Kötüyüm ben..

Çok yorgunum..Ne olduğunu bile anlamadan kendimi en dipte bulmaktan yoruldum.Aklımdaki sorulardan,korkulardan,endişelerden çok sıkıldım.Kaçmak,gitmek istiyorum ama insan kendi bedeninden ancak bir şekilde kaçabilir buda benim için bir seçenek olamaz..o bana gelmeden ben ona gidemem..çok savaştım çok uğraştım ben 5.senemdeyim, artık geçsin yada tamam geçmesin geçmeyecek ama en azından geçen yıl olduğu gibi rahat bıraksın beni..

Babam anjiyo olacaktı pazartesi operasyona alınacaktı ki perşembe günü ben uzanmış film izlerken ağzımda bir tat hissettim..tükürdüm ve kandı..o anki korkuyu hayatımda hiçbir zaman hissetmedim.Korkunç olan böyle gidecek olmanın düşüncesiydi kanayarak,aniden,acı çekerek..elbette ağzımdan kan geldiği için varislerimin kanadığını yada mide kanaması geçirdiğimi düşündüm.Kocama sarıldım,annemle babamla vedalaştım.Yolda acile giderken kan kesildi.Sonra tüm gece acilde kaldım monitörlü gözlemde yattım bir süre.Bir sürü yaşlı insan ve ben..Son zamanlarını yaşayan gitmeye hazır insanlar ve üzerimde ponponlu kedicikli kazağımla ben..böyle bir durumda en çok bakışlardan yoruluyor insan.Hissediyorsunuz ki hasta olmayı kimse yakıştırmıyor..hele de bu kadar hasta olmayı..kolunda aletle monitöre bağlı olacak kadar hasta olmayı..hemşireler diş eti kanamasıdır deyip dalga geçtiler önce taki hastalıklarımı duyana kadar..insanların yüzlerinde gördüğüm bu ifade beni şaşırtmıyor ama yoruyor artık..acıma hissi..derin bir acıma..

Doktoruma beni o bölümden çıkarmasını rica ettim.Normal hastaların arasına girdim.Tüm gece uyumadım hiç..müzik dinledim ve bekledim..kanama kesilmişti ama kanım birkaç saatte düştü..şaşırdılar oysa kanamadan değil aslında korkudan düşmüştü.Çünkü benim vücudum korku yada üzüntüyü kaldıramıyor bağışıklık sistemim saldırı kabul ediyor ve kanım düşüyor.
Sabah çıktım acilden..sonra tüm doktorlarıma gittim.Her şey normaldi.Kanım yükseldi.Karaciğerim iyiydi hatta daha da iyiydi.8 gün sonra kanama tekrarladı.Bu kez daha az korktum.KBB ye gittim bir kaynak bulamadılar.Oysa dünde bugünde az az kan geldi yine..ağzımda o tadı hissediyorum tükürüyorum ve kan..

Kan sulandırıcı kullandığım için çok anormal değilmiş vs.vs..Ben bir insanım ya etten kemikten bir insan..Hasta olmam benim herşeyi kabullenebileceğim anlamına gelmiyor ki..ağrı normal,hazımsızlık normal,şu normal,bu normal ama kanamayı hangi insan nasıl normal görebilir ki..genelde doktorlarımın sözlerinden çıkardığım anlam şu "sen yaşıyorsun ya şu an buna şükret fazla kurcalama".

Doktorlar sağlıklı insanları rahat ettirmek için,hasta insanlarıysa yaşatmak için uğraşıyorlar.Hele benim kadar hastaysanız rahat yaşamak kocaman bir rüya sadece.Bazen isyan ediyor insan şu sıralar berbat durumdayım.Düştükçe düşüyorum sanki..Midem de çok kötü.Yemek istemiyorum,yiyemiyorum zaten.Kilo veriyorum gittikçe zayıflıyorum.Kortizonla bu kadar zayıflayabilen tek insan benim sanırım.

Kendimi toparlamaya çalışıyorum hayata sarılsam yapacak dayanacak birşeyler olsa bu kısırdöngüden kurtulabilirmiyim diyorum ama okul bitti diplomamı aldım,iş olmuyor çağırmıyorlar artık ümidimide kesiyorum.Zaten doktorum öyle uzun saatler çalışamazsın bunu sakın düşünme 9 la 4 yada 5 arası çalışacağın çok yorucu olmayan bir iş olmalı dedi de öyle iş nerde benim işim çok yoğun mesai gerektiriyor..

Oysa ben unutmaya başlamıştım herşeyi kendimi toparlamaya ümitlenmeye başlamıştım hayatla ilgili çalışacaktım her şartta eskisi gibi sosyal hayatım olacaktı.Nasıl bir rüya..Zaten kim beni ne yapsın.Doğru düzgün yiyemeyen,içemeyen,çabuk yorulan,ne zaman ne olacağı belli olmayan bir tipim.

Kısaca iyi değilim ben..babam da anjiyoyu erteledi benim yüzünden.Ruhum çok yaralı bedenim de..

Ne denir ki..

İlk kez cankuşlarımın yorumlarına cevap veremedim.Sesim gitti,konuşma,yazma,iletişim kurmayla ilgili tüm isteklerimi yitirdim bir süreliğine.Yeni yeni kendime geldim,duruma alıştım ve umut üstüne kurdum duygularımı.Ümitsizliğe
kapılacak bir durum yok zaten.Sadece beklemediğimiz bir durumla karşılaştık,sonrası için endişelendik ama geçti. Artık olumlu düşünceler var yalnızca..

Az çok tahmin edeceğiniz gibi babamın anjiyosundan çok da beklediğimiz gibi bir sonuç gelmedi..Biz de doktoru da içeri girerken bir veya iki damarında anjiyoyla bile açılacak denli küçük daralmalar bekliyorduk.Oysa babamın bir damarı tamamen tıkanmış..Böyle bir durumda da stent yada balonu anjiyoda yapmasına izin vermiştik ama koldan yaptığı için ve farklı aletlere ihtiyaç duyduğu için 15 gün sonra yeniden gelin dedi.Şu anda 1 haftadan az bir zamanımız kaldı..sürekli ilaç kullanıyor o gün belki stent takılacak belki açılacak ama belkide açılamayacak damarı..bu ürkütücü bir düşünce by-pass a ihtiyacı olur mu diye düşündük öyle bir durumda ama şu an için kalbi çok iyi durumda açılmazsa da ilaçla idare edecek..Yine de ben açılacağını umuyorum tüm kalbimle..Anjiyo gecesi yoğun bakımda tutulacak bu kez işte o gece biraz zor geçecek hepimiz için ama biz çok zor geceler atlattık bu da bitecek..

İlk bir kaç gün bizim evde kaldık.Hastane bize çok yakındı.Babam yazlığa gelmek istedi aslında artık yazlık değil çünkü baya burada yaşıyor annemle babam.Şehre gitmiyorlar pek, evi kapattık gibi kardeşimde evlendikten sonra.Yazlığın havası,suyu,yeşilliği,toprağı,köpeğimiz herşey bizimkilere çok iyi geliyor.Elbette tek sorun acil bir durumda sağlık kuruluşlarına biraz uzak kalması o yüzden 2 gün bizde yatırdım babamı.Bir dahakinde 3 gün olacak ve sonra yine yeşile dönüş..

Bu süreçte hayat durdu benim için..tek isteğim babamla olmak ona bakmak ilaçlarını düzenli aldığını görmek ve moralini düzgün tutmak..sağolsun kocişte çok destek her zamanki gibi hep yanımızda birlikte yazlıkta kalıyoruz o alışveriş yapıyor ihtiyaçları karşılıyor,oğulları olarak çoktan kabul ettiler onu:)

İşte durum böyle canlar..tek istediğim dualarınız.Babamla durumumuzla dalga geçer olduk zaten "baba kız tıkalı damarlar derneği kuralım,bir aileye 4 tıkalı damar fazla"filan diye takılıyoruz.Malum bende 3 tane var..Babamda olmayacak ama onunki açılacak.Bir dahaki posta çok güzel haberler vereceğim inşallah.

En yaşlı Bloggerdan sevgilerle..:)

Nolcak benim bu baykuş hallerim ya..ben neydim önceki hayatımda vampirmiydim,yarasamıydım ama kesin gece uyumayan cinsten bişeydim.Ne denirse densin olmuyo işte ancak çalışıp sabahın köründe uyanmam lazım gece uyuyabilmem için yoksa metabolizma bir yolunu bulup hoop sıyırıyor gece uyuma işinden.Dün gece yani sabah 06.30 da uyudum ve sabah yani öğlen saat 15.30 da uyandım ve o saatte kahvaltı yaptım.Valla bak yaptım bunu..doktorlarımın ağzı var konuşuyorlar işte aaa ama gece uyuman lazım böyle olmaz düzenli beslenmen lazım.İyi de arkadaş gece erken yatıyorum yine öğle 12 den önce uyanamıyorum bu kez sana boşu boşuna 12 saat uyku..neyim ben lan uyuyan güzel mi????öfff çalışmam lazım..

Lakin öyle çalışmam lazımla olmuyor.Ben sanıyordum ki işyerleri bana eskisi kadar meraklı iki üniversite bitirmişim,ingilterede dil öğrenmişim ooo havada karada iş bulurum haha.Havanı yesinler.Oturdum mu kıç üstü.Kaç başvuru yaptım birinden ses gelmedi azizim.Adam napsın 33 yaşında 4 yıldır evde oturan insanı.30 yaşını geçtin mi insan değilsin iş verenler için.Emeklilik yaşı gelmiş doğru düzgün çalışmamış diyorlardır benim için bide afedersin biyerini yaya yaya 4 sene yatarken sana kim baktıysa o baksın ,biz çıtır çıtır tam donanımlı ucuza çalışcak onca adam varken seni napalım kart karı da diyorlardır...yok yok kesin diyorlardır.Belki ben olsan ben de derim bilemiyorum...Acaba önyazıya bakın ben valla çok genç gösteriyorum hem ruhum da genç ,üstelik gencecik dotlarım var ahan da işte sorun deyip sizi referans mı göstersem çıtır güzel cankuşlar.

aaaahh çok kompleksliyim olum şu an benim hiçbir yerde yerim yok 15 gün sonra 33 üm.İşverenler beni kabul etmiyor,Melomun magazininde baktım en yaşlı kişisel blog yazarı ben miyim lan???en yaşlısı Bis o da 88 li adamla aramda 8 yaş var.Genç taklidi yapan kartlaşmış bi tipmiyim ben nolcak benim halim.Hastayım da zaten tamam benim bir ayağım çukarda kabullendim artık işim bitti ühhüüü..

öfff neyse hayat monoton dostlar.Düğün bitince boşlukta asılı kaldım resmen.Çok çalıştım biliyosunuz bitti herşey aa bi baktım yapacak bişey yok.Sonra kocişle 2 hafta yazlıkta kaldık annemlerle bayram filan.Geldiğimizde yazdı biz giderken kışa döndü hava:)öyle uzun kalmışız artık.İyi geliyor ama oralar.

Pazartesi babam anjiyo olacak.İnsanın kendisinin hasta olması sevdiklerine bişey olmasından kolaymış..Babam ki hayatında doğru düzgün ilaç kullanmış adam değildir bir hafif astımı vardı o da geçti..Durumu ciddi değil doktorlar öyle söylüyor, allahın izniyle taş gibi girip o küçük darlıkları açtıktan sonra çıkaracaklar babamı hiç şüphem yok..üzülmüyorum aksine erken teşhise seviniyorum.

