelliği inanılmaz..Tabi ertesi gün biz gezelim dedik değişik bişeyler yapalım.

Çeşmeye gittik..çünkü kalabalık olmadan daha güzel oraları bize de çok yakın Çeşme.Alaçatıyı gezdik ben o evlere,sokağa hastayım ama insan yığınından göremiyoruz ki hiç.Doya doya baktım her yere,süslü bir çiftiz o yüzden bilekliklere takıldık bir süre.Sonra çeşme marinaya geldik.Nedense yemek için aklımıza yatmadı hiçbir yer.Sonra en güzeli insanın kendi mekanı diye döndük bizim oralara..


Yanda görebileceğiniz gibi(pandiş menüye bakarken) inanılmaz manzaraya ve servis kalitesine sahip bir yere gittik.Denizin neredeyse içinde oturuyor insan öyle güzel manzara nefes kesici.Yemeklerde öyle.Tabi böyle bir yerde hep deniz mahsullerinden gittik.Ben kalamar,karides birde yengeç bacağını favorim olarak söyleyebilirim.İlk kez yengeç bacağı yedim tırnağı bile oradaydı hayvanın yazık:)ama çok lezzetliymiş.Uzun zamandır yapmamıştık böyle gaz lambası ışığında:)(dedim ya ilginç bir yer)güllerle,deniz kıyısında romantik bir geceydi.Bitsin istemedim öyle güzeldi..

Sonraki günler yazlıktan çıkmadık.Toprakla uğraşmak istedik.Çimleri biçtik,çiçek ektik.Bahçeye domates,patlıcan,biber ektik birlikte hamağımı kurduk.Uzun uzun oturup bişeyler okuduk.Bol bol yedik.Köpişimizi sevdik.

Ne yazık ki her güzel şey de olduğu gibi tatilde bitti ama güzel bitti çünkü Cimbom şampiyon oldu:))sonra ben sparkle-icious blogundan hediye kazandım ilk kez birşey kazandım ya şansım döndü sanırım çok mutlu oldum:)Alaçatıdan 7 cam fil almıştım tüm bunların onlarla bağlantısı olabilir mi sizce?

Tabi tek kötü şey kocamın iş için yakında Ukraynaya gidecek olması..Tabi Bis yine benim tüm paranoyaklığımı ortaya çıkaracak.Zaten çıkmaya hazır.Uff neyse şu an bunu düşünmek istemiyorum:)

Hayatı seviyorum:)

27 Nisan 2013 Cumartesi

Oyun mimi

 
Sonunda mimlendim.Çok acayip bir mim hareketi durgunluğu yaşadık..bir dönem çok hızlıydı yetişemedim sonra durdu.Mimler güzel şeyler seviyorum ben.Okumak da yazmak da eğlenceli.
Miam mimlemiş beni.Konumuz süper çocukken oynadığımız oyunlar.

TumblrBir kere şunu söylemeliyim ben inanılmaz oyun seven çocuklardandım.Bizim zamanımızda bilgisayar yoktu hey gidi günler hey:)o zamanlar tekerlek yeni icat edilmişti yok artık:)aslını isterseniz bizim eve commodore 64 girmesi kardeşim yüzünden çok da geç olmadı ama o o yolu seçti.Bense sokaklara düştüm resmen sokak çocuğuydum ve hiç de gocunmadım.Bizim mahalle bizim dönemimizdeki kadar gürültü görmemiştir şu an ana yol oldu hala o kadar gürültü yok bir hesaplayın artık:)

Okuldan gelir sokağa bir çıkardım 10 kişilik çeteyi toplar sonrada başlardım organizasyona.Bknz çete reisi.Ömür boyu bu reislik işini üstlendim zaten:)Değişik oyunlar filan yaratırdım manyak şeyler yaptırırdım ,heralde ondan ben atlayın desem inşaattan atlıyorlardı öyle de tuhaf..ulan çok manyak çocuktum ben be..en sevdiğim oyun adı ne ya hani topu biri yukarı atıp isim söylüyor o ebe oluyor diğerlerini vurmaya çalışıyor işte oydu.Allahım oyunun adını bulamadım hepsini anlattım.Çok zevkliydi cidden.Bir de sek sek vardı, süper oyundu onu da çok oynardık.

Sonra saklambaç severdik.Kızlarla ip atlamaya bayılırdım.Ama ben tuhaf işler insanıydım dediğim gibi.Bir çocuk klübü muhabbetidir tutturdum.Klüp için merdiven altında bir yer seçtik dalgasına değil ciddi merdiven altı:)orayı temizledik boyadık pastel boyalarla, apartman sakinleri ağzımıza ...neyse sonra etkinlikler düzenledik.Mahallemizi temizleyelim,eski oyuncaklarımızı satalım,hadi bugün dans yarışması yapalım filan tarzında.En acayibi tayfayı alıp çevremizdeki yıkık dökük eski evleri keşfe çıkarttığım gezilerdi ya içlerinde sarhoşlar filan yatıyormuş allahım nasıl bir çocukmuşum yav:)Bide dansa davet diye bir oyun vardı ayy çocuk dersin bildiğin flört varmış işin içinde vay vay vay:)


all these little things… | via Tumblr
Evcilik sevmeyen kız yoktur olamaz sanırsam.Sokaktan zamanım kaldığında evde sürekli oynuyorduk kızlarla.Arkadaşlar 15 yaşına kadar evcilik oynadım desem inanır mısınız?ben harbi geç büyüdüm..barbilere bayılırdım.Bizim zamanımızda öyle çok bebek alınamıyordu harbi çok pahalıydı.Babişim sağolsun 9 yaşında ilk barbimi aldı ve bacakları kıvrılmalı diye tutturduğum için ilk gün kırdım 2 bacağını da senelerce öyle oynadım onla:)

