28 Haziran 2012 Perşembe

Dünyanın en rötarlı mimi:)

Image Detail for - Balaio de gato: O que é Tumblr?Suçluluk duygumun nasıl büyüyüp dev boyuta geldiğini anlatamam.Can arkadaşlar beni düşünüyor mimliyor, ben bayılıyorum bu işe çok seviniyorum lakin bi türlü fırsat bulup yazamıyorum.Yaz niye çabuk bitiyor anladım soğuk diye gezmeyip kapanıyoruz, yaz gelincede eve giremiyoruz..O düğün senin bu deniz benim derken hoop zaman geçivermiş..ama takıntılarımı anlatmazsam olmaz er yada geç.Hem nolmuş yav azıcık!!!geç kaldıysam:)öncelikle beni mimleyen canlar Deep,Böğürtlenli Kuulumsum ve ipekböcüğüme teşekkür ederim.

Bu mimle beraber aslında hafiften tedaviye ihtiyaç duymaya yaklaşan takıntılarım olduğunu anlamış bulunmaktayım tabi kocamın yanından bile geçemem o takıntı üstadı ama bende hiç fena değilmişim yav:)ilk ve en güçlü takıntım hijyen..:(ben cidden böyle bir tip değildim temizdim evet ama hastanede o kadar uzun zaman kalıp bir sürü hasta insanla aynı wc yi aynı lavaboları paylaşıp birde o an bir hastane enfeksiyonunun sizi rahatlıkla götürebileceğini biliyorsanız ciddi manyaklaşıyorsunuz.Hijyen takıntımla birlikte gelen domestos sevdam korkunç boyutta dünyanın en güzel kokusu bence!!! birgün zehirlenicem o Yalan Dünyadaki anneden farksızım neredeyse:)sonra kolonya ve ıslak mendil durumum var.Yanımda olmazsa huzursuzlanıyorum çantam hep gülle gibi illaki sprey kolonyam ve mendillerimle gezerim:)

Hijyen olayı heryere yayılır elbet evde filan ama özellikle banyo ve mutfak her gün kaç defa temizliyorum ben bilemiyorum hatta 2 kişilik evde ben ebeveyn banyosu tuvaletini tercih ediyorum orası benim oluyor oh ben sağ herkes selamet!!!hay allah bana aklı ve fikir vereee..

hımm sonra Vicks var bildiğiniz Vicks işte..her derde deva kulağın mı ağrıdı sür vicks üstüne sıcak bir havlu hopp gitti, öksürmeye mi başladın aynını yap bide sıcak suya koyup nefes al acayip rahatlarsın,özellikle kışları gittiğim her yerde vicks olur olmazsa çantama koyar götürürüm öyle bişey:)

Bu durumların ardından nazar değmesin takıntım gelir.Birine çok iyi şeyler söyleyip düşündüğüm zaman illaki tahtaya 3 kere vurmam lazım yoksa kesin nazar değecek diye düşünüyorum en abuk yerlerde bile yapıyorum hatta bazen ard arda olması gerekiyor millet manyak ya bu demesin diye çaktırmıyorum gizlice kulağımı kaşırmış gibi yapıyorum sonra göstermeden vuruyorum hafifçe:)haha kendime güldüm resmen ya..bide ortaokulda org çaldım ben 3 yıl hocamız parmak alıştırması yapın sürekli illa orgda değil gündelik hayatta da yapın parmaklarınız hızlanır demişti.Aradan 20 yıl geçti hala yapıyorum elimde olmadan bi bakıyorum parmaklarım sayıyor do re mi..diye hay allahım ömrümün sonuna dek hiç çalmayacağım ensturmanın alıştırmasını yapacağım takıntı zor zaanat:)

Kadınsal takıntılarım var hatta saplantılaşmış ayakkabı ve çanta takıntım var.Dayanamıyorum ya ihtiyacım yok almayayım diyorum olmuyor bi türlü..en son pembe bir mango çanta aldım şu an aşk yaşıyoruz:)makyaj malzemeside çok severim ,cilt bakımı severim ama oje ayrı bir durum..30-40 tane vardır şu an çoğu kuruyor atıyorum hoop yenileri geliyor.Neyseki aşırı pahalı değiller..