Bu aralar sık yazasım var.Zaten öyle evde takılan bir yaşlı tipim işte:)arada gelir size nasihat filan veririm bir işe yararım bari.Benim nasihatimi dinlerseniz iflah olmazsınız yalnız..

Bu ayakkabının da konuyla hiçbir alakası yoktur bana hayatın güzelliklerini hatırlattığı için koydum:)

ÇANAKKALE 1915

Hiç Çanakkale'ye gittiniz mi?Gitmekten öte Dünyanın en büyük savaşlarından birinin geçtiği o toprakları,cepheleri,siperleri gördünüz mü?Görmediyseniz,gitmediyseniz,hissetmediyseniz bir Türk insanı olarak henüz tamamlanmamışsınızdır diyebilirim.Çünkü ben oraya gittiğim,atalarımın kanlarını döktüğü o toprakları gördüğüm,bizler için o gencecik yaşlarında feda ettikleri canlarını hissettiğim anda Türk olmak ne demek,bu vatan bizlere ne şartlarda bırakıldı her hücremde hissettim.O gezi boyunca ağladım sürekli ağladım..Derin bir hüzün,büyük bir gurur,minnet ve sorumluluk hisleri düğümlenip kaldı içimde..Hiç unutmadım unutamam..Hani tatile gidiyoruz eğlenmeye bakıyorum çevremde herkes Bodrumu Çeşmeyi,Fethiyeyi,Antalyayı görmüş durumda hatta Karadenizi oysa Çanakkale eğlenmekten çok daha önemli,çok daha özel,eşsiz hisleri yaşayabileceğiniz bir yer..Mutlaka gidin,görün sözlere sığdıramadığım çok şey var çünkü..

Çanakkale 1915 için de öyle..sözlere sığmayan bir film..bir kahramanlık,bir ağıt,bir mucizenin öyküsü..Savaşın içindeki önemli olayların bir özeti.Çok güzel bir sinema diliyle,çok güzel müziklerle anlatılmış herşey..Tavsiye edilir..

Bu arada bayramınız mübarek olsun cankuşlarım.Sağlıklı,mutlu bayramlar geçirmeniz dileğiyle..

Düğünümüz şen oldu:)

 

Peri Masalı..Aslında kardeşimin düğünü için söyleyebileceğim 2 kelime budur.Çünkü herşey gerçek bir peri masalı gibiydi.Hava güzel olur mu,olmaz mı ya kapalı mekanda yapmamız gerekirse ya insanlar gelmezse filan gibi bir sürü endişe varken herşey olağanüstü bir masala dönüştü..

Düğün öncesini anlatacağım ama önce neden masalsı bir düğün oldu mekan ve ortam nasıldı size anlatayım..içeriye kırmızı kalp bir kapıdan giriyorsunuz giriş yolu; kırmızı bir halı yanlarda led ışıklar, çiçekler ve tüllerle süslenmiş..içeriye girdiğiniz anda nefesiniz kesiliyor çünkü yolun devamında kocaman cam mumluklar içinde mumlar yemyeşil çimenler palmiye ağaçları ve ortada üstünde cam bir yol olan muhteşem bir havuz sizi karşılıyor..detaylar inanılmaz ahşap sandalyeler,dantel masa örtüleri ,sandalyede dantel süsler masaların ortasında kristalli cam şamdanlar ve çiçekler..muhteşem ışıklandırılmış bir pist ve harika bir hafif müzik..gelen tüm konuklarımız hemen hemen aynı tepkiyi verdi burası nasıl bir yer böyle...

Herkes yerleştikten sonra barkovizyon gösterisi başladı ikisinin bebekliğinden itibaren fotoları gösterildi gözyaşlarımı içime akıttı çok duygusal çok farklı bir zaman işte anlatılmaz ki..ardından kapıdan girdiler, kırmızı halı ve çiçeklerle süslenmiş havuzun ortasındaki o cam yoldan yürümeye başladılar o sırada yolun iki yanından ışıl ışıl fişekler çıkıyordu  ışıklar arasında o geçişi yaptılar ki muhteşem ötesiydi..sonra ilk dans başladı, dans dersi almışlardı ve harikalardı ya..o sırada yine fişekler patladı..sonrasıda  muhteşem yemekler,acayip bir eğlence dans dans daha çok dans şeklinde geçti..hatta bitsin istemedik müzük bitti hala çoğu kişi oturuyordu :) herkes gördükleri en güzel düğün olduğunu söyleyerek ayrıldı.

Arkadaşlar mekanın adını düğünü geçirene kadar vermedim çünkü tavsiye edeceksem deneyimlemeliydim.ama şimdi gönül rahatlığıyla İzmirde kır düğünü yapacaksanız TALLES PARK tan daha güzel bir yer düşünemiyorum diyebilirim.Çünkü çimenler ve havuzu bir arada bulmak üstelik böyle bir süsleme, özenli hizmet güzel yemekler vede süper bir enerji bulmak bence çok zor.Olurda okurlar diyede organizatör Şebnem Hanım ve mekan sahibi İrfan Beye teşekkürü borç biliyorum..

İşte düğün böyle güzel geçti cankuşlar size çok yazmak istedim ama biliyorsunuz koşuşturmanın tam orta yerindeydim.Herşeyle ilgilendim elbette..ama beni en üzen kıyafetim oldu.Cidden bak hayat hiçbişeye aşırı titizlenip aylar önceden düşünmeyeceksin. Elbiseyi aldım dedim ya ben bir yazımda taa ne zaman..işte o elbise 5 kez tadilata gitti her seferinde daha berbat geldi en son artık sinirden tüm gece ağladım çünkü düğüne 3 gün kalmıştı!!!!bizimkilerde başka bir elbise alıcaz dediler.benim içinde artık olsa bile bir özelliği kalmamıştı öyle tiksindim yani.O gün gittik ve pembe payetli uzun bir elbise aldım ama içime çok sinerek aldım..ve cidden iyikide öyle olmuş dedim yani herşeyde bir hayır varmış:)kızın biri herkes elbisenizi konuşuyor nerede diktirdiniz dedi??!!bende daha 3 gün önce aldım şurdan diye söyledim.Kızda nişan elbisesi alacakmış mağazaya gidip komisyon isteyeceğim sanırsam:)

Düğün günü kardeşim ve aşkısıyla kuaföre gittim.İkisinin kuaförü yanyanaydı .Aynı kuaförün erkek ve kadın şubesi bir orya bir oraya koştum.Ayrıca makyajımızı bir transeksüel yaptı ki buda hoş bir deneyimdi:)çünkü onları hayatın içinde farklı sektörlerde kesinlikle destekliyorum.İtersek insan kaybediyoruz ve insanca yaşamayı hakeden bu kişileri dışlayıp sorunlu hale getiriyoruz.Cidden de çok yetenekliydi ve harika iş çıkardı.

Çok koşuşturduk ya kocacım hep yanımdaydı o kardeşimi giydirdi ben gelinimizi..o araba süsletti ben yerleşim planıyla uğraştım ve hareket telaş o muhteşem gece bitti..Onları otele bıraktık biz evde kuzenler kadınlar filan sabahladık lafladık yedik içtik..Çok eğlendik ya..

Şu anda çiftimiz Antalyada ve çok mutlu..bense tabi o gece onca terden ve tüm gün koşuşturmadan sonra hastalandım annemin evinde yatıyorum:)Merak etmeyin nezle ya..ateşim çıkmadı allahtan.Annemin tavuk suyu çorbası baya diriltti ki şu an yazabiliyorum.

Biliyormusunuz nefes aldığım,iyi olduğum ve tüm bunları gördüğüm için allaha ve bu hayata çok minnettarım.Birde şunu düşündüm ki ben hasta olduktan sonra daha mutlu bir insan haline geldim çünkü herşey ama herşey benim için çok özel çok değerli..sizlerle öylesiniz..sizinle paylaşmadan mutluluklarım tam olmuyor ki..

Geçtim ya valla geçtim..

evet başlık bu:)Öyle mutluyum ki baya bi zıpladım sonucu öğrendikten sonra.Sonunda Matematikten kurtuldum.Hemde 58 aldım:)geçtim bu iş de burada bitti dostlar.20 gün sonra gidip sevgili bilmem kaçıncı diplomama sarılıcam öpücem inşallah :)Şu ana kadarkilerin uzun süreli bir faydasını göremedim.Hastanede okulmuş diplomaymış ayırt edilmiyor.Cvyle hasta alınmıyor tabi:)ama mademki uzun süredir normale döndüm artık hayrını görürüm diye düşünüyorum..

Şimdilik böyle az yazıcam idare edin düğüne sayılı günler kaldı.Elbisemi aldım pembe şifonlu filan ama terzide çünkü bedeni büyüktü ve bir türlü istediğim gibi olamadı henüz bu kez olucak inşallah.Hazırlıklar tüm hızıyla sürüyor..
görüşürüz öpücükler vs..

Düğünümüz varrr..

Düğüne 1 ay kaldı..hangi düğün demezsiniz eminim.Anladınız zaten bu kadar hızlı olmasını bekliyordunuz muhtemelen:)işe bak ya seneye yaza olacak düğün filan diye post yazmışım bikaç ay önce şimdi 1 ay kaldı diyorum:)aslında Kasım olsun yetişemeyiz dendi ama bizim gelin illaki açık hava şansını denemek istedi.Bizde İzmir kazan biz kepçe açık ve kapalı ihtimali olan yerleri araştırarak başladık..Bir yere karar verdiler ama baktım ki kimsenin içine sinmiyor.Annem,kardeşim ve nişanlısı ay pardon aslında resmi eşi:)söylenip duruyor.Bende bir daha nete bakayım ya belki farklı bişeye rastlarım derken bir yer gördüm ve resmen vuruldum.Hem havuz hem çimen olayı birlikte var ve kapalı mekanıda ahşap çok güzel yani rüya gibi..O gece hepsi gidip baktılar ve aşık oldular mekana..bknz aşağısı.

Geçen haftada gelinlik bakmaya gittik.Benim Mat.bütünlememden hemen sonra:((sakın nasıl geçti demeyin cevap veremem:) benim mat sınavlarım asla istediğim gibi geçemez çünkü süre yetmiyor.Yinede belki olabilir gibi sonuçları bekleyeceğiz.Neyse toplamda 6 saatte bir sürü gelinlik mağazası gezip sonunda mükemmeli bulduk böylece gelinliğide aldık yani dikime başladılar:)Elbette 1 ay kalınca davetiyelerin dağıtılması gerekiyordu aslında daha önce bir davetiye olması gerekiyordu.Bende akşam derin araştırmalar sonucu binlerce çeşidi olan bir davetiyeci buldum ve bizimkileri götürdüm.Şu anda davetiyeler de basımda..Aslında düğün organizatörü benim sanırsam yok yok kesin benim.Çünkü son olarak da balayı olayını ayarladık.Bizim tur şirketine götürdüm onları Antalyaya gidecekler.Ekimde inşallah hava çok güzel olur..Yoksa ne düğün ne balayı tam planladığımız gibi olmayacak.