Bide ablamla oynamaya bayılırdım aramızda 5 yaş var ama biz çocukken o de çocuktu.Bizi felaket yönlendirirdi.Hatun bide yetenekli.Bence o hep büyüktü ya çocuk olmadı aslında..çünkü 12 yaşında filandı bize kil ve topraktan bir fırın yaptı.Yeminlen bak bildiğin küçük toprak bir fırın.İçinde patlıcan ve soğan közledik.Hayatımda o kadar eğlendiğimi,o kadar lezzetli birşey yediğimi hatırlamıyorum:)Topraktan kül tablaları,inanılmaz güzel şekiller de küçük heykeller yapardı bende yardım ederdim.Felaket bir hayal gücü vardı..Doğal olarak resim bölümünü kazandı.Şimdi resim öğretmeni:)

Ben çok şanslı çocuktum olum.Bir kısım hayatım şehirde geçerken yazları köye bağ evine gidiyorduk.Bir çocuk için orada herşey oyun.Ağaçlara tırmanmak,hayvanları sevmek,bağ sulanırken o çamurlu sularda yüzmeye çalışmak,üzüm sergi alanında doyasıya koşmak,pamuk toplandıktan sonra çuvallara konulmadan önce o dev pamuk yığınlarında yuvarlanmak,toprakta çıplak ayakla yürümek,ağaçlara salıncak kurup sallanmak...Ben hayatımın en güzel zamanlarını o bağ evinde geçirdim..

Vay be mutlulukla karışık bir hüzün yarattı bu mim.Ama çok sevdim.Bis,Melodram ve Leahı mimlerim.

23 Nisan 2013 Salı

Yeni Headerım ve Endoskopi de son..

Yeni Headerım nasıl blog?beğendin dimi?sana çok yakıştı tam bizi anlatıyor:)ben bayıldım resmen.Bir tane daha var o da süper.Headerlar için çok şeker shemellon a binlerce teşekkür ederim.Çok sevdiğim Missbone headerlarımı ve shemellon headerlarımı ruh durumuma göre dönüşümlü kullanabileceğim.Ne güzel dostlarım var.Beni çok mutlu etti bu hediye günüme ışık saçtı cidden..

Forever young | via Tumblr


Hepimizin 23 nisan egemenlik ve çocuk bayramını kutluyorum. Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek varolsun ve bayrağımız hep dalgalansın..Bide içimizdeki çocuk hep yaşasın olur mu?




Eveet tabi merak ediyorsun dimi blog haliyle.Endoskopi dündü ne oldu nasıl geçti diyorsundur eminim.Bir kere saat olarak baya bir geçti bu kez, biz 12.30 da oradaydık ama 14.00 de girebildim ancak ki aç olduğum düşünülürse normal bir insanı o saate kadar bayıltabilecek açlık bende fazla bir his uyandırmadı tabi tansiyon düşmesi hariç.Napıcazz çekicez çaresi yok:)

İşin tuhafı doktorum hazır,yer hazır ama herkes anestezi doktorunu bekliyor.Ha geldiler ha gelecekler malum ben normal ilaçla bayılmadım illaki anestezi olacak öyle de bir bünye:)bence eskiden çok içki içtiğim için bünye hala uyuşmuyor:)neyse tabi telaş heyecan girdik odaya oturdum sedyeye; ben tek doktor beklerken anamm baya ekip geldi böyle koca aletlerle filan endoskopiye mi gircem ameliyata mı belli değil o derece:)

Doktorumda işte buda bizim küçük cinimiz bir türlü uyutamadık size kaldı dedi:)ben küçük cin!!ufak tefek insan olmanın faydaları.. Sanırım yonca evcimik gibi 100 yaşınada gelsem hep bir lise tipi gibi görüneceğim:)neyse doktora ilk ve son sorum kesin bayılacak mıyım oldu.Başka bir korkum yok zaten.O da hiç merak etme dedi.Burnuma oksijen borusu,koluma serum taktılar biraz farklı bir endoskopi oldu gerisini hatırlamıyorum.

hemde ne güzel uyumuşum söylediklerine göre sedyede hemşire beni konuşturmuş annemler görmüşler ama bende film kopuk oralar yok inşallah abuk subuk şeyler söylememişimdir küfretmişim bide kadına düşünsenize:) kendime geldiğimde dinlenme odasında yataktaydım annemle babam başımdaydı:)


FlowersAllahıma bin şükür endoskopim tertemiz çıktı.Varislerim hiç büyümemiş.Hala 1.derecedeler.Midem gayet iyi.Yemek borumdaki iltihaplanma geçmiş.Kanama nerden geliyor konusuda düşündüğümüz gibi boğazımın gerilerinde kızarık bir kısım varmış kanama oradan dedi doktor yüksek ihtimal.Yeni bir ilaca başlıyorum varislerimi ve bu tarz kanamaları kontrol altına alacak.

Yani tam da istediğim gibi gitti çok şükür.Rahat bir yaz geçireceğim inşallah.Endoskopi telaşıda yok 1 yıl.Ohh demeyin keyfime.Bundan sonrası deniz,güneş ve ben..hıı dans da var tabi:)

Bide verilen kilolar hareketsizlik hafif sarkmalar filan var.1 ayda onlara eğilmek lazım.Yüzünce geçiyor da ilk girişlerde de iyi görünmek lazım.Gelsin krem kardeşliği:)selülit kremleri,at kılı fırçalar,az biraz yürüyüş,hareketler filan toplarız kaportayı sanırsam:)

Geçen posttan beri dünyanın pilavını makarnasını yedim .Bambinin tavsiyesi cici bebeyi almaya vaktim olmadı başka bisküviler denedim ama endoskopi sebepli neredeyse 1 gün bişey yiyemedim diye sanırsam bir işe yaramadı olsun devam edicem hem hareketle birlikte gelecek 2 kilo daha sağlıklı olur dimi:)

19 Nisan 2013 Cuma

Olamayan Endoskopim

Bazen şaşırıyorum cidden..dünya böyle bir yer mi?yoksa tüm acayip şeyler benim başımamı geliyor.Hayatım yeterince zor değilmiş gibi daha zorlaştırmak için herşey başıma geliyor.Çok tuhaf:)Günlerdir iğne vuruluyorum endoskopi için bir de ne çıkacak nasıl olacak heyecan var tabi..

