20 Eylül 2011 Salı

Tekrar Merhaba

 Selam sevgili blog..seninle hala teke tek bir sohbet halindeyiz.Genel anlamda hayatta da böyleyim..kendim ve ben,kimse yok etrafımda sanırım hiç kimse hasta bir insanın sönük hayatıyla ilgilenmek istemiyor,yaşamanın paylaşmanın en önemli yanı ortak noktalar değil mi?herkes aşık,herkes çalışıyor,herkes eğleniyor ama az insan benim kadar hasta..olsun ben mutluyum yinede sadece birilerinin beni okumasını anlamasını istemişim meğerse bunu farkettim baktım ki bloggerlar konuşuyorlar birbirleriyle dertleşiyorlar hatta görüşüyorlar oysa ben tekim burada da .Hastalığım bulaşıcı değil meraklanmayın diyesim var:)zaten damar tıkanıklığı nasıl bulaşır ki saçmaladım. Bu arada hayatımın bir kısmı hastanede geçsede dışarıda hala her şekilde eğlenebilen ve çok çok daha keyif alabilen biriyim.


Uzun zaman oldu yazmayalı bana asırlarrr gibi gelen aylar yine yatakta geçmiş çoğu zaman 10 günlük bir hastanede yatış daha ev taşıma maceraları ama şimdi iyiyim..pandişle tatile bile çıktık fethiyeye gittik inanılmaz doğaüstü bir yer..her saniyesi için şükrettim beni hayatta tuttuğu için..bu arada ev aldık ama kocam takıntılı olduğu için(küçük evde boğuluyor gibi oluyormuş orta büyüklükte aslında) ve ben saçma sapan yener bunu kesin diye düşündüğüm için ısrar ettim evin herşeyi yapıldı ve bizimkisi ben yapamayacağım taşınalım dedi kiraya hemde annemden çoook uzağa önce reddettim ve evliliğim bitme eşiğine geldi baktım acıya dayanamayacağım tamam dedim deneyeceğim senin için..taşındık ama ben annem ve babamla yazlıktayım o da ailesiyle hala..saçma sapan bir flört dönemine dönüş yaşıyoruz.çünkü ben çalış(a)mıyorum onunda kazandığı para anca kredi vede kirayı bide aydatı karşılıyor o kadar..


Yok bu blog olayı böyle uzun ara verince olmuyor..hayatımda bir sürü şey oluyor ben boş vakti çok olan bu yüzden çok okuyan çok film izleyen çok fikri olan bir tipim ama buraya her gün yazmadığım için hayat özeti çıkarıyomuş gibi hissediyorum.


Hımm merek edersin söyleyeyim 4 adet ameliyat izim var ama mümkün olduğunca küçük hatta o organ nasıl çıkmış valla bilmiyorum:)yinede mayokini mayo filan aldım sonra bir gün giydim amaan dedim ya şişman teyzemler bile o göbeklerle giyerken benimkisi saçmalık oda benim özelliğim olsun dedim çektim bikinilerimi yaşasın özgürlük!!!bana ne insanlar ne derse desin hayat boyu takmadım şimdi mi takıcam..ama hala denize gidesim var yaz bitti tabi ben türkiyenin en güzel en sıcak illerinden birindeyim kıskandırmak gibi olmasın da yinede girmesem sanki daha iyi olacak..delirmenin lüzumu yok..yine yazarım çok uzun olmasın sıkıyor bence..

3 yorum:

Profösör dedi ki...

Bloğunu ihmal etmemelisin. Burası bir nevi terapi merkezidir. Keşke herkesin başını sokabilecek bir evi olsa. Elimizdeki nimetlerin değerini bilmeluyiz. Bu arada önceki postlarımda paylaştığım bir küçük yazmı paylaşayım istiyorum..


Blog Dostluğu

İnsan kendi itibarını düşünüyorsa ağzından çıkan cümlelere dikkat etmek zorundadır. Günlük yazmak gibi blogda da özel sayılabilecek duygu ve düşüncelerinizi yazmak konumunda kalabiliyoruz. Günlük yazmak daha somut oluyor. İsmin cismin ortaya dökülebiliyor. Fakat blog yazmak sanal bir eylemdir. Çünkü rumuzlarla kimlik kullanabiliyoruz. Belki de özel durumların irdelenmesi, farklı kimlik ve kişiliklerden yorum alınmsı, özgürce değerlerin tartışılması ve tartılmsına şahit olabiliyoruz. Adını ve sadını bilmediğimiz, ama yazılarından bir değer olduğu anlaşılan kimliklerin, kişilikleri de aynı zamanda ortaya dökülebiliyor. Bize düşen, iyiniyetli ve gerçekten kulağımıza altın bir küpe olarak takabileceğimiz öğütleri de alabilmiş olmamızdır.

Profösör rumuzuyla burda yazan blogdaş da bir nevi sanal dosttur. Fakat sanal da iyi bir dost olması, reelde kötü bir insan olduğu anlamına gelemez. Zaten buraya yazan blogdaşlar kendinden önce karşısındakini düşünebiliyorsa, karşı taraf bu samimiyeti hissedecektir. Belki de reeldeki arkadaşlardan görmediği iyi niyeti, samimiyeti, yardımlaşmayı, dayanışmayı ve paylşmayı blogdaşlarından görebilecektir. Blog yazarlığı ve blog dostluğu çok önemlidir. Blog yazarlığı ve paylaşımı da önemlidir. Bu bir lütuftur aslında.

Bazen kendini çıkmaz bir sokakta hissedebilirsin, bazen öyle sıkıntılar yaşarsın ki bütün duvarlar üzerine yıkılır. Blog dostluğu seviyeli olduğunda, kendine güven ve huzur gelir. Aşamayacağın ve çözemeyeceğin sorun yoktur aslında. Bütün tılsım buradadır.

Adsız dedi ki...

Merhaba, gerçekten ilginç, teşekkürler

Milena dedi ki...

Adsız
evet farklı bir hayat benimkisi..ama şimdi daha iyiyim:)
rica ederim..