Hiçbir yiyecek yada içecek zorunlu değilmiş onu anladım aslında kahve benim hayatımın içeceğiydi hergün deli gibi içerdim.Her türüne hastayım kendisinin hala da sevdalıyım ama yasak; bende ne yapıyorum anlatayım bak şşşş sır yalnız aramızda kalsın ağzıma bir kaşık kahve alıyorum çiğniyorum çiğniyorum tadını çıkarıyorum tadın ve kokunun sonra tükürüyorum:)haha tütün çiğnemek gibi napayım çok güzel ama ya..burada Ferhan Şensoy takıntımdan da söz etmem gerekecek her kitabını okudum her filmini izledim ve geçen hafta 6.kez oyununa gittim adama hastalığım ciddi boyutta:)
Just bein A.D (:

Deniz ve yeşil görmeden hatta fazlasıyla iç içe olmadan yaşayabileceğimi sanmıyorum.Ben toprak kızıyım öyle büyüdüm öyle de yaş alıyorum bak yaşlanmıyorum ama:) eee sonunda da toprağa dönücez işte..Kısaca ben toprağa basmadan,çiçek ekmeden,bahçeden sebze toplamadan yapamam bu konuda hassasım..

sanırsam bu kadar size kocamın takıntılarından da az buçuk bahsedeyim derdim lakin blog dünyasının en uzun yazısını yazamayacağım:)o sebepten anlatacak çok şeyim olsada ve çok yakında yine yazacak olsamda şu an gidiyorum dostlar..

ps:sınav sonuçları açıklandı..cık söylemem işte merak edin:)

12 Haziran 2012 Salı

endoskopi ve...

Hani söylemiştim ya blog geçmem gereken bir sınav daha var diye..endoskopi olucam rutin kontrolüm diye..durmadan erteledim kasımdan beri hep yarın öbür gün derken Hazirana kadar geldik..şimdi diyorsun ki ne alaka senin rutin endoskopi olmana ne gerek var?şöyleki ciddi bir karaciğer hastalığı olan herkesin yemek borusunda varis oluşma olasılığı var.Bunlar tehlikeli oluşumlar..ölümcül olabiliyorlar..Çünkü her an kanama riski taşıyorlar.Benim 4 yıldır yoktu hiç..

Bu endoskopiden hep kaçtım çünkü ters bişeyler olduğunu hissettim.Ben yay burcuyum,kahinlerin burcu:)Özelliklede 4 yıl önce ölüme ve allaha bu kadar yaklaştıktan sonra önezilerim çok acayip durumda hiç yanılmadım desem yeri..kısaca dostum bu sınavdan kaldım..
Facebook

Canım doktorum Dr.Smile koşa koşa gelip beni aldı içeri her zamanki gibi damar yolum açıldı boğazıma ağızlığı bağladılar ,yastığa bez koydular yattım ve o derin uykuya daldım.Sonunda boruyu çıkarırlarken hafifçe kendime geldim.Ayıldım ve doktorumun yüzünden bir sorun olduğunu anladım ama anestezi etkisi sürüyor sarhoşum yürüyemiyorum bile doğru düzgün.Çıkardılar beni sonra ailem gerçeği söyledi..

Varis oluşumu başlamış yemek borumda,küçük bir kaç varisim var artık..duyduğum an ağlamaya başladım,bilmeme rağmen ağladım ağladım..vücudumda yeterince aksaklık var zaten 4 yıldır durmadan yenisi ekleniyor.Artık yeter ya cidden yeter..bitsin tükensin artık hiçbirşeyin yok desinler bir kerede yada böyle basit bişey olsun diğer insanlar gibi..

Hala anestezi etkisi var, o şok durumu var ,doktorumu aradım az önce hocam napıcaz varis varmış kortuğumuz başımıza geldi dedim.Dr.Smile da küçükler daha şu an bişey yapmayacağız seneye yine endoskopi yapıcaz o zaman ilaç tedavisi başlayabiliriz dedi.Kanama yapmaz bu büyüklükte varisler dimi dedim yok yapmaz dedi..

Bilemiyorum tabi..umarım yapmaz..yaparsada yapıcak bişey yok bazen sınavlar ciddi sert oluyor ve ölüm aslında benim için çok uzak değil asla..bilincindeyim..

merak etmeyin pes etmem..bunada alışacağım ve elimden geldiğince savaşacağım..

9 Haziran 2012 Cumartesi

Ne gündü be..