Neyse sonunda gün geldi.Sabah erkenden hazırlanıp gittik.Doktorum sağolsun hazırdı bile ben onu beklettim hatta tuvalete gitmek için:)3 asistan doktor benim doktorum ve bir hemşire hazır ben tabi bir an önce bitse de gitsem diye düşünüyorum.İğneyi yaptılar ve tamamen uyuması gereken ben uyuyamadım..uyuştum ama uyuyamadım hafifçe hatırlıyorum bir sahneyi o da doktorumun elini can havliyle itiyordum:)

Başına böyle bişey gelmiş midir bilmiyorum baya prof.olmuş doktorumun elini ittim:)ama elimde değil ayıkken biri boğazınızdan hortum soksa sizde itersiniz..doktorum devam etmemiş kendime geldiğimde dinlenme odasındaydım.Beni yormak istememiş tatlı doktorum.Anestezi bölümüyle görüştük onlar girecek devralacak bayıltma kısmını pazartesi tekrar gideceğim.

Aslında fiziksel ve psikolojik yorgunluk..iğnelere devam edeceğim o güne kadar.Boşu boşuna anestezi aldım,korktum ne bileyim iyi olmadı işte.Şu anda daha da telaşlıyım herşey yolunda gidecek mi diye..

İnşallah sağ salim biter şu iş de bende kurtulurum.Sıkıldım ve yoruldum dostlar.Bide bikaç kilo almam lazım ya kortizonla kilo veren bir insanım 56 kiloyum şu an gayet normalim ama ben biraz tombiş olmalıyım çünkü küt diye 3-5 kilo verebiliyorum kötü bir dönemde ve 55 in altına inmem yasak..öneriniz varsa sevinirim.Bu arada çikolata,cips,fazla yağ,fazla şeker yok:)geriye nasıl kilo alınabilirse artık:)

11 Nisan 2013 Perşembe

Endoskopi 4

Evet doğru bu 4.endoskopim olacak..her seferinde gittikçe zorlaşıyor.Kaçışım yok her sene yaptırmak zorundayım ama aklımda bu yazı geçiririm zaten çok sıkıldım eylül ekim gibi yaptırırım artık diyordum.Ne yazık ki 5 aydır bir türlü bitmeyen kanamam bunu zorunlu hale getirdi.Boğazım olabilir,varislerimden olabilir vs. vs.bakmadan olmaz dedi çok dikkatli doktorum bayan smart.Bayan smart benim 2 nolu gastrocum ama inanılmaz dikkatli ve çok iyi bir doktor.Dr.Smilecım gerek görmezken olur böyle şeyler boğazındandır derken bayan smart bakmamız lazım dedi.Bende artık çok sıkıldım bu kanama işinden normalde kimseye güvenmem Dr Smile hariç kimseye endoskopi yaptırmam ama bu kez kendimi daha da güvende hissediyorum.

Çok kolay olmayacak çünkü zaten kanadığım için kan sulandırıcı ilacımı kesip iğneye geçeceğim 5 gün önceden ki endoskopide bir aksilik olmasın kan gövdeyi götürmesin varislerim kanamasın filan..Tabi bu tamda bir garanti değil hala kanama riskim var Allaha emanet inşallah kanamaz demekten başka yapacak birşey yok.Zaten kanım inanılmaz düşük sürekli uyuyorum bugünlerde.Bu kış böyle geçti kanım hiç doğru düzgün yükselmedi süründürdü beni..Bilmiyorum ya zaman geçiyor ama ben iyileşmek yerine durmadan yeni durumlarla uğraşmak zorunda kalıyorum.Artık çok yorgunum hemde çok..

Allah dağına göre kar veriyor derler ya bu doğru hala akıl sağlığım yerinde elbette çok normal değilim sık sık depresifim ama hala yaşıyorum ya buna da şükür diyorum.Her şey beni mutlu edebiliyor ama kim ve ne olduğum nasıl olduğum asla aklımdan çıkmıyor.Bazen unutmak istiyorum ama olmuyor hastalık buna izin vermiyor..

Bu arada dostlar birgün nakil olmak zorunda kalacağım kesinleşti.İki gastrocumda günü gelince buna ihityacım olacağını söylediler sadece zamanını bekliyorum.Karaciğer değerlerim yükseldiği anda nakil listesine gireceğim.Tabi bundan önce varis kanaması yada ani karaciğer yetmezliğinden gitmezsem..Allah izin verirse sizler (yanımda olmak isteyenler) bu süreçte hep yanımda olacaksınız.Çünkü biliyorum bir hastanın yanında olmak bu zor dünyada daha da üzülmek kolay değil.Böyle bir sürece giriyorum blogu kapatıyorum gibi bir durumu asla düşünmüyorum yaşadığım sürece herşeyden haberdar olacaksınız.

Aksi haldede yani sizi haberdar edemezsem bana bişey olursa çok sevdiğim iki dostuma eşimin telini vereceğim ki sizi durumumdan haberdar edebilsinler.Ne olursa olsun şunu unutmayın benim bu zor hayatımı aydınlattınız,en yakınlarımdan bile yakın oldunuz çoğu zaman..Veda etmiyorum elbette inşallah daha uzuun süre birlikte olacağız nakile daha yıllar var ve işler yolunda giderse sonrasında daha da iyi olabilirim.O zaman aslında asıl o zaman gerçekten yaşamaya başlayabilirim:)sıfırlanmış olarak..

Neyse dostlar bakalım endoskopide neler olacak,neler çıkacak sonrasında görüşürüz..

Sizi çok seviyorum sakın unutmayın..

4 Nisan 2013 Perşembe

Markafoni rezaleti..