Perşembe günü gelinlik provasına gidiyoruz cümbür cemaat..sonra davetiyeler alınacak ve annemle ben kıyafet bakmaya gideceğiz.Sorun şu ki ben bilmiyorum yaa..acayip kararsızım hayatımda ilk defa aklımda hiçbir şey yok.Aslında bikaç kıyafet denedim ve saten balık modeller çok güzel durdu.İyi de ben hep şifonlu bir şeyler alırım diye düşünüyordum ama bol şeyler bana yakışmıyor.Üst kısmım işte neresi biliyosunuz yani biraz geniş üstüme oturan şeyler güzel görünüyor.Çok zayıf işi derdim saten balık modellerine ama benim giydiklerim astarlı filandı öyle yapışmıyordu üstüme.Cidden bilmiyoruuumm.Saçımıda kestirdim zaten.Kel kalıyorum çünkü resmen.kortizon avuç avuç saç döküyor..kısa saç topuzu diye bişey bilen varsa söylesin lütfen:)

Şu halime bak ya kendim haricinde koskoca düğünün herşeyini organize edebiliyorum.Kendi düğünümde bile bir gelinlikçiye girdim ve hoop aldım.Bilemedim neden böyle..kardeşimi evlendirdiğim için sanırım..O benim biricik cankardeşim.Sadece kardeşim değil yoldaşım,arkadaşım,dert ortağım,hatta çocuğum..şimdi gidiyor..artık anneme gittiğimde orada olmayacak.Onu çok daha az görebileceğim..geleneksel sinema seanslarımız benim evliliğimle sekteye uğramıştı artık biter heralde..hüzünlüyüm ama bir o kadar da mutluyum.O mutlu olsun başka hiçbir isteğim yok.Canım benim belki bir gün okursun birbirinizi bulduğunuz için çok şanslısınız bilki senin hep yanındayım ve seni çok seviyorum..

Anlatacak çok şey var da vakit yok.Şu an kuaför araştırması halindeyim.Aslında saç ve makyajı iyice araştırıyorum.Fikir vermem gerekiyor.
öff tatil yazısı yazıcaktım Antalyayı anlatacaktım sonraki posta nasipse..

oooo neler oldu neler...

Artık yazmam gerekli biliyorum..çok kötü felaket ötesi bir blogger oldum yazıklar olsun bana onu da biliyorum..ama inanın birazdan anlatacaklarımı duydukça aa yok artık aaa daha neler çüşş bu kadar hız olmaz diyeceksiniz.Ben bile olanlara yetişemiyorum:)Nerede kalmıştım en son ..hımm ablam ve yeğenlerim yeni gitmişti üzgündüm..

Birkaç günlük boşluktan sonra teyzem ve kanka kuzenim geldi, Çeşmedeki yazlıklarına. Tabi önce bize uğrayıp beni ve annemi aldılar yanlarına:)Kuzenimle 2 gün zamanımız vardı, hatun çalışıyor gitmesi gerekiyordu.Bizde Ayayorgi beach clublarını gündüz gece boş bırakmadık:)çok eğlendik cidden.bol bol konuştuk..O gittikten sonrada ufaklık(17 yaşında)kuzenim geldi kalmaya.Off o kısım fenaydı onun için çok yaşlıydım.Bir de aşık olmuş bizim kız siteden bir çocuğa..çocukta çocuk yani mübarek dergi kapağından fırlamış gibi bi havalar bi edalar..tabi günler çocuğu havuzda denizde kovalamakla beklemekle filan geçti öldüm bittim yorgunluktan.Bensiz göndermiyorlarda bir yere valla zor zamanlardı ama eğlendim ya:)

Asıl bombada çeşmede patladı benim kardeşin hani bir sevgilisi vardı evlenirler mi ki??elini bile tutmadı ki..filan demiştim.Tuttu işte:)hatta tuttu veeeee  pırlanta taşlı bir yüzüğü parmağına geçirdi:)evlenme teklif etti ve evet cevabı aldı:))nasıl mutlu olduk anlatılmaz.Çok değişik bir hismiş yav insanın kardeşini evermesi:)sonra herşey aniden gelişti istemeye gidelim dedik ama bir baktık bunlar tayin olayı yüzünden (kızımız öğretmen ya) nikah kıymaya karar vermişler yıldırımından oluyor haliyle..eee biz isteyecektik, nişan bile olmadı derken bir bakıverdik ki isteme gününde nişan yapmaya karar vermişler..

Varın siz düşünün gerisini..iki ayağımız bir pabuca girdi sözü tamda bu an ve bizim durumumuz için söylenmiş..memleketten babamın kardeşi,annemin kardeşleri çağrıldı.Gelinimiz(ne güzel söz be)annem ve ben alışverişe çıktık.Nişanda ve nikahta giyeceği kıyafet ve ayakkabıları aldık alışveriş tam 8 saat sürdü..allah güç verdi bana nasıl dayandım hiç bilemiyorum.Üstelik o gün kendime kıyafet denerken sabah ayağıma çivi girdi ve acilde tetonoz aşısı oldum tüm gün koluma yumruk yemiş gibi dolaştım:)hehe..ama alışveriş çok zevkliydi.

Nişan günü tüm akrabalar bizim çiftliğe geldi.Yemekler,hazırlık,temizlik,telaş nasıl geçti bilemedik.Nişan kız tarafının yazlığında oldu.Çok güzel süslemişlerdi ev ortamından çıkmış böyle alaçatı gibi mumlarla süslü nostaljik bir yere dönüşmüştü..kızı istedik verdiler(hatta 2 kez istedi amcam yazık:)sonra yüzükler takıldı oynadık bol bol..

Bakalım nikah ne zaman olacak derken de 3 gün sonraya tarih alındığını öğrendik:)bir koşu daha..akşam annemlerde kaldım.Sabah bizimkiler nikah şekeri yaptırmaya kardeşimde işlemleri tamamlamaya giderken acayip bir karın ağrısı farkettim.Sonra biraz ateşlendim tek başıma:)sonrada işte o malum iğrenç olay başladı..düşünün ya kardeşim evleniyor ..tamda o gün onca yorgunluğa gelemedim tabi..ama gariptir düşündüğüm gibi olmadı parol içtim,ıhlamur içtim ayakta olmalıyım dedim ve kalktım..

Kısaca dostlar kardeşim evlendi benim..öyle mutlular ki..ben kardeşimi hiç bu kadar mutlu görmemiştim,gözleri parlıyordu..Allah sonsuza dek daim kılsın mutluluklarını dileğim bu..görümce oldum beeeennn!!ama gelinimizi çok seviyorum çok çok şeker bir kız..Düğünü sorarsanız henüz net bir tarih yok ama hızlarına bakarsak çok bekleyeceğimizi sanmıyorum kasım gibi olacak sanırım.Ne giysem sorunsalı devam etmekte..tavsiyelere açığım:)

Bitti sanmayın hemen bunlardan sonrada kocişimle Antalyaya gittik..çok güzel, çok anlamlı,eğlenceli bir tatil yaptık ve 4.yılımız bitirip 5.yıla adımımızı attık:)Daha dün geldik yani nerelerdeyim merak ettiyseniz işte böyle geçti ışık hızıyla..Bugün tüm gün çamaşır yıkadım,bavul boşalttım..kocam da yatıp beni izledi. Birde yemek yapıp klima var diye ayağına götürdüm resmen..Evlilik dediğin gönüllü parasız geyşalık demişti ablam doğru galiba:)ama seviyorum işte napayım:)

Antalyayı ayrıntılı anlatıcam ayrı bir postta yazabilirsem yakında..çünkü 8 eylülde matematik bütünlemem var ve hiç çalışmadım:(off bitsin artık şu okul..Bide çok yoruldum ben ya yatmak istiyorum böyle günlerce..

Bayramınızı kutlarım canlarım..mutlu ve sağlıklı bir sürü bayram geçirelim birlikte inşallah:)

Sınav sonuçları yaz ve ben..

Sınav sonuçları dedim ve kalakaldım hale bak..o anki hesabıma göre sevgili blog hemen bir kaç saat sonra yazacaktım. O saatlar ertesi güne ,ertesi gün sonraki güne derken işte geldik bugüneee...tamam sınavı söyleyeceğim birazdan az..kırk takla attım resmen söylememek için ..Benim bir ablam var blog bahsettim mi bilemiyorum ablam diyorum aslında kuzenim ama kuzen çok saçma bir kelime bizim yakınlığımız için çünkü çoğu kardeş bizim yanımızda yabancı kalır o boyutta..Hatun öğretmen Erzuruma tayini çıktı oralı biriyle evlendi orada kaldı 2 güzel yeğenim var kız olan 12 yaşında küçüğü erkek 2 yaşında işte onlar geldi 1 haftadır bilgisayara uzak ,dünyaya uzak sadece pür sevgi neşe ve yorgunluk dolu günler geçirdim..

Detayları anlatırım ama sınavları daha fazla uzatmayacağım kısaca aynen söylediğim gibi oldu yani tüm derslerden geçtim matematik hariç..notlarım gayet ayarında istediğim gibi..ama matematiği görünce ciddi şoka girdim neden mi çünkü 1 soruyla kaldım yalnız 1 soruyla..47 ortalama ile büte girmek zorundayım 1 soru 3.83 puan varın siz düşünün 1 soru daha doğru olsaydı gereksiz strese gerek kalmayacaktı ama o da benim salaklığım.Yok yok estağfurullah filan değil bildiğin salağım eğer son soruları seviyorum en sevdiğim determinant diye girmeseydim şu an geçmiştim yüksek ihtimal..neyse ya korkmuyorum artık bir mat fobisi yok yani..

hıı tabi tıbbi durumlardan bahsetmeli endoskopi sonucunu ,varisleri konuşacaktım demiştim ya malum biliyorsun işte..doktorum "tips yada stent düşünebiliriz artık karın içi basıncını düşürmek için ama teknik olarak mümkün mü radyoloğunla görüşeceğim" dedi.Ben  bu varisler kanar mı ne zaman kanar dedim o da 3-4 yıl var daha küçükler dedi. Ohh çıkış o çıkış bi daha gitmedik doktorum smileımın yanına yani 3-4 sene daha yaşayacağım nerden bakarsan sal gitsin gibi bir rahatlama oldu.haha manyak bu kız diyosunuz yüksek ihtimal ama kurtarılmış zaman iyidir.şimdi arasam gel bakalım seni 2 ay sonra ameliyata alıcaz dese bunu bilsem daha iyi hissetmeyeceğim heralde.Tabi sadece o da değil derdim romatoloğuma gittim, kanım fena düşmüş sürünüyordum resmen kortizonu yükselttik şimdi iyiyim galiba göbeğim aydede surat yanaklarımla mutluyuz işte:)

Çocuklar feci güzel varlıklar bu arada yeğenlerime ölüp bitiyorum çok seviyorum onları.1 hafta boyunca denize gittik bol bol yüzdük oynadık ufaklığı ördekli bebek simidiyle yüzdürdük.Kendini nasıl ifade ediyor şaşılacak şey şoğuk şoğuk diye bağırıyordu denize girince alışamazsa bitti bitti bitti diye tuttuuyordu alışırsa gülücükler saçıyordu küçük adam.Elimden tutup tvye götürüyordu  kayu diyerek..açıyoruz kayuyu oh rahat.Kızımızda tam ergen sivilcelerim var diye ağlamalar ,süse püse merak sarmalar ,takı tasarımları filan hatun 12 yaşında her yere notebook uyla gidiyor şimdiki çocuklar bilgisayarla yaşıyor:)ayrılık zor tabi çok ağladım hala alışmadım hala ufaklığın ağlamasıyla uyanacakmış gibiyim..

