25 Şubat 2013 Pazartesi

Azalarak bitsin yok olup gitsin..

*İzmirdeki bitmek bilmez Muson yağmurları:)şu an yağmıyor ama her an yeniden başlayacak ve asla bitmeyecek korkusuyla yaşıyorum:)ingiliz yağmurlarına laf ederler bide oysa orada uslu yağar yağmur saygılıdır insanları gibi ,gece başlar sabah en fazla öğlene kadar yağar durur,gök gürültüsü,şimşek filan asla.Buradaysa yer gök birbirine giriyor kardeşim bi uslu ol az bi rahat ver hatta sen git artık mümkünse ya..
*Bir blogger şunu yazmalı,bunu yazmalı,şunu asla yapmamalı,şu puntoda bu renkte yazmalı,bu reklamı almalı bunu almamalı tarzındaki blog dayatmaları.Dünyanın en demokratik ortamında bile demokratik olamayan yurdum insanı nolur bi durun artık ya..Ya bırakın herkes istediği gibi takılsın yada toplaşın bir blog anayasası çıkarın referanduma gidelim kabul olursa anayasa bu uymayanı hapse atarsınız anlaştık mı:)
*Hükümetin 1,2,3 yetmez 4,5,6 olsun şeklindeki çocuk istekleri.Yav sanki cidden leylekler getiriyor bu çocukları burada gayet riskli bir tıbbi süreç var anneye neler oluyor hamilelik esnasında hele doğum vay anam vay.Konuşmak kolay doğurmak zor:)1 çocukluyu insandan saymıyorlar ben 5 yıldır evli ve çocuksuzum T.C vatandaşlığından çıkarılmam an meselesidir arkadaşlar söyliyim:)
*yaya geçitleri..ciddiyim çünkü hiçbir işe yaramıyor.Arabaların durması yayaya yol vermesi gerekirken yayalar bekliyor araba geçiyor araba yoksa yaya geçiyor ee ne anlamı kaldı olmasada olur.Işıkları bile takmayan zihniyet yaya geçidini napsın..!!
*Sinemada nefes almadan patlamış mısır yiyenler.Arkadaşlar sizi duyuyoruz!!sizden başka birşey duymadığımız zamanlar oluyor hatta o derece.Hadi yediniz, güzeldir patlamış mısır ama bir usulü adabı var dimi?yavaş,sakin biraz sessiz lütfen.ŞŞŞ
*atarlanmak ne ya..bir sürü güzel sözcük varken nerden çıktı bu laf ısınamadım bir türlü..
*Bülent Ersoyun kürk muhabbeti..gazete almak gelmiyor içimden her gün o ve kürklü görüntüsü..kadın üşüyormuş,giyecekmiş de biz hergün görmeyelim mümkünse..


18 Şubat 2013 Pazartesi

Tembel Blogger

Yine abartmışım yazmama olayını..Nedenler malum.Büyük değişiklikler yok açıkçası.Bu kış yok saymak isteyeceğim kışlardan biri oluyor.Kanamaları biliyorsunuz artık geçmeyecek derken en son diş doktoruna gittim.Diş etlerimin kanayabileceğini söyledi ve temizledi o günden sonra çok çok azaldı olay.Geçmek üzere sanırım zaten artık hiç takmıyorum.Bu arada kanım düştü şu aralar onunla meşgulüm demir hapı verdiler demirim düşmüş onu yükseltmeye çalışıyorum.Bunların hepsi bitip normale döndüğümde beynimi de normale getirebilirsem yazın eve girmemeyi planlıyorum.

TumblrCidden kafamda öyle bir yaz planı var ki sürekli denizle iç içe olacağım. Yüzmek,kumsalda yürümek,kendimi özgür hissetmek istiyorum.Hamağımda klasik müzik dinlemek,çiçeklerimle ilgilenmek,köpeğimle oynamak ve bol bol dans etmek istiyorum..hep istiyorum:)tüm ümitlerim yaz üstüne çünkü ben yazın hep daha iyiyim.Yaz kışın kirliliğini yok ediyor gibi geliyor bana.

Bu arada ne yaptın derseniz tabi öylece yatıp hasta olmakla meşgul değildim sadece:)bol bol okudum Selim İleri Bir Denizin Eteklerinde,Hakan Günday Azil,Ferhan Şensoy Oteller Kitabı,Luke Rhinehart Zar adam şu an hatırlayabildiklerim.Ferhan Şensoyu biliyorsunuz ona olan hayranlığım sonsuzlukla eş ,kitaplarınıda hiçbir şeye değişmem Selim İleriyi çok severim Hakan Günday'ı ilk kez okudum ve bayıldım diğer kitapları okunacak.Zar adam da benim tarzımdı ve gayet iyiydi.

Sonra sinemeya gittim Umut ışığım(ki adı ilk cezbetti:),Pi ve Fundementalsı izledim.Pi ye öldüm bittim,Umut ışığım çok iyi bir filmdi ve Cem yılmaz da moralimi baya bir toparladı ama hala gidilecek çok film ve kalabalıkta dolaşan bir sürü virüs var.Biraz toparlayıp yine gideceğim inşallah.