İlk kez Türkiyeden bir alışveriş sitesi ne yaptı etti aklımı çeldi..indirim maili,kampanya şu bu bakmak için üye olmuştum ama bloggerların ortak kanısı her siteden alışveriş yapılmaması gerektiğiydi anlamıştım.E-bay e hastayım mesela.Ürünü istiyorsun göründüğünden bile güzel şekilde,söylediklerinden çok daha kısa sürede,sorunsuz istediğine kavuşuyorsun.Bende dedim ki türk ticaretini desteklemeli açıkçası daha çok Kotonun o muhteşem elbiseleri aklımı çeldi:)

Çelmez olaydı..nasıl rezillik.Siparişi verdikten sonra hemen paketlenip gönderilmesini bekliyorum bende salak gibi alışmışım ya e-bayden.Baktım 10 gün kadar sonraya gönderileceği haber veriliyor daha siparişi verirken.Allah allah nereden geliyor kardeşim bunlar dedim sipariş üzerine mi dikiyorsunuz napıyosunuz.İyi hadi aldık özellikle mint yeşili elbisenin cazibesine dayanamadım.Kargoya verilecek dedikleri tarihlere geldik, bakıyorum ses seda çıkmıyor kargoya verildi diye haber gelmesi lazım yok..Online bağlanıp konuşuyorsun onunda çoğu otomatik bir konuşma aynı cevapları gönderip duruyor bellli ki gecikme çok görülen birşey.

Beklerken bugün mesaj geldi siparişiniz iptal paranız iade edilmiştir diye!!!Böyle bir saçmalık anca bizim zihniyetimizde olur.Müşteri sipariş veriyor ,bedeni seçiyor ,sen ürün var kargoya verilecek diyorsun aradan günleeeerr geçiyor iptal oldu diyorsun diğer elbisenin de ne olduğu belli değil bari onu gönderin kendinizi affettirin..

Kısaca millet aman diyim Markafoniden uzak durun..Yine de yok şuradan güvenle alışveriş edebilirsin cidden sorumluluk sahibi dediğiniz bir site varsa tavsiyelere açığım:)

2 Nisan 2013 Salı

Son haberler..

HELLO APRIL<3. | via FacebookYine neler yapıyor bu kız diye bir sormuyorsun blog yani ben gelip hal hatır sormasam senden tık yok.Olsun alıştım artık..Valla düşe kalka geçiyor işte hayat.Kocimle barıştık malum eve döndüm,işi bıraktım ki bu çok hüzünlüydü.Öğrencilerime çok alışmışım, iyi ki daha uzamamış dedim yani.Birkaçını sınava hazırlamıştım hala kaç aldılar diye meraktayım.En gıcık olduğum yönüm de bu bana bir sorumluluk ver ben öleceğimi bilsem onu en sonuna dek yapmaya çalışırım.Yaptım ya gerekeni gerisini boşver diye bir durum yok.Allahtan doktor filan olmamışım kahrımdan 3 günde giderdim..

Orayı bırakıp gelmek kolay olmadı yeşilin içinden,doğadan,
köpüşümden,anne babanın rahatından gelince açık söyleyeyim biraz afalladım.Evimi,kocamı özlesem de insan bir tuhaf oluyor işte..Birde annenin sağladığı konfor var; en sevdiğin yemekler var,nazlanmak var.Eh ne yapalım burada da bekleyen tonlarca çamaşır ve ütü var diyerek işe giriştim.Bir baktım iyice sarmışım demek bisiklete binmek gibi buda unutulmuyormuş.Börekler,
kurabiyeler neler neler yaptım..Yemek yapmak ciddi güzel lan.

Bu arada da benim geçti dediğim kanamam yemeyi filan abartınca yine başladı hatta dün .okunu çıkardı:)o derece kanadı acil yolunda kesildi bende geceyi orada geçirmekten kurtuldum.Sabaha kadar uyumadım gerçi evde..Sabah da doktor smilecığıma koştum.
Sonra doktorum oradan,buradan,dereden,tepeden sonunda da nakilden söz edip durdu.Bana eninde sonunda karaciğer nakli gerekeceğini ilk kez bugün ciddi ciddi düşündüm.Bilemiyorum hayatının sonuna dek götürür diyorlardı anlayamadım.Bu doktorlarda çalışmaktan kafa biraz iyi ben sana diyim blog.Napayım ya nakilden korkan ne olsun:)

Dipnot organlarınızı bağışlamayı unutmayın ben ve benim gibi birçok hastanın yaşamasının tek yolu tek umudu bu..


Tumblr fotos | TumblrNeyse durum ciddileşti salla bunları blog.Hava acayip güzel bugün bol bol gezdim tozdum neynayla.Kumpir yedim,vişneli pasta yedim bide pembe kot aldım.Çok güzel bir pembe vuruldum resmen.Bugün herşey pembeydi bence.Pembe allık,ruj filan da aldım artık hastanede duyduklarımı bastırma psikolojimiydi neydi bilmiyorum ama çok mutlu oldum garip ama hala mutluyum.

Bu arada sana bomba bir haberim var blog herşey yolunda giderse bu kış yada seneye yaz annemlerin üst katına taşınma gibi bir durumumuz var.Çünkü bu böyle gitmiyor işte benim hastalığım hastaneye ve aileme uzaklığımız bizi kötü etkiliyor.Sabırsızlıkla bekliyorum o günlerin gelmesini:)


Bu da güzel bir çekiliş:)

Valla bana çıkmıyor bi türlü ama ne güzel hediyeler var:)buyrun katılın..
Yasemin kokulu bir hayat blogunda kamelya.com çekilişi 4 kişi kazanacak.Hediyeler de süper.Fotoları koyacaktım ama kopyalayamadım niye ki?olsun bir bakın bence.

22 Mart 2013 Cuma

Milenanın çook sevdikleri 1



İşte benim çook çook sevdiğim takı askım.Nişanlıyken pandişle birlikte çeyizime aldığım ilk şeylerden biriydi.Nasıl bir tip olduğum buradan belli zaten:)Mağazayı hatırlamıyorum ama inanılmaz ev eşyaları vardı gözüm kalmıştı hepsinde..Bu güzel askı hatunun asaletine bayılıyorum..