İzmir korkunç sıcak dostlar tamam Çeşme güzel, alaçatı güzel ama izmir turizmi yerine sizin sağlığınızı düşünen bu arkadaşınızı dinleyin assosa ayvalıka filan gidip serinleyin azıcık nefes alamıyoruz valla.az önce duş aldım saniyesinde kurudu saçlarım izmir izmir olalı böyle sıcak görmedi yeminlen..benim akıllı kocamda antalya tutturucuksu ağustosta gidicez inanabiliyormusunuz ya bir izmirli olarak ben bile ölürüz orada diyorum elin donuk rusları her sene çoğalıyor nasıl katlanıyorlar ben anlayabilmiş değilim..

Bide benim minnoş şeker oğlum hasta oldu ya..köpişim yani:)ciddi bişey değil neyseki ondan iyiyim.son 1 haftadır bir cansızlık,durgunluk,iştahsızlık vardı bide pati hep kulağındaydı; anladık ki bir şey var.Bugün veterinere gittik, acayip fobik benim tatlım daha girmeden kaçtı elimizden neyseki yola atlamadan babama geldi babam kucağında götürdü 30 kiloluk köpişimizi nasıl korkak korkak bakıyor yavrum..sonra ağızlık taktılar hiç sevmiyor ama mecburlar. İnliyor ,ağlıyor baktırmamak için çırpınıyor kulağına ben panik halindeyim veteriner soğuk nevalesi bana çıkın isterseniz dedi. Uyuz napıcam oğlum çırpınıyor, oh ne sevindim diyecek halim yok kucağımda büyüttüm onu ben..neyse sakinleştik bi ara ama sonra dayanamadım ağlayarak kaçtım yüzümü yıkadım yukarıdayım aşağıdan geliyor bağırışı indim patileriyle ağızlığı çıkarmaya çalışıyor canım benim ya..

kulağında enfeksiyon varmış bir hayli kötüleşmiş canı acıyor çok dedi kadın.Kısa zamanda iyileşecek tam temizleyemedi cumaya yine gideceğiz hadi hayırlısı..şu an rahatladı ağrı kesici iğne yaptılar,temizlediler biraz bide damla damlattılar antibiyotiğinide içirdim.Turp gibi olacak benim oğlum bikaç güne..

Yazacak öyle çok şey var ki yazın ama zaman kalmıyor,kışında zaman çok yazacak şey olmuyor..En yakın zamanda yazarım canlar.sizi çok özlüyorum ya..

öpüldünüzzz...

Dünyanın en rötarlı mimi:)

Suçluluk duygumun nasıl büyüyüp dev boyuta geldiğini anlatamam.Can arkadaşlar beni düşünüyor mimliyor, ben bayılıyorum bu işe çok seviniyorum lakin bi türlü fırsat bulup yazamıyorum.Yaz niye çabuk bitiyor anladım soğuk diye gezmeyip kapanıyoruz, yaz gelincede eve giremiyoruz..O düğün senin bu deniz benim derken hoop zaman geçivermiş..ama takıntılarımı anlatmazsam olmaz er yada geç.Hem nolmuş yav azıcık!!!geç kaldıysam:)öncelikle beni mimleyen canlar Deep,Böğürtlenli Kuulumsum ve ipekböcüğüme teşekkür ederim.

Bu mimle beraber aslında hafiften tedaviye ihtiyaç duymaya yaklaşan takıntılarım olduğunu anlamış bulunmaktayım tabi kocamın yanından bile geçemem o takıntı üstadı ama bende hiç fena değilmişim yav:)ilk ve en güçlü takıntım hijyen..:(ben cidden böyle bir tip değildim temizdim evet ama hastanede o kadar uzun zaman kalıp bir sürü hasta insanla aynı wc yi aynı lavaboları paylaşıp birde o an bir hastane enfeksiyonunun sizi rahatlıkla götürebileceğini biliyorsanız ciddi manyaklaşıyorsunuz.Hijyen takıntımla birlikte gelen domestos sevdam korkunç boyutta dünyanın en güzel kokusu bence!!! birgün zehirlenicem o Yalan Dünyadaki anneden farksızım neredeyse:)sonra kolonya ve ıslak mendil durumum var.Yanımda olmazsa huzursuzlanıyorum çantam hep gülle gibi illaki sprey kolonyam ve mendillerimle gezerim:)

Hijyen olayı heryere yayılır elbet evde filan ama özellikle banyo ve mutfak her gün kaç defa temizliyorum ben bilemiyorum hatta 2 kişilik evde ben ebeveyn banyosu tuvaletini tercih ediyorum orası benim oluyor oh ben sağ herkes selamet!!!hay allah bana aklı ve fikir vereee..

hımm sonra Vicks var bildiğiniz Vicks işte..her derde deva kulağın mı ağrıdı sür vicks üstüne sıcak bir havlu hopp gitti, öksürmeye mi başladın aynını yap bide sıcak suya koyup nefes al acayip rahatlarsın,özellikle kışları gittiğim her yerde vicks olur olmazsa çantama koyar götürürüm öyle bişey:)

Bu durumların ardından nazar değmesin takıntım gelir.Birine çok iyi şeyler söyleyip düşündüğüm zaman illaki tahtaya 3 kere vurmam lazım yoksa kesin nazar değecek diye düşünüyorum en abuk yerlerde bile yapıyorum hatta bazen ard arda olması gerekiyor millet manyak ya bu demesin diye çaktırmıyorum gizlice kulağımı kaşırmış gibi yapıyorum sonra göstermeden vuruyorum hafifçe:)haha kendime güldüm resmen ya..bide ortaokulda org çaldım ben 3 yıl hocamız parmak alıştırması yapın sürekli illa orgda değil gündelik hayatta da yapın parmaklarınız hızlanır demişti.Aradan 20 yıl geçti hala yapıyorum elimde olmadan bi bakıyorum parmaklarım sayıyor do re mi..diye hay allahım ömrümün sonuna dek hiç çalmayacağım ensturmanın alıştırmasını yapacağım takıntı zor zaanat:)

Kadınsal takıntılarım var hatta saplantılaşmış ayakkabı ve çanta takıntım var.Dayanamıyorum ya ihtiyacım yok almayayım diyorum olmuyor bi türlü..en son pembe bir mango çanta aldım şu an aşk yaşıyoruz:)makyaj malzemeside çok severim ,cilt bakımı severim ama oje ayrı bir durum..30-40 tane vardır şu an çoğu kuruyor atıyorum hoop yenileri geliyor.Neyseki aşırı pahalı değiller..

Hiçbir yiyecek yada içecek zorunlu değilmiş onu anladım aslında kahve benim hayatımın içeceğiydi hergün deli gibi içerdim.Her türüne hastayım kendisinin hala da sevdalıyım ama yasak; bende ne yapıyorum anlatayım bak şşşş sır yalnız aramızda kalsın ağzıma bir kaşık kahve alıyorum çiğniyorum çiğniyorum tadını çıkarıyorum tadın ve kokunun sonra tükürüyorum:)haha tütün çiğnemek gibi napayım çok güzel ama ya..burada Ferhan Şensoy takıntımdan da söz etmem gerekecek her kitabını okudum her filmini izledim ve geçen hafta 6.kez oyununa gittim adama hastalığım ciddi boyutta:)

Deniz ve yeşil görmeden hatta fazlasıyla iç içe olmadan yaşayabileceğimi sanmıyorum.Ben toprak kızıyım öyle büyüdüm öyle de yaş alıyorum bak yaşlanmıyorum ama:) eee sonunda da toprağa dönücez işte..Kısaca ben toprağa basmadan,çiçek ekmeden,bahçeden sebze toplamadan yapamam bu konuda hassasım..

sanırsam bu kadar size kocamın takıntılarından da az buçuk bahsedeyim derdim lakin blog dünyasının en uzun yazısını yazamayacağım:)o sebepten anlatacak çok şeyim olsada ve çok yakında yine yazacak olsamda şu an gidiyorum dostlar..

ps:sınav sonuçları açıklandı..cık söylemem işte merak edin:)

endoskopi ve...

Hani söylemiştim ya blog geçmem gereken bir sınav daha var diye..endoskopi olucam rutin kontrolüm diye..durmadan erteledim kasımdan beri hep yarın öbür gün derken Hazirana kadar geldik..şimdi diyorsun ki ne alaka senin rutin endoskopi olmana ne gerek var?şöyleki ciddi bir karaciğer hastalığı olan herkesin yemek borusunda varis oluşma olasılığı var.Bunlar tehlikeli oluşumlar..ölümcül olabiliyorlar..Çünkü her an kanama riski taşıyorlar.Benim 4 yıldır yoktu hiç..

Bu endoskopiden hep kaçtım çünkü ters bişeyler olduğunu hissettim.Ben yay burcuyum,kahinlerin burcu:)Özelliklede 4 yıl önce ölüme ve allaha bu kadar yaklaştıktan sonra önezilerim çok acayip durumda hiç yanılmadım desem yeri..kısaca dostum bu sınavdan kaldım..


Canım doktorum Dr.Smile koşa koşa gelip beni aldı içeri her zamanki gibi damar yolum açıldı boğazıma ağızlığı bağladılar ,yastığa bez koydular yattım ve o derin uykuya daldım.Sonunda boruyu çıkarırlarken hafifçe kendime geldim.Ayıldım ve doktorumun yüzünden bir sorun olduğunu anladım ama anestezi etkisi sürüyor sarhoşum yürüyemiyorum bile doğru düzgün.Çıkardılar beni sonra ailem gerçeği söyledi..

Varis oluşumu başlamış yemek borumda,küçük bir kaç varisim var artık..duyduğum an ağlamaya başladım,bilmeme rağmen ağladım ağladım..vücudumda yeterince aksaklık var zaten 4 yıldır durmadan yenisi ekleniyor.Artık yeter ya cidden yeter..bitsin tükensin artık hiçbirşeyin yok desinler bir kerede yada böyle basit bişey olsun diğer insanlar gibi..

Hala anestezi etkisi var, o şok durumu var ,doktorumu aradım az önce hocam napıcaz varis varmış kortuğumuz başımıza geldi dedim.Dr.Smile da küçükler daha şu an bişey yapmayacağız seneye yine endoskopi yapıcaz o zaman ilaç tedavisi başlayabiliriz dedi.Kanama yapmaz bu büyüklükte varisler dimi dedim yok yapmaz dedi..

Bilemiyorum tabi..umarım yapmaz..yaparsada yapıcak bişey yok bazen sınavlar ciddi sert oluyor ve ölüm aslında benim için çok uzak değil asla..bilincindeyim..

merak etmeyin pes etmem..bunada alışacağım ve elimden geldiğince savaşacağım..

Ne gündü be..