Bak blog bana sakın matematik sınavını sorma fena bozuşuruz küfür bile edebilirim o derece:)tabiri caizse mıçtım resmen.Diğer derslerden geçtim açıklanan soru cevaplara göre ancak başımın belası vurdu bana darbeyi.Sondan başlamam yanlış bir hamle oldu. Boşver dostum büte nasip korkmuyorum artık çünkü kalırsam kıl payı olacak onuda bütte sınava baştan başlayarak tamamlayabilirim:)

Blogcum dünyanın en talihsiz günü 3 Haziran günüydü biliyor musun? Bilmiyorsan şu anda öğrendin:) o günü böyle 13 sayısı gibi uğursuz ilan etmek istiyorum çünkü bir güne bu kadar aksilik sığamaz.O günden sonra 1 gün geçtiğine inanamadım sanki 1 ay gibi geldi öyle şeyler yaşandı çünkü:)

Bak başlayayım şimdi o gün benim 4 sınavım var.Sabah bir kalktım feci mide bulantısı ve baş ağrısı migren belası ohh dedim süper başlangıç yolda ilaçlar alındı filan.Sınav yerimi biliyorum geçen sınavada orada girdim ama bir baktım ki blok farklı, orası neresi derken görevliler dedi ki işte şu yoldan çıkacaksınız.Yol mu yol ne beee??çık çık bitmez merdivenler mübarek yukarıya hazine saklamışlar ona ulaşıcaz o derece yolda 3 kez mola verdim.Bir çıktık ki aşağıda çöl sıcağıyla yanan izmir bu yükseklikte neredeyse kar yapacak o derece yani:)bir rüzgar bir soğuk pandişin gömleğini aldım neyseki..sınav salonu içinde 2 kat çıktım bittim dedim artık vücutta beyinde oksijen kalmadı kesin sıfır alıcam hepsinden..Nitekim 2.dersi bitirirken tansiyonum düştü zorla bitirdim sınavı 160 dklık sınavdan  90 dk da çıktım sağ salim çıktım ama artık gözler filan kararıyor. Hemen bisküvi yedim, tansiyon dengelendi.Oh be ne saçma bir gün dedim şimdi gelsin eğlence:)

Kardeşimin en yakın arkadaşının düğünü vardı yorgundum ama illaki gidicem oynarım azıcık eğlenirim dedim.Giyindik süslendik gittik açıkhava düğünü ama ortam nasıl hoş böyle mis gibi dağ manzarası karşıda, çiçeklerle süslü masalar tam yaz ortamı derkeeennn şimşekler çakmaya başlamasın mı!!!yok artık dedim ya şaka bu allahın şakası şimdi geçer yağmadan gider derken, zavallı gelinle damat dans ederken gayet kocaman damlalar tepemize inmeye başladı!!ayağımdaki platformlu koca topuklarla nasıl koştum ben bile hatırlamıyorum.Kapalı salona doğru hepimiz hücum ettik.Herkes sırılsıklam tüm imaj yerle bir.Millet takma kirpiğim düştü derdinde:)Salonda hiçbir hazırlık yok rezaletin son perdesi oynanıyor içeride..

Yeter mi blogcum ıı yetmez bir gün bu ödülü alacaksa hakkıyla almalı.5 dk sonra elektrik kesildi.Onca insan karanlıkta kalakaldı; sonra geldi sonra yine gitti, yine geldi derken bu döngü düğün boyunca azalarak sürdü:)gelin ağladı.Damatın annesi hayatta görebileceğiniz en nevrotik en sorunlu tip ortalarda herkese bağırıyor görevli filan farketmez yoluna çıkana bağırıyor kadın hiçbişey olmasa ne bakıyosun diyor ya bu derece manyak..Derken gelinle takıştı, kız ağlayarak gelin odasına gitti aha dedim bu düğün bitecek 1 günde boşanacak bunlar.Neyseki olmadı:)

Gece boyunca gelin kaynana birbirinin yüzüne bakmadı ayrı yerlerde dans etti filan kızcağızın istek şarkısı şuydu "oğlu çok güzel ama anası olmayaydı mendili eline mendil verdim geline":)kopmuşum artık bir ara gülmekten ah zavallı çocuk en çok damata acıdım çok erken başlamıştı arada kalmaya:)

çok şükür ki oynayarak eğlenerek bitti o gün..
aman diyim seneye 3 haziranda evlenmeye kalkmayın hatta o günü evde geçirin bence en hayırlısı:)

Ps:Headerım da ben de yaz moduna geçtik heberiniz ola:)