Pink CandySevgililer gününde pek ekstrem şeyler yapamadık açıkçası annem bizdeydi bana bakmakla meşgul şu aralar.Kocişimde sevgililer gününde elinde kocaman bişey ve çok güzel bir çiçek aranjmanıyla geldi.O kocaman şey reflü yastığıymış.Bakarmısınız hediyenin güzelliğine:):)artık 50 yaşında birbirimize nasıl hediyeler veririz bilemiyorum.Ama cidden romantik bir hediyeydi çünkü ben yatakta yatamıyordum çok çok yüksek yastık istiyordum reflü yüzünden ve koltukta kol kısmının üstüne yastıklar koyup uyuyordum.Reflü yastığıyla artık yatağımızda yatabilirsin aşkım dedi.Öyle mutlu oldum ki:)ben çok şanslı bir kadınım aslında.Allah bunca acının yanında bana bir melek verdi ki katlanmak için hem bir nedenim hemde desteğim olsun..Bende öyle pijamalarla durmadım ama kendine gel dedim kendime ve duş aldım giyindim süslendim yine bir sevgililer günü havası kattım olaya tabi:)

Aslında bir sürü şey var yazılacak bir de mimim vardı hatta dur kısaydı yapayım hemen Deep mimledi beni sağolsun:)nasıl okursunuz mimi.Ben her şekilde okurum,her yerde de okurum.Otobüste,arabada,metroda,kumsalda,hamakta aslında insanların yanında hep kitap taşıması ve sürekli okuması gerektiği kanısındayım.Bu bilinç İngilterede daha da yerleşti tek bir kişi bile boşa geçirmez vaktini hep okur bizse saçma sapan insanlara bakma olayına kaptırmayı seviyoruz milletçe.Benim favori okuma stilimse yatarak.Uzuuun süre okuduğum için otururken yoruluyorum haliyle bir süre sonra müsaitse yatarım yani.Bide müzik ,aşırı gürültü istemem mümkünse onun haricinde beni hiçbir şey durduramaz:)

Şimdilik bu kadar bir dahaki ara bu kadar uzamaz inşallah diyorum ve öpüyoruum..

.

Sigara ve Koah

Dün gece benim tipik acil servis gecelerimden biriydi.İyiyim endişelenecek bir şey yok ama her kronik hasta gibi arada bir uğruyorum, işim düşüyor acil servise..Deneyimli bir hasta olarak çok şey yaşadım gördüm.Gördüklerimin içinde en kötülerini,en acı çekilen deneyimleri hep sigara içenler yaşadı.Dün gece işittiğim ve tanık olduğum olaydan sonra artık bir yazı yazmam gerektiğini hissettim.

Girişteki görevli kaydımı yaparken ben bir hasta ailesiyle doktorun konuşmasına şahit oldum.Kadıncağız doktora şöyle diyordu "Cuma günü de yüzü morardı, yine pencereye koştu nefes alamadığını söyleyerek ama bir süre sonra toparlandı fakat bugün öyle olmadı..morarmaya başladı ve hızla pencereye koştu perdeleri kopardı pencereyi açtı ve tutmasaydım kendini atacaktı öyle acı çekiyordu bilincini kaybetmiş gibiydi"dedi..Doktor da"Eşinizin o halde acı çekmesi, bilincini kaybetmesi çok normal zaten şu an bilinçsiz durumda ve kanındaki oksijen oranı normalde olması gerekenin yarısı bile değil solunum makinasına bağladık ama bu da yeterli gelmiyor.Sigara içiminden kaynaklı Koah hastalığı..."derken  görevli içeri girmemi söyledi ve bu duyduklarımın korkunç etkisiyle içeri girdim.

Kendime dedim ki buradayım ama en azından Allahın bana uygun gördüğü bir hastalık yüzünden birde kendi kendini o hale düşürmek var..o acıları çekerken nefes alamazken,bilincini yitirecek denli korkunç bir duruma girerken birde insanın 'bunu kendime ben yaptım sadece sigarayı bırakmakla buna engel olabilirdim' diye düşünmesi var ki bir insan acı çekmeden,hasta olmadan o hissi anlaması gerçekten zor.Zaten anlayabilseydi herkes,birgün benim başımada gelebilir diye düşünseydi kimse sigara içmezdi sanırım.

Lütfen düşünün iyi düşünün bu bir bağımlılık ve insan beyni tüm bağımlılıklardan kurtulabilecek güce sahip..Seçim sizlerin..Bu satırları okuyan sigara içen yada sevdikleri sigara içen herkesi bu korkunç düşmanla savaşa çağırıyorum.Kendinizi ve sevdiklerinizi o korkunç sondan kurtarın lütfen..Şöyle bir derin nefes alabilmenin hazzı dünyada hiçbir şeye değişilmez peki ya birgün alamayacak hale gelirseniz???