Bak blog bana sakın matematik sınavını sorma fena bozuşuruz küfür bile edebilirim o derece:)tabiri caizse mıçtım resmen.Diğer derslerden geçtim açıklanan soru cevaplara göre ancak başımın belası vurdu bana darbeyi.Sondan başlamam yanlış bir hamle oldu. Boşver dostum büte nasip korkmuyorum artık çünkü kalırsam kıl payı olacak onuda bütte sınava baştan başlayarak tamamlayabilirim:)

Blogcum dünyanın en talihsiz günü 3 Haziran günüydü biliyor musun? Bilmiyorsan şu anda öğrendin:) o günü böyle 13 sayısı gibi uğursuz ilan etmek istiyorum çünkü bir güne bu kadar aksilik sığamaz.O günden sonra 1 gün geçtiğine inanamadım sanki 1 ay gibi geldi öyle şeyler yaşandı çünkü:)

Bak başlayayım şimdi o gün benim 4 sınavım var.Sabah bir kalktım feci mide bulantısı ve baş ağrısı migren belası ohh dedim süper başlangıç yolda ilaçlar alındı filan.Sınav yerimi biliyorum geçen sınavada orada girdim ama bir baktım ki blok farklı, orası neresi derken görevliler dedi ki işte şu yoldan çıkacaksınız.Yol mu yol ne beee??çık çık bitmez merdivenler mübarek yukarıya hazine saklamışlar ona ulaşıcaz o derece yolda 3 kez mola verdim.Bir çıktık ki aşağıda çöl sıcağıyla yanan izmir bu yükseklikte neredeyse kar yapacak o derece yani:)bir rüzgar bir soğuk pandişin gömleğini aldım neyseki..sınav salonu içinde 2 kat çıktım bittim dedim artık vücutta beyinde oksijen kalmadı kesin sıfır alıcam hepsinden..Nitekim 2.dersi bitirirken tansiyonum düştü zorla bitirdim sınavı 160 dklık sınavdan  90 dk da çıktım sağ salim çıktım ama artık gözler filan kararıyor. Hemen bisküvi yedim, tansiyon dengelendi.Oh be ne saçma bir gün dedim şimdi gelsin eğlence:)

Kardeşimin en yakın arkadaşının düğünü vardı yorgundum ama illaki gidicem oynarım azıcık eğlenirim dedim.Giyindik süslendik gittik açıkhava düğünü ama ortam nasıl hoş böyle mis gibi dağ manzarası karşıda, çiçeklerle süslü masalar tam yaz ortamı derkeeennn şimşekler çakmaya başlamasın mı!!!yok artık dedim ya şaka bu allahın şakası şimdi geçer yağmadan gider derken, zavallı gelinle damat dans ederken gayet kocaman damlalar tepemize inmeye başladı!!ayağımdaki platformlu koca topuklarla nasıl koştum ben bile hatırlamıyorum.Kapalı salona doğru hepimiz hücum ettik.Herkes sırılsıklam tüm imaj yerle bir.Millet takma kirpiğim düştü derdinde:)Salonda hiçbir hazırlık yok rezaletin son perdesi oynanıyor içeride..

Yeter mi blogcum ıı yetmez bir gün bu ödülü alacaksa hakkıyla almalı.5 dk sonra elektrik kesildi.Onca insan karanlıkta kalakaldı; sonra geldi sonra yine gitti, yine geldi derken bu döngü düğün boyunca azalarak sürdü:)gelin ağladı.Damatın annesi hayatta görebileceğiniz en nevrotik en sorunlu tip ortalarda herkese bağırıyor görevli filan farketmez yoluna çıkana bağırıyor kadın hiçbişey olmasa ne bakıyosun diyor ya bu derece manyak..Derken gelinle takıştı, kız ağlayarak gelin odasına gitti aha dedim bu düğün bitecek 1 günde boşanacak bunlar.Neyseki olmadı:)

Gece boyunca gelin kaynana birbirinin yüzüne bakmadı ayrı yerlerde dans etti filan kızcağızın istek şarkısı şuydu "oğlu çok güzel ama anası olmayaydı mendili eline mendil verdim geline":)kopmuşum artık bir ara gülmekten ah zavallı çocuk en çok damata acıdım çok erken başlamıştı arada kalmaya:)

çok şükür ki oynayarak eğlenerek bitti o gün..
aman diyim seneye 3 haziranda evlenmeye kalkmayın hatta o günü evde geçirin bence en hayırlısı:)

Ps:Headerım da ben de yaz moduna geçtik heberiniz ola:)

Oradan buradan..

Dın dın dın...:)burada yazar(Elif Şafak değiliz tabi kendi çapımızda yazıyoruz yani:)heyecanlı müzik olduğunu vurgulamaya çalışır ama nedense müziği yazarak anlatmayı kendisi de tuhaf bulur:)off bu yazı bitmez arkadaş..Şimdi siz bu kız ne dersi çalışıyo böyle üniversite sınavı gibi diyorsunuzdur ;yok yani o kadar değil ama benim tarzım bu .Bişeyi bitirme hırsı fena.Konu dağıldı notlarımı merak ediyordunuz ya önce tüm derslerim çok iyi geneli 70 üstü hatta 87 filan var:)ama asıl konu matematik ben ve bu ders bildiğiniz Mars ve Uranüs gibi iki ayrı gezegendik hayat boyu.Vizeden de amacım 40 civarı bişey alıp mümkünse 50 finalde yada en geç bütte tamamlamaktı ama valla 58 almışım:)ki bu not beni bayaa sevinçten ağlayacak konuma getirdi.Hayatımda hiç mattan 58 aldığımı hatırlamıyorum:)

Finalden 46 almam yetiyor hıı alabilecek misin derseniz elimden geleni yapıcam gerisini bilemem:)kardeşim sağolsun sabırla çalıştırdı beni.Bis de yardımlarını esirgemedi cankardeşim.Neyse işte sınav hafta sonu dua edin bana lütfeeenn..


Kardeşim dedim de cancağızımın yeni bir kız arkadaşı var.Pek alışılageldik bişey değil.Mühendis milleti hep erkeklerle okuyor, çalışma hayatında da olmazsa karşı cins rüya oluyor.Ufak tefek şeyler olsada bu kez durum ciddi.Ay yarabbim ona baktıkça yeni aşık olan,ilişkiye başlayan birinin halleri nasıl acayip geliyor.Böyle bir heyecan; ne yapsak nereye gitsek,ne alsam pür telaş.Bende tavsiyecibaşı ablalık görevimi acayip yerine getiriyorum ama bi yandan da çok zormuş ya şimdi onu anlıyorum.

Kadın gözünden herşey kolay hep iste hep iste..mesaj çeksin,beni gezdirsin,çiçek versin vs.vs.bizim istekler bitmez..Zavallı erkekler hep eylem yapma konumunda üstelik ne yapsalar memnun edemezler.Ben şimdi kardeşimle bana şöyle söyleyenleri anlıyorum "napayım yaa kendimi mi öldüreyim seni memnun etmek için" ???!!!sanırım duyan tek kadın değilimdir.

Zor abicim ciddi zor zaanatmış erkek olmak.Gariban kardeşim "Abla bu ne yaa amma zormuş" dedi geçen bende korkma evlenince bu kadar olmaz dedim.Kısaca yalan söyledim ne yapayım olum bu çile hiç bitmez mi deseydim??!!

Arkadaşlar durum böyle giderse nazar değmesin tü tü tü ilerleyen günlerde kardeşimin sözü,nişanı,düğünü muhabbetleri başlar.Öyle tuhaf ki kadın milleti yada ben tuhafım:)şimdiden ne giysem demeye başladım seneye yaz olacağını tahmin ettiğimiz düğün için şimdiden saçım nasıl olsa,ne renk giysem kaygısı sardı.Allahım sen bana akıl fikir ver nolursuun..Çocuk kızın elini tutmamış ben düğünde saçım nasıl olsun diyorum.İnşallah  bugün tutarda bende saçıma karar veririm:)

Silmeden..

Aslında yazmaya vaktim yok biliyorsunuz..Ders çalışmalıyım çünkü olmam gerekenden çok gerideyim ama yapamıyorum istediğim gibi çalışamıyorum.Yazmalıyım..içimi açmam,çığlık atmam gereken zamanlardan biri.Aslında bu blogu çığlıklarımı atabilmek içimi açabilmek için açmıştım,yazmak söylemekten hep daha kolay gelmiştir bana..ama öyle bir durum oldu ki burada öyle çok sevdiğim insanlar varki sanki onları üzüyormuşum ben kötüyüm deyince canları yanıyormuş gibi gelmeye başladı..Bu kez yine içime atmaya başladım bazen.Yapmamalıyım ama..düşündüm siz dostlarımsınız iyi günde de kötü günde de benim için buradasınız..

Beyaz Sayfanın mimini yapıyorum şu an "silmeden"..Silmeyeceğim..imla hatasıda yapsam,ağlasam da bağırsam da silmeyeceğim..
Ben bu hayatı seviyorum,yaşamayı,dünyayı,insanları,çiçekleri,hayvanları herşeyi,herşeyi seviyorum..bazen sevmeseydim bu kadar bağlı olmasaydım allah gitmeme izin verirdi belki diyorum..Çünkü bazen ben gerçekten gitmek istiyorum..Sonra bu düşünceden de korkuyorum olmaz diyorum gitmek istersem giderim oysa daha yapmam gerekenler var çok gencim ben..sonra acılar geliyor vücudumda 3 adet ölümcül kronik hastalıkla yaşamak zorundayım..Hepsi ayrı ayrı zor hastalıklar ve 4 yıldır canımı acıtıyorlar bazen biri baskın oluyor,bazen diğeri bazen hepsi birden yükleniyor..vücudum koca bir savaş alanı tek kaybeden ben..

Geceleri uyuyamıyorum her yattığımda "Allahım nolur yarın da bişey olmasın acil servise gitmek zorunda kalmayayım..beni delik deşik yapıp aletlere sokmasınlar başımda korkulu gözlerle bana bakmasınlar nolur" diyorum..Aylardır hiç acil servise gitmedim,hiç korkutucu derecede hasta olmadım ve bu beni rahatsız ediyor..Ne garip değil mi?bu kez de sürekli bekliyorum her gün ne zaman daha çok hasta olacağım endişesini taşıyorum.

Belki o ürkütücü durumu yaşamıyorum ama hergün hastalıklarımın etkileriyle yaşıyorum şanslıysam bazen çok güçlü hissediyorum yazları o da nadiren..benim için şiddetli baş ağrıları,sebepsiz üşüme,aşırı halsizlik,deliye çeviren eklem ve kas ağrıları,mide ağrıları günlük hayatın parçası..Bunlar aşırı şiddetle gelmediği sürece hissetmiyorum bile..Sadece kortizon mucizevi ilacı yüksek dozda aldığım zaman kendimi inanılmaz enerjik,acısız,normal insanlar gibi sizler gibi hissediyorum.Ne kadar şanslı olduğunuzu bilseniz sadece güne acısız başladığınız için,uzun uzun yorulmadan yürüyebildiğiniz için,istediğinizi rahatça yiyip içebildiğiniz için bile her an şükretmelisiniz ve çok mutlu olmalısınız bence..

Son haftalarda doktorum beni harika görüp kanım yükseldiği için kortizon seviyesini şiddetle düşürdü bu benim için gökyüzünde uçarken yerde sürünmek zorunda kalmak gibi birşey..Her gün yorgun ve ağrılarla uynamaya başladım yine.O kadar sıkıcı bir insanım ki ailemi bile sıkıyorum artık(kocama söylemiyorum pek)..Bir günde bir şeyim yok de kızım diyorlar bana bazen ve bu daha da içimi acıtıyor sanki ben böyle olmasını istermişim gibi..Eskiden beni evde bile göremezlerdi o kadar enerjik o kadar mutlu bir tiptim ki sürekli bir hareket vardı hayatımda..Asla yorulmazdım ki hep bu kadar olmasa da kansızdım ama zerre kadar etkilemezdi beni..