Bu bardağı alalı çok olmadı.Görünce gözlerim parıldadı.Çünkü ben muglara bayılırım ve bu konuda çok seçiciyim.Beni yansıtmasını isterim.Harika bir ayakkabıdan daha iyi birşey düşünemiyorum bunun için..Bir şey içerken beni mutlaka gülümsetiyor.




    Favori ayakkabımı seçmek çok zordu.Çünkü hepsi benim bebeklerim:)Yine de bu ayakkabıları ayrı tutacağım




En sonda en sevdiğim parfüm..Kokusunu ilk duyduğum anı hatırlıyorum.Arkadaşımla Londrada Oxford da muhtemelen hiçbir şey alamayacağımız kadar pahalı bir mağazada geziyorduk.Dior Pure Poison u yeni çıkarmıştı ve tanıtımı yapılıyordu.Kokusunu duyduğum anda bu benim olmalı dedim ve sonra zar zor öğrenci harçlıkları, cafe kazancıyla filan biriktirip almıştım.Sonra hiç pure poison suz olmadım olamadım.Düğünümde,nişanımda hep benimleydi.Gerçekten bir zehir gibi etkili..

Şimdilik bu kadar ama devam edecek..

16 Mart 2013 Cumartesi

evi filan terkettim ciddi ciddi:)

 

Letting GoBu yazmadığım günler içinde öyle şeyler oldu ki akıl almaz.İnsan hayatı bir anda ters yüz oluyor.Nasıl o halde olduğunuzu anlamıyorsunuz o derece.Şimdi ben desem biz pandişle baya tartıştık hatta ben tası tarağı topladım ana evine kaçtım hatta yetmedi sıkılmayayım artık başlayayım deyip burada iş buldum desem kaçınız inanır???ama doğru tüm bunlar yaşandı blog ve dostlar.

Evlilik bu tartışma doğasında var ama artık nasıl koyduysa bana duyduklarım cinnet geçirdim sanırsam:)Bizimki dünyadan habersiz hala durumun ciddiyetini kavrayamıyor.Eve gidip giysilerimi toplayınca uyandı biraz sonra telde anlatınca çok kötü oldu.cidden yıpratıcı bir süreçti ikimiz içinde.Çok düşündüm sonra onada anlattım ortada kocamaan bir aşk olunca ve hatalı taraf hatasını anlayınca olay kapanıyor.Kısaca barıştık ve barışmalar çok güzel oluyor blog:)hatta arada küsmek lazım sanırım.

Ne yazık ki olan işime oldu.Evli bir insan kocasına sormadan işe başlar mı başlarsa ne olur diyorsanız bana bakabilirsiniz.Artık öyle kızgındım ki demek ki bu konu hakkında fazla yorum bile yapamadı pandiş.Tabiki Küt diye oradan buraya taşınamayacağımız için işi bıraktım.İngilizce öğretiyordum çocuklara çok zevkliydi çok da alışmıştım hoca olmaya.Yinede devam edebilirim diye düşünüyorum yaşadığımız yerde kısmet bakalım.

Aslında annemle babamla yaşamaya da alışmıştım.Konforlu şey.Herşey hazır önünde.Odamada yerleştim baya baya.Yinede bişey söylemeliyim kocamı çok özledim:)En büyük travmayıda köpeğim yaşayacak nasıl alıştı bana yarın veterinere götüreceğim gözüm arkada gitmek istemiyorum.

Ciddi ciddi bu mevsimde istanbula filan kar yağmış inanamadım duyunca nasıl bir global ısınmadır bu bir günde 20 derece düşüş yaşanır mı canlı vücudu buna dayanır mı??Allah hepimizi korsusun..

Pazartesi hastaneye gideceğim dua edin bir aksilik çıkmasın lütfen.Fena değilim en azzından o illet kanama gitti tamamen ama halsizlik var aşırı.Şu kontrolü bir atlatsam bi daha anca sonbahara görürler yüzümü:)

işte deli dengesiz hatununuzun maceraları bu kadar şimdilik...

Dört dörtlük 2 çekiliş

Çekilişlerle aram yok pek kazanamıyorum da zaten ama bunlara katılayım dedim.Belki ben kazanmam da sayemde haberi olan biri kazanır.bu da güzel:)

Çekiliş dört dörtlük blogda



Birde  bakımlıyım bakımlısın bakımlı blogda böyle süper bir çekiliş var.

iyi şanslar..         

5 Mart 2013 Salı

Alışveriş,payetli etek,evlilik oradan buradan..

Nihayet yağmurlar bitti ne güzel ağaçlar çiçek açtı derken martın kazma kürek yaktırma olayıyla çarpıldık resmen.Amanın bu ne soğuk ya zavallı köpişim bile bütün gün güneş neredeyse oraya gidip yattı gölgelerden kaçtı.Ben yine annemlerleyim.Miacığımın adını sevmediği hastalık Faranjit bir uğradı pir uğradı.Tabi hasta olmaktan sıkılmış ben kuralları eziyorum evde yatamıyorum kaçıyorum filan:)dün mesela bir tahlil için annemi İzmire götürdüm zorla mıçımız dona dona gittik bide illaki Agora AVM ye uğrayalım hazır gelmişken diye tutturdum.

ANNAIS - av Anna Edwinİçeri girince "oh be insan gibi hissettim" dedim.Annem çok güldü lakin doğru:)Alışveriş gibisi yok.Küçük bişey olsada aldığım zaman kendimi özel hissediyorum.Birde baktım Gratis açılmış Agoraya.Amanın o nasıl bir koşuştur gören çöldeyim su buldum sanır öyle bir sevinç öyle bir ışıltı..Tabi en küçük detaya kadar inceledim.8 Martta alınabilecekler listesi yapmaya çalıştım.Dayanamarak 'the balm'dan far aldım.Nasıl bişeyse şimdiden ürünler tükenmiş beğendiğimi bulamadım artık başka birini aldım bende.8 martta Mary lou yu alıcam sanırsam bulabilirsem saat 9 dan itibaren kuyruk olmuş kadınlar olmazsa filan.Tahminimce kadınlar toplaşıp Sephora ,Gratis ve Watsons'ı yağmalayacaklar.O sebepten ezilme tehlikesi geçirmemek için hangi saatte gidilecek iyi düşünülmeli.

