5 Ocak 2011 Çarşamba

Çatal:)

   ne yapalım dalga geçmezsek bu hastalık doktor halleri çekilmez olur..gülünecek bir sürü şey buluyosunuz zamanla.bugün çok da sık gitmediğim bir bölümün doktoruna gittim,tabi tüm sistemler arızalanınca üreme faktörleri de değişiyor..neyse gittik çatala mecburi çıktık kısaca:)valla bu benim ablamın lafıdır 2 çocuğu var kadının mecburen onda bu haller daha çok..ama çatal çok komik ya, kadın doğumdaki mecburi olay hani çıkıyosunuz açıyosunuz bacakları işte öff hoş bişey değil de elimiz mahkum..tabi kadıncağız ilaç içemezsin sana bir şey veremem zaten karaciğerinin durumu malum bazı şeyleri yapmaman gerektiğini biliyosun mesela doğum gibi dedi..nasıl doğal bir cümle değil mi?haa bu arada senin çocuğun olamaz bunu da söyliyim diyo 31 yaşında 3 yıllık pardon 2.5:)evli kadına..ama ben alıştığım için hııı dedim sadece hııı..
   ilk duyduğumda görmeliydin blog durmaksızın ağladım o hastane koridorlarında sonra evde ve her yerde..şimdi ammaaan diyorum herkesin var benim olmasa da olur yaşamaya bak işte..doğursan nolacak her an ipin ucundasın bırakıp gidersen daha vahim..neyse yaa..
   valla oradan yani tıp merkezinden eve yürüyebildim aaa süperim valla iyileştim herhal dedim bide yolda aşeren kadınlar gibi canım en abuk subuk şeyleri istedi ki yemeğin ızdırap olduğu ben..aa tabi bilmiyosun insanlar nasıl yaşamaya mahkum oluyo anlatayım..mesela ben hayatım boyunca bi daha içki içemeyeceğim öyle azıcık bir bira filan da değil hiç hemde hiç içmemeliyim halihazırda siroz benzeri bi durumdayım karaciğerimin damarları tıkalı bu arada hastalığım yani en önemlisi budur yani:)sonra tuz yok hiç hemde hiç çünkü karaciğer yetersizliği çekiyorsanız ve tuzlu şeyler yerseniz karnınızdaki sıvı büyüyor büyüyor sonunda doğurmadan 9 aylık hamile oluyorsunuz..son hastaneye yatışımda akıllı doktorlarımdan biri koridorun bi ucundan şöyle bağırdı  'hey Milena naptın doğurdun mu oğlanı?!!!!' ben de dedim ki'yok inatçı babasına çekmiş bi türlü çıkmak istemiyo!!'tabi tüm hastalar ve hemşireler  koptu gitti o an..
  Konudan konuya atlıyorum valla neyse işte cips asla yok mesela pop corn da öyle ki en çok bu koydu benim gibi bi sinemakoliğe..sonra çok şekerli şeyler yok kızartma asla yok bide bazı yeşil şeyler hayatıma devam ettirmek için almamın şart olduğu kan sulandırıcımla etkileştiği için yasak..hayata bakın di mi ama valla ben böyle yaşıyorum tuzsuz şeyleri keşfediyorum özel hazırlattırıyorum her ne kadar türkiye hastalara aşırı duyarsız bir ülkede olsa bir şeyler buluyorum,hatta pandişle açık büfesi olan yerlere tatile bile gidiyorum ki adamlara hayatı zindan edeyim..bu diyet büfe niye böyle bana alkolsüz meyve kokteyli yapın yok bu ekşi yok bu çok tatlı adamlar deliriyor ama napayım herkesin tatil hakkı da var 5 yıldızı kara kaşınız hatrına almadınız heralde..