çok sıkıcı bir yazı oldu..sonuna kadar okuyabildiyseniz bravo ama ben rahatladım yazınca..Bu arada aylardır kaçtığım bir endeskopim var aslında rutin ve normal bir şey benim için ama onu bile istemiyorum bana dokunsunlar istemiyorum o derece yılmışım geçen sene..Kendimi toplamalıyım.Bana verilen hayat bu..hayatta kalmam ve buna direnmem gerek üstelik ben aldığım her nefese şükreden biriyim..Bazen isyan ediyor işte insan.Bugün kötü uyandım çünkü..üşüme bir yandanda aşırı yorgunluk,baş ağrısı eklem ağrılarıyla uyandım geçecek daha iyi olacağım..Belki başka bir ilaca başlatacaklar beni o daha iyi gelir..

merak etmeyin her zaman ki gibi iyi olacağım..

Çifte Mutluluk

Çok acayip mutluluk..Bugün itibariyle rüyamda görsem inanmayacağım bir şey gerçekleşti.Doğduğum günden beri tüm yüreğimle bağlı olduğum cimbomun tarihin en anlamlı şampiyonluğunu aldı.Bugün de köklerimin ait olduğu senelerce yaşadığım memleketimin takımı AKHİSAR BELEDİYESPOR Süper lige çıktı.An itibariyle korkunç bir mutluluk yayılıyor bedenime çığlıklarım yeni bitti Rize maçının ardından.Dünkü adrenalinin üstüne neredeyse aynı şeyleri 1 kez daha yaşadım Akhisar daha rahat yendi gerçi..evet gelelim sonrasına bugüne dek yaşamadığım bir olay maçlara Akhisara gideceğim gidebildiğimce takımımı destekleyeceğim.GS maçında ne halt yiyeceksin dersiniz valla Akhisar tribününde olacağım elbette memleketimin takımını destekleyeceğim...

Gurur bugün benimle:)

tak tak kimse var mı?

Biliyorum bana küstün blogcum..haklısın feci halde ihmal ettim seni ama durum malum matematikle 3.dünya savaşındaydım:)bir yandan diğer derslerin son tekrarları bir yandan da 2 yıl boyunca ya nasılsa geçemem seneye geçerim diye ertelediğim matematik..ahh blog ah gecemi gündüzüme kattım saçımı süpürge ettim de noldu???aynı hamam aynı tas desem de inanma değişiklikler var tabi:)

Öncelikle açıköğretim sınavları üniversite sınavlarından berbat bir disiplinle yapılıyor.Girişte kıçımızı başımızı elliyorlar demorolize oluyorum gıcık oluyorum:)o ne ya..kadınlar elliyor blog yanlış düşünme ama yine de sinir bi durum:)ben orada stresten zaten bunalmışım..ne sokabiliriz sınava 4 gözetmen her an tepemizde sıkıyosa kopya çek,zaten maşallah bir sorular var ki cevaplarını kitapta aradım aradım sınav ertesi bulamadım:)neyse bide işin tuhaf yanı sınava hesap makinesiyle girebiliyorsun:)eee daha da ne isteyeceksin zaten derler adama..

Nasıl geçti derseniz matematikte süre yetmedi.Çünkü kaplumbağa hızında yapabiliyorum soruları ve 26 soruya 40 dk az geldi bide uzun işlemler var zaten.İşin güzel yanı ben 32 yaşında matematikle barıştım baya bildiğiniz sevmeye bile başladım.Bizimkiler inanamıyor bismillah kızım madem yapabiliyordun onca sene ne diye ders aldın lisede filan diyorlar haklı olarak:)

Bu fonksiyon olayları zevkliymiş,parabolde güzel,türev oyun gibi bişey:)ilerleyen konularda eskiye dönüş yaşarmıyım bilemem ama bildiğim sınavda sadece 13 soruya bakabildim onlarında 10 tanesi doğru çıktı:)zamanım olsaydı hepsini yapardım azizim.Attıklarımdan da tutarsa iyi olacak finale iyice kasıcam diğer dersler süper bahsetmeye bile gerek duymadım bak:) inşallah bu sene okul bitecek ve bende 2 üniversite mezunu ev hanımı kariyerime zevkle devam edicem:)

Bu süreçte yazamadım dostlar ama sizleri okudum ara ara.Çok da özledim.Bide BİS kardeşlerin kardeşine özel teşekkürleri borç bilirim çünkü dünya tarihinde ilk kez bir konuşma programı matematik çalışmak için kullanıldı sayemizde.Adam mat dehası bende yapamadıklarımı ona sordum sağolsun öyle bir anlattı ki unutmak imkansız..y yi yalnız bırak diyecek mesela "bak şimdi y yalnız y gariban y hep boynu bükük"acayip koptum tabi ama hiç unutmadım çok işe yaradı gerçi sınavda her y görüşümde gülmeseydim hocalar deli heralde diye düşünmeyecekti ama olsun:)

Hava da nasıl sıcak burada arada serinliyor ama genelde yazı getirdik gibi bir durumdayız.Bu hızla mayısta denize gireriz biz.İzmirde garip bir karmaşa var. Bazı yanıklar şort tshirt moduna geçtiler bile bazıları benim gibi korkak aman boğazlı kazakla terleyeyim ama hasta olmayayım şeklinde..kısaca çok komiğiz şu aralar.Kızlar bide zeki trikoda acayip indirim var sizin oralarda var mıydı bilmem millet bikini derysında boğuluyordu bende nasiplendim:)ohh bana bak be bikini,güneş,deniz muhabbetleri başladı yandınız artık hiç bitmez:)

Sağlıksal olaylarım çok iyi.Tahtalara vurun, tahta yoksa kıçınızı kaşıyın:) nazar değecek diye çok korkuyorum.Sınavla ertelediğim doktor ziyeretlerimin ilkini tamamladım.Tahlillerim süper üstü çıktı oo tavan yapmışız artık kortizonu azaltalım dedi doktorum.Benim de suratım ay dede olmuştu baya,gerçi çok yanaksız bir tip olduğum için yanaklarıma bayıldım!!millet ogucuk filan diye yanaklarımı sıkıyor:)ama biraz küçülseler iyi olacak .Sırada endoskopim var ama kaçmaktayım:)kasımdan beri kaçıyorum köşe bucak.2 yılda bir olmam gerekiyor aslında.Bakalım haftaya filan artık:)

Gamze'ye uygun ilik bulundu.O kadar mutlu oldum ki uzun süredir böyle sevindiğimi hatırlamıyorum.İnşallah çok iyi olacak ve  Atakan annesine kavuşacak..Artık yardımımıza ihtiyacı olmadığı için resmini kaldırıyorum ama dualarımız hep seninle Gamze..

Daha bir sürü şey vardı sanırsam da çok uzattım artık yazarım bol bol..

çook öpüldünnüzzz

3D Haftasonu ve Derbi telaşı

Dostum sana bir tavsiye :eğlenmek istiyorsan 50 küsur yaşındaki anne babanla 3D li filme git:)çok süper oluyor..Biliyorsun pandiş istanbuldayken kardeşimle eskiden beri sık sık yaptığımız sinema günlerine annemle babamıda ekledik.Bizim tercihimiz genelde 3D den yana oluyor bugünlerde..öyle bir döneme girdik tabi ilk Fetihe gittik bizimkileri alıştırma turuna çıkardık:)Sonra John Carter geldi..ayy öyle komikti ki babam gişedeki kıza "kızım bu gözlükler gözlük üstüne takılıyor dimi?Yoksa valla göremem dedi:)"kız da "aa tabi tabi çok da güzel oluyor amcacım"şeklinde karşılık verince huzura erdik yoksa giremezdik neme lazım:)

Annem desen pür telaş,panik ataklı,fobik bir kadıncağız kapalı ortam pek sevmez.Babam bir güzel kafalamış kadıncağızı,şimdi gireceğiz ya kapıyı film boyunca kilitleyecekler giren çıkan olmasın diye demiş..Allahım filme gireceğiz ama Neyna(annem yani) mosmor sesi çıkmıyor oturduk taktık gözlükleri birkaç reklamdan sonra annem başladı "ayy bana fenalık geliyor yok çıkmam lazım burdan nefes alamıyorum nasıl çıkıcam burdan??"sonra anlattı bende yerlere yattım resmen gülmekten millet mal mal bakıyor allah allah reklamda komik olan neydi diye.Neyse çıkabileceğini anlayınca rahatladı.Film başlayınca arada dönüp "allah allahhh nasıl yapıyorlar ya bunları cık cık yapamıyacakları şey yok bu adamların" diyordu.

En güzeli ise bu hafta sonu gittiğimiz filmdi.Gizemli adaya yolculuk.Adamlar 3D yi aşmış bence 10D olmuş:)öyle keyifliydi.Bir ara dev bir kertenkele bizi yemek üzereydi yanımızdaki kadın koltuğun neresine kaçtı anlamadım resmen yok oldu garibim:)dev kelebekler,arılar,mini filler muhteşem manzaralar,kaptan nemonun denizaltısı filan acayip eğlendik.annem hayran kaldı en çok:)yorumu şu oldu eve de alsak ya bundan??:)şimdi karar verdik eve 3D li Tv alınacak sürekli gözlüklerle takılınacak:)

Bu arada pandiş neredeydi derseniz pandiş hepimizden çok doğa aşığı çıktı:)bizden çok çiftçi çocuğu mübarek.Şehirde doğmuş,büyümüş ama yeşili,doğayı kardeşimden çok seviyor..Çiftliğe gitmiştik yürüdük,köpüşümüzle oynadık sonra çimlere şezlong atıp yayıldık "yaa ben sinemaya gelmesem olur mu siz takılın ben seni gelip alırım çıkışta" dedi..herkes ayrı bir alem.Onu orada bıraktık biz babamla gittik.Giderken gayet mutluydu elinde gazetelerle yeşilliğin içinde çok huzurlu görünüyordu:)

ahhaa konuya değinmesem olmaz elbet cumartesi akşamı aslanım cimbomum müthiş bir oyun çıkardı.Ama adalet yok bu oyunda.Hele son saniye o top o direkten nasıl döndü anlamadım ama diyorum ben büyü filan var o stadda yoksa olacak iş değil sen 70 dk.oyna kazanama yani..Maçı nasıl izlediğimize gelince baya maaile izledik:)ben mor GS formamlaydım pandişin anne babası benimkiler ve kardeşim hep birlikteydik.Tabi geneli erkek olan bol küfürlü bir izleme oldu ama işin kötüsü benim küfürlerim içimde kaldı.Çok pis takılırım maç izlerken erkekten farkım yok yani:)

Bir yandan ev sahibesisin servis olayı var ama akıl hep maçta..Çok mutluyduk ya birlikte Allah bozmasın..Hele golleri attıkça ev bildiğin yıkıldı bizim:)aşağıdakiler çok mutlu olmuşlardır eminim.Yapıcak bişey yok alışırlar.En garibi hepimizin GS li olması iki aile birleşiyor ve herkes fanatik.Biz zaten pandişle ilk tanıştığımız gün direk" hangi takım" diye sorduyduk şaka gibi ama gerçek. Ben bir FBliyle evli kalamazdım cinayet çıkardı yani:)Neyse kısmet bir daha ki maça inşallah o sahada yeneceğiz..

İşte bir haftasonum daha böyle geçti.Peki içinde mat çalışmaya başladım diye bir cümle var mıydı??Hayır yoktu.Çünkü başlamaya konsantre olamadım pazartesi dedim yine olamadım ama kaçış yok yarın yapıcam.Söz bak valla söz..yemin demi etsem acaba yok yok o kadar değil..off üstüme gelme blog yaaa..