Bu arada hayatımda ilk kez kozmetik malzemeleri satan bir kızı sevdim arkadaş bile oldum resmen.Demek ki neymiş önyargı kötü bişeymiş:)Aldığım farı öyle sevdiki nerdeyse hediye edecektim öyle şeker ve içtendi.Darısı diğer mağazaları başına..Bide bu aralar payetli mini eteğe taktım. Kış İndiriminden arıyorum yazın giyicem diye.Böyle bir tuhaflık olamaz.Deli gibi arıyorum aylardır.Taktım mı fena takıyorum.Bir türlü bulamadım istediğim şeyi.Sanırsın tüm yaz o etekle dolaşıcam.Düşünsene öyle hastaneye gidicem filan.Haha aslında neden olmasın bir devrim yaratmış olmazmıyım.Diktiricem kardeş sonuç bu.O eteğin içimde kalmasından iyidir.

Fotos de Tumblr FashionEvlilik tuhaf şey böyle bir cenin gibi sanki zamanla organları kemikleri filan oluşuyor, başka bir varlık haline geliyor.Ben öyle hissediyorum yani.Evliliğimizin bir karakteri var mesela kimi çiftler "asla birbirimizden ayrılmadık bir gün bile" der ya bizde tersi birlikte olmaya bayılıyoruz ama son derece özgür tipleriz gidelim ailelerimizle zaman geçirelim,kalalım seviyoruz böyle şeyleri.Biliyoruz ki aileler kıymetli,birlikte geçen her an önemli..Tabi sorunlar elbette oluyor mesela biraz farklı şeyler yapsak isteğindeyim son zamanlarda.Bir yerlere gitsek,değişiklik olsa filan..bakalım:)

Bu 80ler nasıl güzel bir dizi ya..Nasıl samimi,sıcacık,içten.O zamanlar ne güzelmiş insanlar,komşular,ilişkiler..Şu an nasıl bir dünya yaşadığımız farkında mısın blog?Ben 5 yıldır evliyim 2 ev değiştirdim ve hiç komşum olmadı.Bir kişi bile gelip hoşgeldin,bir şeye ihtiyacın var mı demedi.Oysa hep evdeyim öyle çok bekledim ki biri gelir,çağırır,bir yakınlık gösterir diye..Yan komşumu tanımıyorum,esnaf ölü zaten öyle bir kavram kalmadı,marketler var artık.Kimse kimseye güvenemiyor ki..iş arkadaşları desen nasıl kuyu kazılır tek işleri bu.Ne garip ki tek sosyalleşebildiğim derdimi açabildiğim insanlar bu blogda.Çünkü ben onları onlarda beni seçtik.Yakın olduğumuz, benzediğimiz,birbirimizi anldığımız için seçtik yinede keşke görüşüp bir çay içebileceğim,misafir olabileceğim dostlar,komşular olsaydı..

Bazen gerçekten çok yalnızım..Bazen de çok kalabalığım ama hayat her şekliyle güzel..







25 Şubat 2013 Pazartesi

Azalarak bitsin yok olup gitsin..

*İzmirdeki bitmek bilmez Muson yağmurları:)şu an yağmıyor ama her an yeniden başlayacak ve asla bitmeyecek korkusuyla yaşıyorum:)ingiliz yağmurlarına laf ederler bide oysa orada uslu yağar yağmur saygılıdır insanları gibi ,gece başlar sabah en fazla öğlene kadar yağar durur,gök gürültüsü,şimşek filan asla.Buradaysa yer gök birbirine giriyor kardeşim bi uslu ol az bi rahat ver hatta sen git artık mümkünse ya..
*Bir blogger şunu yazmalı,bunu yazmalı,şunu asla yapmamalı,şu puntoda bu renkte yazmalı,bu reklamı almalı bunu almamalı tarzındaki blog dayatmaları.Dünyanın en demokratik ortamında bile demokratik olamayan yurdum insanı nolur bi durun artık ya..Ya bırakın herkes istediği gibi takılsın yada toplaşın bir blog anayasası çıkarın referanduma gidelim kabul olursa anayasa bu uymayanı hapse atarsınız anlaştık mı:)
*Hükümetin 1,2,3 yetmez 4,5,6 olsun şeklindeki çocuk istekleri.Yav sanki cidden leylekler getiriyor bu çocukları burada gayet riskli bir tıbbi süreç var anneye neler oluyor hamilelik esnasında hele doğum vay anam vay.Konuşmak kolay doğurmak zor:)1 çocukluyu insandan saymıyorlar ben 5 yıldır evli ve çocuksuzum T.C vatandaşlığından çıkarılmam an meselesidir arkadaşlar söyliyim:)
*yaya geçitleri..ciddiyim çünkü hiçbir işe yaramıyor.Arabaların durması yayaya yol vermesi gerekirken yayalar bekliyor araba geçiyor araba yoksa yaya geçiyor ee ne anlamı kaldı olmasada olur.Işıkları bile takmayan zihniyet yaya geçidini napsın..!!
*Sinemada nefes almadan patlamış mısır yiyenler.Arkadaşlar sizi duyuyoruz!!sizden başka birşey duymadığımız zamanlar oluyor hatta o derece.Hadi yediniz, güzeldir patlamış mısır ama bir usulü adabı var dimi?yavaş,sakin biraz sessiz lütfen.ŞŞŞ
*atarlanmak ne ya..bir sürü güzel sözcük varken nerden çıktı bu laf ısınamadım bir türlü..
*Bülent Ersoyun kürk muhabbeti..gazete almak gelmiyor içimden her gün o ve kürklü görüntüsü..kadın üşüyormuş,giyecekmiş de biz hergün görmeyelim mümkünse..