   3 yıl önceki halimi görseydiniz bir de öyle her gün içmezdim ama içtim mi hakkını verirdim iddia da çok adam yenmişliğim vardır içersin içemezsin ve hep kazanırdım her şeyi rakı,viski.tekila,votka ama en çok şarap kısaca ayırmadan içebilirdim vede çok çok yerdim hele de tatlıları.(hıı karaciğerime olanların nedeni altta yatan kan pıhtılaşması hastalığımdır yemiş içmiş hastalanmış deme aman).kilolarıma takıktım ama nerdeee boğazım durmuyordu ki o 1 ayda ilk yatışımda 10 kilo verdim şimdi 5 kilo daha zayıfım 15 kilo yani..minicik bişeysin diyolar filan böyle mağazalarda bakınıyorum hala kim o minik diye adapte olamıyorum bi türlü..biz pandişle anladığınız gibi ben hastaneden çıkar çıkmaz düğün hazırlığına girdik tarihi öne aldık bu sevimli tatlı adam dediki seninle olucam hep ve daha hızlı iyileşeceksin görürsün..4 ayda hazırdı her şey ben 2.kere yattım çıktım hastaneye hep yorgun fazla dolaşamadan yaptık yine de her şeyi evren bize yardım etti..gelinliğimse çok komikti ilk gittik kadın ölçüyü aldı karın şiş tabi 2.provada (hastaneden yalvara yakara ya gelinlik provam var azad edin beni diye zorla çıktıktan sonra )terzi ooo bu imkansız ölçünü kim aldı senin yarı yarıya küçülmüşsün dedi..3.de gelinliği almaya gittik bir giydim aaa yine beli kocaman, kadın aaa bak bu son daraltışım düğüne kadar bol bol ye dedi..
   ne tuhaftır hayatı boyunca kilo vermeye çalışan isveç rejimi hatta günde 2 öğün sadece abuk sabuk karışım içerek yaşayan ben son senelerde kilo alayım diye uğraşırken buldum kendimi..çünkü bana zayıflık gitmiyor suratım el kadar kalıyor çok sevdiğim uzuvlarım küçülüyo ama o koca midemsi karınımsı şey zaten bebeklğimden beri orada bi türlü gitmiyo bide sıvı olunca ooo artık çok komiğim yani..
   şu anda kendimi seviyorum yine de şirinim sanırım:)bugün pembe üstünde pati izleri olan yakasında kolunda beyaz kürkleri olan sabahlık gibi bir şey aldım çok şeker ya görmeniz lazım..Neyna(annem ve en yakın dostum olur kendisi)dediki evde giyiceğin şey için pahalı değil mi haydaa anne dedim yav en önemlisi ev çünkü ben dışarı çıkmıyorum ki..çalışmıyorum,ee arkadaş yok doktorlarım da öyle çok defile görmek ister gibi durmuyorlar o yüzden en mühimi ev ve evde iyi hissetmem..kısaca iyi bir gün oldu..
  Bi de biliyomusun blog sana yazmak bana çok çok iyi geldi yepyeni bir heyecan bir paylaşma isteği doğdu gece rüyamda bile seni gördüm öyle hoşuma gitmişsin demek..gerçi insanlar nasıl öyle güzel hale getiriyorlar resimler filan koyuyorlar ben keşfedemedim gerideyim ama olsun yazılarım var işte..
kısaca seni seviyorum blog..

2 yorum:

Bir İnce Ses dedi ki...

Bütün annelerde bi tutumluluk var. Gençken böyle olmuyolar sanırım. Yaş insanı olgunlaştırıyo.. Ahh gençlik ahh :p

Milena dedi ki...

ay başıma neler geldi sana laf yetiştirirken bilsen:)öyle uzun post yazmışım ki tamamını okuyamadım sonrada senin yoruma böyle mal mal baktım hatta ne o ya diye cevap yazdım nihayet jeton düştü!haklısın annelik bambaşka bir özveri öyle idare ediyorlar sanırım.Olmadan bilinmez biz işte öyle bugün bul yarın tüket yaşıyoruz:)şimdilik güzel valla..