Tam psikolog mimi:)

yaa sanki ben bu soruları bir yerden hatırlıyorum, dur dur çıkarıcam hımm buldum psikologumla 2.seansımdı sanırsam.Bu soruları ben konuşurken cümlelerimden çıkartıp sormuştu zaten böyle bişey psikolog olayı sanki kendi kendine yapıyosun herşeyi ee ne para vericem diyosun ama öyle değil işte:)şimdi bu sorularda beni derinlere indirdi ama fazla karartmayalım ortamı gırgıra bağlayalım.haa sorular diyorduk çok canım böğürtlenli mim yaratıcısı Kuulumsu,candost Deep ve Beyzacım ve Cherry beni mimlemişler.Ehh onlar beni mimlerde bunca sınav telaşımın arasında bilem yapmaz mıyım yaparım elbet:)

1. Kendini seviyor musun?
Ehh çok şükür fena sayılmam:)zekamı,karakterimi işte kişiliğimi filan seviyorum iyi kızımdır yaa..(heralde sanırsam öyle diyorlar:)yalnızz bağışıklık sistemimi değiştirmek isterdim mümkünse bana yeni bozuk olmayan bir sistem nakledilsin derdim yani..ahaha ee istek bu sonu yok..

2. Yapmaktan hoşlandığın şeyler?

Saatlerce dans etmeyi,seyahat etmeyi,yüzmeyi sonraa çiçek ekmeyi,hamakta yatmayı,kitap okumayı,opera ve caz dinlemeyi,elbette kocamla ve ailemle zaman geçirmeyi,sana söyleyeyim bu liste bitmez çünkü ben hani hep söylerler ya beyaz ışığı gördüm hayata başka gözle bakıyorum diye:)işte öyle bir tipim beyaz ışığı görmedim gerçi de yaklaştım:)o sebeple nefes almaktan bile hoşlanıyorum yani..


3. Hedeflerin nelerdir?
İlk hedefim 50 yaşını görmek:)gerisini düşünücez..aslında son 8 aydır yaşadığım şekli tüm hayatım boyunca götürmek istiyorum,sonraaa şu deli gibi giriştiğim 2.üniversitemi bitirmek özelliklede matematikten geçmek arzusundayım:), ne yalan söyliyim bir bebek hedefim var zor ama olsun istiyorum..




4. Nefret ettiğin şeyler?
Şiddet ve bunu yapan insanlar,yalan,vefasızlık bide pislik sevmiyorum ya..


5. İlham aldığın kişiler?
Hayata her koşulda gülümseyerek bakabilen,güçlü duran insanlar..Son zamanlarda Deniz Uğur'un ve Vahide Gördüm'ün böyle bir güçle savaşması her an güçlü ve pozitif durmaları beni çok etkiledi..


6. Favori şarkıların, filmlerin, kitapların nelerdir?
Bunlara daha önce değinmiştim.O yüzden hepsini söylemeden sadece birer tane seçeceğim.
Şarkı Carl Orff'un Carmina Buranasından oh fortuna
Film David Fincher Fight Club
Kitap Kafka Dönüşüm


7. Birisinin yazdığı ölüm notunu bulmuş olsaydın ne yapardın?
Bunu düşünmek bile beni çok ürküttü..Benim tutunmak için onca çaba verdiğim bu muhteşem hayattan birinin kendi isteğiyle vazgeçmesini aklım almıyor..ben en çok intihara akıl sır erdiremiyorum bu hayatta..Bilemedim yaa tutulur kalırdım heralde aynen böyle..


8. Kendini tek bir cümleyle anlatabilir misin?
Kelime yeter "Savaşçı"..


Ben okuyupta henüz yapmamış herkesi mimliyorum cankuşlar..

Milena'ya bahar geldi..:)

Sonunda havalar ısındı.İlk cümlede tosladım lar ne ya??havalar ısındı,boyunlarım ağrıyor:)tamam vurun beni iğrençti:)uff geyiği bırakayım..ama yapasım da var yani:)çünkü sonunda iyi hissediyorum.Acayip sıkılmıştım artık,evde duvarlara bakmaktan güneşsizlikten,yağmur ve soğuktan..Artık Cemre' nin düşüşüne inandım bence kendileri biraz rötarlı düştü bu kez:)biliyorum yine yağmur yağacak soğuk olacak ama kış gibi uzun vadeli olmayacak belli oldu..İzmir de pırıl pırıl bir güneş,sıcacık bir hava vardı kaçgündür.

Kocam istanbula gitmişti ya malumunuz,bende evde kalmak istemedim yazlık-çiftliğe geldik.Bu kız neden habire çiftlik diyor diyenler vardır elbet çünkü yazlık arsası en büyük 1 dönüm olur, bizim tarım merakı yüzünden 10 dönüm:)öyle olunca bir sürü ağaç,çeşit çeşit çiçek,yazın sebzeler,meyveler ekme imkanı oluyor.Baya çalışıyoruz olum bildiğin böyle elleri topraklar içinde bir tipim ben tüm yaz:)zaten toprak insanıyız çiftçi aileden geliyoruz öyle de büyüdük..ben mesela buraya gelmeyeyim şehirde kalayım 1 haftadan fazla bunalıma girerim,apartman,şehir filan bayar beni..

Tavsiyem de bu yönde zaten insanın eli hatta ayağı toprağa değmeli bence..İzmirdeki ev için de birsürü çiçek alacağım balkonda yetiştireceğim..Acayip bir çiçek sevdası ve ilgisi var bende..Görünce aa hanımeline bak,bodur mine filan diyorum millet oha nerden biliyorsun bu kadar diyor halbuki ben öğrenip beğenip ekiyorum hepsini:)onlar büyüyüp güzelleştikçe keyfi inanılmaz oluyor.Birde hamak mevsimi gelsin hamakta,çiçek kokularıyla,köpişim yanıbaşımda başka ne isterim ki dimi?

Geldiğimden beri çalışıyoruz.Bahçeyi temizledik,çiçekleri budadık,yeni ekim işlemleri yaptık..Sonra köpişime baktım kene tasmasını yeniledim parazit ilacı verdim,bol bol besledim koca göbek yaptım oğluşumu.Bu arada az yazıyorum çünkü sınav yaklaşıyor Nisan başında..harıl harıl çalışıyorum valla.Son zamana bırakırsam böyle olur işte..Daha matemetiğe hiç çalışamadım fenalık geçiriyorum kitabı elime aldığım zaman.Psikolojik bir sorunum var bu dersle ilgili kapağa matematik yazmasalar belki 100 alırım ama çocukluktan gelme bir travma sanırsam beynim kilitleniyor resmen.Valla elim mahkum çalışıcam yaparsam olacak yapamazsam okulu bırakıcam napayım yaa uğraşamayacağım daha fazla..

Pandişim birkaç saat önce döndü,hasret giderdik sonra uyudu:)Tabi arıza çıkardın mı o İstanbuldayken dersen, ruh durumum daha iyi olduğu ve çok meşgul olduğum için fazla uğraşamadım ama yine de bir gece yeter ne hamburgeri gece gece otele dön hemen filan diye trip yaptım yani sana mı yalan söyleyeyim:)yavruuumm yazık hiç ses etmeden gitti aradı haber verdi filan.Çok uslu:)Bende öyleyim ama farkındaysan hep ya ev ya aile filan..böyle hayat seviyorum zaten.Gerekeni yaşamışım artık emekli insan ruhu var bende:)ehehe.Arada discoya gidicem oynayacağım bana ne yaa diye zırlasam da genelde öyleyim yani..

Aşkoşumu gördünüz mü size öpücük veriyor bak:)çok tatlıdır,pati verir,sever,kendini insan sanıyor zaten..Güzelliğe bak ya aşığım resmen köpişime:)

Bir taşla iki mim

Cancağızım ipekböcüğüm ve çok sevdiceğim Missbone'um bide yeni tanışıp böğürtlenli blogunu çok sevdiğim kuulumsu kadın beni mimlemişler.Sorular süper ve sağlamdı yani kara kara düşündüm:)

1) Hayatınız filme çekilse adı ne olurdu ve soundtrackinde hangi şarkı olurdu?
Benim filmimin adı"Mucize"olurdu..Kimi zaman çok hüzünlü,kimi zaman çok neşeli ama hep umut ve mucizelerle dolu..

Soundrack'de

2) Birşeyleri değiştirme gücünüz olsa, neyi yada neleri değiştirirdiniz?
Hayatımı ve herşeyi olduğu gibi seviyorum ama sağlıklı olabilmeyi isterdim elbette..insanlarında biraz daha iyi, adaletli ve paylaşımcı olmalarını sağlamayı isterdim.

3) Sizi en çok etkileyen sinema sahnesi nedir?

Fight club final sahnesi..500 kez izledim belki ama hala ürperiyorum ya olmaz böyle bir film ve sahne..

4) Yaşadığın şehir bir günlüğüne yalnızca sana tahsis edilmiş, senden başka hiçkimse yok. Ne yaparsın?
off ne süper bir teklif bu böyle.Yapsalar yaaa:)Bizim sahil yolunda ama araba yolunun tam ortasından tarihi asansöre kadar yürürüm orada beni izmir devlet senfoni orkestrasından sanatçılar karşılasın yemek müziği için:) yukarı çıkar o inanılmaz manzarada tek başıma yemek yerim.Oradan Alsancaka gider kalabalıktan giremediğim tüm mağazaları gezer,alışveriş yaparım sonra tüm pastanelere uğrarım az yerim söz:)kordona gider bağıra çağıra şarkı söylerim off ne güzel yaa..akşam içinde kendime gündoğdu meydanında önce tiyatro sonra opera gösterisi düzenletirim:)ben yemek yiyeyim mumlarla süslesinler meydanı..çok fena kaptırdım,bitireyim bari..Sanırım acıktım ben:)
5) Şu sıralar ilgiyle takip ettiğiniz diziler nelerdir?
Aslını istersen mümkünse tv yok olsun kapatılsın kaldırılsın:)bizi saflaştırıyor o alet ama bende izliyorum işte:(hem de gayet Feriha bile izlemişliğim var:)bıraktım neyseki..Muhteşem yüzyılı izliyorum atmosferi seviyorum.Bir kadın bir erkek eğlenceli ama ben sinemayı tercih ediyorum her gün en az bir film izliyorum internetten.Sanırım izlemediğim film kalmayacak yakında:)
Yabancı diziler nasıl valla tavsiye alayım merak ediyorum birini izleyeyim bari.Ama lost gibi olmasın nolur o dizi küstürdü beni resmen:)

Gelelim 2 nolu mime.Sevgili deeptone mimlemişti.Kendisi bile unutmuş olabilir baya bir zaman geçti:)ama yapıcam dedim dimi dostum:)

1) En sevdiğin şeyler nelerdir? Nelerden hoşlanırsın?
Pandiş,ailem,köpeğim,Dr.Smile,yaz,güneş,deniz,yüzmek,çiçekler,sinema,tiyatro,opera,kitaplar,Kafka,seyahat etmek,dans etmek(helede yaz akşamında denize karşı oldu mu tutmayın beni!)kahve,tatlı..

Birde doktorlarımdan iyi haberlerle çıktığım anlar ve tabiki blogum:)

2)Bilgisayarda vaktini neler yaparak geçirirsin?
En çok film izleyerek,blogları okuyarak ve yazarak,gazete ve dergi okuyarak bide ders çalışıyorum..açıköğretim web öğrenmeden hocalar anlatıyor ben dinliyorum:)aa tabi bide yemek tarifleri öğreniyorum.