18 Şubat 2013 Pazartesi

Tembel Blogger

Yine abartmışım yazmama olayını..Nedenler malum.Büyük değişiklikler yok açıkçası.Bu kış yok saymak isteyeceğim kışlardan biri oluyor.Kanamaları biliyorsunuz artık geçmeyecek derken en son diş doktoruna gittim.Diş etlerimin kanayabileceğini söyledi ve temizledi o günden sonra çok çok azaldı olay.Geçmek üzere sanırım zaten artık hiç takmıyorum.Bu arada kanım düştü şu aralar onunla meşgulüm demir hapı verdiler demirim düşmüş onu yükseltmeye çalışıyorum.Bunların hepsi bitip normale döndüğümde beynimi de normale getirebilirsem yazın eve girmemeyi planlıyorum.

TumblrCidden kafamda öyle bir yaz planı var ki sürekli denizle iç içe olacağım. Yüzmek,kumsalda yürümek,kendimi özgür hissetmek istiyorum.Hamağımda klasik müzik dinlemek,çiçeklerimle ilgilenmek,köpeğimle oynamak ve bol bol dans etmek istiyorum..hep istiyorum:)tüm ümitlerim yaz üstüne çünkü ben yazın hep daha iyiyim.Yaz kışın kirliliğini yok ediyor gibi geliyor bana.

Bu arada ne yaptın derseniz tabi öylece yatıp hasta olmakla meşgul değildim sadece:)bol bol okudum Selim İleri Bir Denizin Eteklerinde,Hakan Günday Azil,Ferhan Şensoy Oteller Kitabı,Luke Rhinehart Zar adam şu an hatırlayabildiklerim.Ferhan Şensoyu biliyorsunuz ona olan hayranlığım sonsuzlukla eş ,kitaplarınıda hiçbir şeye değişmem Selim İleriyi çok severim Hakan Günday'ı ilk kez okudum ve bayıldım diğer kitapları okunacak.Zar adam da benim tarzımdı ve gayet iyiydi.

Sonra sinemeya gittim Umut ışığım(ki adı ilk cezbetti:),Pi ve Fundementalsı izledim.Pi ye öldüm bittim,Umut ışığım çok iyi bir filmdi ve Cem yılmaz da moralimi baya bir toparladı ama hala gidilecek çok film ve kalabalıkta dolaşan bir sürü virüs var.Biraz toparlayıp yine gideceğim inşallah.


Pink CandySevgililer gününde pek ekstrem şeyler yapamadık açıkçası annem bizdeydi bana bakmakla meşgul şu aralar.Kocişimde sevgililer gününde elinde kocaman bişey ve çok güzel bir çiçek aranjmanıyla geldi.O kocaman şey reflü yastığıymış.Bakarmısınız hediyenin güzelliğine:):)artık 50 yaşında birbirimize nasıl hediyeler veririz bilemiyorum.Ama cidden romantik bir hediyeydi çünkü ben yatakta yatamıyordum çok çok yüksek yastık istiyordum reflü yüzünden ve koltukta kol kısmının üstüne yastıklar koyup uyuyordum.Reflü yastığıyla artık yatağımızda yatabilirsin aşkım dedi.Öyle mutlu oldum ki:)ben çok şanslı bir kadınım aslında.Allah bunca acının yanında bana bir melek verdi ki katlanmak için hem bir nedenim hemde desteğim olsun..Bende öyle pijamalarla durmadım ama kendine gel dedim kendime ve duş aldım giyindim süslendim yine bir sevgililer günü havası kattım olaya tabi:)

Aslında bir sürü şey var yazılacak bir de mimim vardı hatta dur kısaydı yapayım hemen Deep mimledi beni sağolsun:)nasıl okursunuz mimi.Ben her şekilde okurum,her yerde de okurum.Otobüste,arabada,metroda,kumsalda,hamakta aslında insanların yanında hep kitap taşıması ve sürekli okuması gerektiği kanısındayım.Bu bilinç İngilterede daha da yerleşti tek bir kişi bile boşa geçirmez vaktini hep okur bizse saçma sapan insanlara bakma olayına kaptırmayı seviyoruz milletçe.Benim favori okuma stilimse yatarak.Uzuuun süre okuduğum için otururken yoruluyorum haliyle bir süre sonra müsaitse yatarım yani.Bide müzik ,aşırı gürültü istemem mümkünse onun haricinde beni hiçbir şey durduramaz:)

Şimdilik bu kadar bir dahaki ara bu kadar uzamaz inşallah diyorum ve öpüyoruum..

.

Sigara ve Koah

Dün gece benim tipik acil servis gecelerimden biriydi.İyiyim endişelenecek bir şey yok ama her kronik hasta gibi arada bir uğruyorum, işim düşüyor acil servise..Deneyimli bir hasta olarak çok şey yaşadım gördüm.Gördüklerimin içinde en kötülerini,en acı çekilen deneyimleri hep sigara içenler yaşadı.Dün gece işittiğim ve tanık olduğum olaydan sonra artık bir yazı yazmam gerektiğini hissettim.

Girişteki görevli kaydımı yaparken ben bir hasta ailesiyle doktorun konuşmasına şahit oldum.Kadıncağız doktora şöyle diyordu "Cuma günü de yüzü morardı, yine pencereye koştu nefes alamadığını söyleyerek ama bir süre sonra toparlandı fakat bugün öyle olmadı..morarmaya başladı ve hızla pencereye koştu perdeleri kopardı pencereyi açtı ve tutmasaydım kendini atacaktı öyle acı çekiyordu bilincini kaybetmiş gibiydi"dedi..Doktor da"Eşinizin o halde acı çekmesi, bilincini kaybetmesi çok normal zaten şu an bilinçsiz durumda ve kanındaki oksijen oranı normalde olması gerekenin yarısı bile değil solunum makinasına bağladık ama bu da yeterli gelmiyor.Sigara içiminden kaynaklı Koah hastalığı..."derken  görevli içeri girmemi söyledi ve bu duyduklarımın korkunç etkisiyle içeri girdim.

Kendime dedim ki buradayım ama en azından Allahın bana uygun gördüğü bir hastalık yüzünden birde kendi kendini o hale düşürmek var..o acıları çekerken nefes alamazken,bilincini yitirecek denli korkunç bir duruma girerken birde insanın 'bunu kendime ben yaptım sadece sigarayı bırakmakla buna engel olabilirdim' diye düşünmesi var ki bir insan acı çekmeden,hasta olmadan o hissi anlaması gerçekten zor.Zaten anlayabilseydi herkes,birgün benim başımada gelebilir diye düşünseydi kimse sigara içmezdi sanırım.

Lütfen düşünün iyi düşünün bu bir bağımlılık ve insan beyni tüm bağımlılıklardan kurtulabilecek güce sahip..Seçim sizlerin..Bu satırları okuyan sigara içen yada sevdikleri sigara içen herkesi bu korkunç düşmanla savaşa çağırıyorum.Kendinizi ve sevdiklerinizi o korkunç sondan kurtarın lütfen..Şöyle bir derin nefes alabilmenin hazzı dünyada hiçbir şeye değişilmez peki ya birgün alamayacak hale gelirseniz???

4 Ocak 2013 Cuma

Yılbaşı ve iyiye giden ben:)

Çok geç olmadan bende yılbaşını anlatmak istedim.Tabi uzun süredir yazmamıştım son yazımdan sonra beni merak ettiğinizi biliyorum.Kanamalar ara ara devam ediyor ama nedenini bulduk.Reflüye bağlı özafajit olmuşum yani yemek borum iltihaplanmış artık o kadar kötü bir duruma gelmiş ki kanamaya başlamış..Babam yoğun bakımda yatarken benide zorla aynı hastanedeki gastrocuya götürdüler.Şansa bakın ki benim Dr.Smile onun öğrencisiymiş ve tedavi etmedi diye çok kızdı..ama en çok ben kırıldım,üzüldüm ve hayal kırıklığına uğradım yine yine yeniden... çünkü ona çok güvenmiş ve sevmiştim..Defalarca ters giden bir şey var dedim ciddiye almadı 2 yıl oldu bu reflü belirtileri başlayalı..korkmayın her reflülü böyle olmaz ama ben hassasım bir sürü ilaç alıyorum özelliklede kortizon yüzünden enfeksiyona meyilliyim..neyse daha iyiyim uzun sürecek ama geçecek..

Babam da çok iyi 1 gün yoğun bakımda kaldı birkaç kez yanına girdik o elbiselerle filan onu öyle görmek zordu ama tıkalı damarı açıldı ve kalbine bir stent yerleştirildi.Ana damarı tıkalıymış ve kalbi yeterince beslenemiyormuş; doktor sen bir kalp krizi geçirmişsin dedi.Bir fenalık geçirmişti ama kalp krizi olduğunu düşünememiştik şükür ki doktora zamanında gitti..

Yılbaşını senelerdir dışarıda kutlamak isterim ama kocam herkes içer dağıtır kavga çıkar sana zarar verirlerse ben onları....işte anladınız paranoyaklığa yakın bir tip:)Bu yıl kardeşim eşi ailesi filan davet ettiler dışarda kutlayalım diye yok bizimki kabul etmedi.Sonunda düşündük kaç yıldır birlikteyiz hiç yalnız kalmamışız yılbaşlarında.Kimse kusura bakmasın biz evimizde yemek hazırlayacağız ve kutlamamızı yapacağız dedik.Önceki gün çılgın kalabalıkla beraber alışveriş yaptık bazı mezeler aldık.Tabi ana yemekler benimdi..

Nasıl altından kalkacağım diye korktum başta pandişte işe gitti mantar çorbası,beşamel soslu fırında tavuk,düğün pilavı  (kayınvalidem öyle diyor ondan öğrendim) sonra havuçlu meze bide patates püresi yapacaktım.Kipadan da bir sürü meze aldık.Menüye bak iki kişi hatta beni sayma (giderek zayıflayan yemeyen uyuzun tekiyim zaten:)ama olsun yılbaşı sofrası bu zengin durmalıydı.Nasıl koşuştum ya evi düzenle,süsle,yemek yap,masayı hazırla ama pandiş erken geldi allahtan.Yukarıdaki benim ağacım.Her zaman özenmiştim çocukken filan bir kaç senedir benimde var süslemek çok zevkli:)

Pandişle birlikte yemek yaptık.O kadar zevkliydiki..bu kadar uzun süre birlikte mutfakta durmamıştık hiç hele de ikimiz çalışarak.Karıştırma,doğrama gibi işlerde çok iyiydi.Bulaşık makinasını bile yerleştirdi kıyamam..Ortaya çok keyifli bir masa çıktı.Masayı görebilirsiniz yanda( peçeteler yok mumlar yanmıyor daha ama idare edin puanımı düşürmeyin:) işte patates püresine bak ben sürekli patates yediğimden abartmışım olayı:)olsun hepsini annelere getirdik israf olmadı. Sonra ben kendimi süsledim tam bir yılbaşı kadını oldum kırmızılı filan romantik güzel bir yemekti işte..Çok yorulmuşuz hastalıklardan üzülmekten,bide yalnızlığı özlemişiz çok iyi geldi bize o gece..

O baya içti ve Yalan dünyayı izlerken uyudu.Hiç sıkılmadım iyiki de bu sene böyle olmuş dedim.Zaman yaklaştığında da pandiş uyandı birlikte balkona çıktık ve havai fişeklerle birlikte yeni yıla sarılarak girdik..Allah kimseyi sevdiklerinden ayırmasın.Sağlıklı ve huzurlu bir yıl geçiririz inşallah hepimiz..