3)En sevdiğin filmler nelerdir? İzlediğin ve hafızanda kalan veya kesinlikle izleyin dediğiniz filmler nelerdir?
Fight Club,The Game,Schindler's List,Black Swan,Esaretin Bedeli,Seven,Şeytanın Avukatı,Melekler Şehri,Amelie,Hayat Güzeldir

Türk filmlerinden ise kurbağalar,Yılanların öcü aslında tüm Şerif Gören filmleri ve Yol.

4) Şu sıralar almak istediğiniz şeylerin listesini yapsanız bunlar neler olur?

Nemlendiricim bitiyor.Dermokozmetik alsam diyorum bilmiyorum bide temizleyici bioderma çılgınlığı var bi deneyeyim bakalım.

5) Şu sıralar en çok dinlediğiniz şarkılar nelerdir? 3 tane.

Dönemlere göre değişiyor benim şarkılar ama klasik müzik ve opera dinlemeden yaşayamam.Şu anda takılmış vaziyette şunları dinliyorum:

Alessandro Safina-Luna

Pavarotti-Caruso

Mario Frangoulis-Vincero Perdero


hımm kimleri mimlediğime gelince..hemde çifte mim ben Mia ve Bis'i mimliyorum..

Efsunlu blog ve Reikici bloggerlar

Ne bakıyosunuz dostlar?üstünüze alınabilirsiniz.Sizden bahsediyorum.sizde var bi durum kesin yani..Benim blogum efsunlu büyülü ya ciddiyim ya..ben bu bloga düzenli yazmaya başladığımdan beri iyileşiyorum.Benim blogger dostlarım dua ede ede beni iyileştirdiniz resmen!!Reikicimisiniz,hepinizin şakrası mı yüksek ne durumsa işte şaşırdım kaldım.Ağrılar,acılar eşiliğinde yazı yazdım daha o günün akşamına düzelmeye başladı ağrım..yavaş yavaş tamamen yok oldu.Şimdi hiç bir şey yok maşallah turp gibiyim.Toplaşın,grup kuralım iyi para yaparız dostlar çaktırmayın:)böyle acıyla gelen ağrısız acısız çıkıyor filan diye ünlü oluruz yapalım olum ciddiyim bak:)
Şaka bir yana hepinize çok teşekkür ederim.Cidden dualarınız ve pozitif enerjiniz inanılmaz işe yarıyor..Benden kurtulamazsınız artık kötü olunca yazıcam mecburen siz bana ilaçlardan daha iyi geliyosunuz:)

Benim Koca pandiş antalyada..Gayet mülayim bi şekilde günde 100 kez arayarak( 500 arayacaktım adamı bezdirme dediniz bende 100 kez aradım:)geçinip gidiyorduk kocişle..taki dün geceye kadar..Ah o Bis yok mu?neydi o söz inek mi koyun mu bi hayvanın aklına işte karpuz kabuğu düşürdü.Dün beni bir gaza getirdi "ahaha seninki kimbilir napıyodur şimdi? yaa hiç turist yoktur oralarda hıı uyuyodur mutlaka ohh sabahlar olmasın oda arkadaşı da erkek değil erika filan gibi biridir şimdi" diye sözde dalga geçiyor amannıın bir kıl oldum ben tüm gün kurdum gece adamı aramaya başladım tele cevap yok öyle olunca daha fena dellendim ,haliyle gariban bi açtı nasıl uykulu hayatım uyuyorum sabah konuşalım dedi.nerdeee benim kafada bin tilki..mesaj çektim banyoya git arkadaşını uyandırma konuşcaz diye yarım saat konuştum dır dır esnemekten harab oldu gariban:)

Bis garibim de zaten olayın ciddiyetini anlayıp yok yav şaka valla şaka yapıyorum aman ciddiye alma beni allaahh böyle bir sorumluluk alamam ben anam naptım yuva yıkıcam nerdeyse filan gibisinden paniklemişti ben kötüleşince..Neyseki durum kurtarıldı:)psi psikopatım billah yaparım:)

Kabus henüz bitmedi tabi bide istanbula eğitime gidilcekmiş haftaya sanırsam.Çıldırmamak içten değil dağıtıcam şirketi:)Nevizadede balık yiyecekmiş bak sen... bir korkuttum valla blogdan arkadaşlarım var istanbulda ajanlarımı bir salarım üstüne dedim tırstı:)hahah yaşasın kötülük

Bu arada da aile saadeti yaşadık annem,babam,kardiş yedik içtik sinemaya gittik.Çok güzeldi evlendikten sonra daha bir kıymete biniyor bu anlar.Fetih 1453'e gittik.Abicim ne gaz veriyor film ya sonunda bırakın lan beni gitcem Romayla Parisi alcam, şu sinemedaki insanları toplasam bu gazla yaparız valla durumuna geldim:)

öff bu kış çok sıktı yetti gari:)egeli blogger kusura bakmayın..gerçi yarın kar yağacak izmire diyorlar.Yağarsa kışa bir şans daha verebilirim,hatta sevebilirim:)yağmazsa çok fena bozuşucaz sıkıldım eve tıkılmaktan zaten dersler üstüme üstüme geliyor..

Deep'in önerdiği Kafka'nın bebeği adlı kitanı aldım.Çok iyi gidiyor cidden.Kafkayı dışardan görmeye çalışmak çok güzel.

aaa bi solukta herşeyi anlattım:)aslında bende hikaye bitmezde bu posta bu kadar olsun.Sizin de işiniz gücünüz vardır medidasyon filan yapacaksınızdır,nirvanaya ulaşacaksınızdır beklerim valla beklerim sizden:)

Benimle röportaj bilem yapıldı ki:)

Aşağıda sevgili İpekböcüğü şekerparesinin:)röportaj(mim) talebi doğrultusunda cevapladığım çok acayip soruların aynen şamatayla verilmiş yanıtlarını bulabilirsiniz..
İlginize..:)

1-)Ölmeden görmeyi istediğin bir ülke var mı? Neden orası?
Haydaaa..Tam adamına sordun şekerim:)Ben yayım yay=gezgin manasındadır.Sen bana bir sırt çantası ver sal ortalığa yeter dünyayı dolaşabilirim..hatta mümkünse Ay'ı Mars'ı bide Venüs'ü göreyim yaa..derdim:)ama illaki dünya diyorsan ben önce Fransa ve İtalyayı göreyim inşallah..Gerisi Allah kerim:)

2. Kış mı? Yaz mı?
Yaz,yaz hep yaz.İzmir sıcağı az geliyor ben Dubai ye taşınmak istiyorum.Kocam orada iş bulsun giderim valla..Hem soğuk bana yasak ki:)

3. Hiç saçının tamamını boyattın mı? Pişman mısın?
Pişmanlık ne demek hayatımın hatasıydı:)benim saçlarım simsiyah..her gittiğim kuaför" boya mı yaa? nasıl bir siyah bu, ayy buna bi kızıl atalım valla süper olur" diye diye biri ikna etti beni.Bende şans mı var dünyanın en beceriksiz kuaförüne düşmüşüm saçım oldu mu turuncu..inanabiliyomusun yaa adam kafamı portakal yaptı resmen.Eve gittim annem tanımadı kadın yüzüme kapıyı kapatacaktı o derece.Saçımı siyaha boyadım anında ve bidahada asla boyatmadım.Ben almıyım alana da mani olmayayım:)tabi beyazlar çıkana dek..

4. Blog'umda en çok ne tarz konular görmek isterdin?
Senin blogununu çok seviyorum.Gayet memnunum kendisinden:)Genelde konuşursam ben insana aslında tüm evrene saygısı olan insanları seviyorum.Yorumlara cevap yazan,insanları küçümsemeyen,amaaan benim de çok izleyicim var seni kaale bile almam havası taşımayan bloggerları seviyorum.Öylelerinin izleyiciliğinden istifa ediyorum zaten:)

5. Yaptığın en çılgınca şey neydi?
Oooo ben çatlağım ki..bildiğim kafada var bi çatlak benim.Saymakla bitmaz.Blogu uzun zamandır takip edenler biliyor.Mesela arkadaşımla londrada hiç bilmediğim küçücük bir yerde gece 4 lere kadar beş parasız sokakta kaldım,Ekim ayında gece yarısında ıssız bir sahil kasabasında şimşekler filan çakıp yağmur yağarken denize girdim:),sonra kızlarla evde rakı içerken gece 3 te peynir kalmayınca kör kütük sarhoş olup  "ben peynirsiz içemem uleennn"deyip açık bakkal aramaya çıktım..
Neyseki hasta oldum Allah beni durdurdu!!

6. En sevdiğin tatlı nedir?
Cevap hepsi!tatlı olsun çamurdan olsun..ama en en en dersen bitter çikolata ve dondurma..yummyy

7. Hiç bıkmadan kullanabileceğin oje rengi?
Kırmızı kesin takıntım ama şu an yeşil var mesela.Şimdilerde aynı renk kullanamıyorum.Manyak tuhaf olan her rengi sürmek istiyorum turuncu,yeşil,sarı,mavi filan..:)

8. Hayvanları sever misin? Evde beslemeyi istedin mi hiç?
Yerim yerim canlarım benimmm..yerim derken çok sevimlidirler severim manasında yani:)tüm hayvanlara sevgim hastalıklı boyutta.Lakin Köpek gördüğüm zaman dayanamıyorum bir köpeğim var evde değil babam yazlıkta bakıyor.Aynı şu yandaki tipe benziyor ne şeker dimi?Ben her haftasonu yanındayım.Aramızdaki bağı aşk olarak özetlemek isterim:)ama hayvanlara eziyet görmesem her an yanımda tutardım hiç ayırmazdım..

9. Düzenli olarak takip ettiğin bir dergi var mı? Varsa hangisi?
Media cat okulda alıştığım bir dergiydi senelerce takip ettim.Atlas,Tempo ve Uykusuz.(kaçırdığım zaman üzülürüm)

10. Sence Türkiye'de en yaşanılası şehir neresi? Neden?
İzmir.Cidden burada yaşadığım için değil ama öyle ya..Çok güzel inanılmaz güzel bir kere..Deniz kıyısı olmayan şehirde yaşayamam zaten ben,İzmirde her yer denize yakındır,palmiye ağaçlarımız muhteşem,düzenli,trafiği aşırı değil,insanları çok eğlenceli ve modern..
İkinci şansım olsaydı Fethiye derdim.Nedenini söylememe bile gerek yok.Olağandışı,cennet gibi bir yer..

11. İnsanların sende gördüğü, dile getirdiği en iyi ve en kötü özelliğin nedir?
Hımmm güzel soru:)iyiden başlayalım pozitif ve güleryüzlü olduğumu söylüyorlar.Doktorlarım da ailemde çok güçlüsün senin yerinde başka biri olsa dayanamazdı dedi açıkça:)Bide zekama iltifat alırım arada sırada.İyi bir dinleyici olduğumu da söylerler.
Kötü yönlerime gelelim:Eleştiriyi kaldıramıyormuşum ilk duyduğumda bu beni sinir etmişti sonra doğru lan dedim:)şimdi dikkat ediyorum.Sanırım şımartılmış bir çocuğum bu yüzden herkes beni sevmeli durumum var buna çok uyuzum biri beni sevmesin karalar bağlıyorum..eskiden çok inatçıydım şimdi gücüm yetmiyor bana ne yaa diyorum.Hastalıktan sonra fazla vurdumduymaz olmuşum hep boşveriiin diyormuşum öyle söylüyorlar..Erdim sanırsam:)

Kimseyi mimlemiyorum çünkü herkes yaptı ben geç kaldım:(