30 Ocak 2012 Pazartesi

Yuppiii!!!hepinizi öpücem:)

Öyle mutluyum ki şu an ya valla içimden böyle hepinize teker teker sarılmak,canlar,cankuşlar demek filan geçiyor..Havai fişekler filan atılsın,bayram yapılsın istiyorum öyle mutluyum ya:)

neden tabi bunu söylemem lazım:)lafı biraz daha uzatırsam beni öldüreceksiniz kesin aman daha yeni iyileşmeye başladım zaten..hehehe..hani bugün 30 ocak ya size söylemiştim 1 aydır kortizonu arttırdım 30 ocakta kan testi yapıcaklar kortizon işe yarıyor mu görecekler,koydukları teşhis doğru mu,tedavi edebiliyorlar mı,tedaviye yanıt veriyor muyum anlayacaklar demiştim ya işte bugün kan verdim.Eve geldim tabi heyecan ,merak,telaş filan..Doktorumu yarın göreceğim sonuçları da öyle öğreneceğim aklımca.

Sonra dedim ki deli olma kızım bu hastanede teknoloji 10 numara kesin lab.sonuçlarını yayınlıyorlardır bunlar.İyi ki demişim hemen açtım cidden sonuçlar orada bismillah dedim gözlerimi kapattım sonra bi açtım gördüğüm anda ağlamaya başladım.Kanım yani içindeki hemoglobin aslında 4 yıldır ocak ayında hiç olmadığı kadar yüksek tam 9.2!!!şimdi bilenler bu mu yüksek diyebilir ama inanın benim için mucize.Bu benim rahat nefes almamı,rahat hareket etmemi,yürüyebilmemi sağlayacak kadar yüksek.Gerçen yıl aynı dönemde 6.5 tu ve kan almam gerektiğini söylemişlerdi..
İlk kez mutluluktan ağladım..

Allah tüm hastalara şifa versin herkes benim kadar şanslı olsun istiyorum..dualarım hep onlarla..ama inanın çok zor..zor bir hastalığınız varsa peşini bırakmamalı doktor doktor dolaşmalı hatta doktorlardan çok şey bilmelisiniz.Bu 1 ayda hep sıcakta olmaya dikkat ettim,kanım soğuğa duyarlı çünkü..izmirde eldiven ve atkıyla dolaşan tek insanım:)bide daha çok hareket ettim sanırım bunun da etkisi oldu.

Elbette bu blogun ve sizlerin etkisi büyük..Canlar sizlerde biliyorsunuz ki hepimiz birbirimizin hayatlarına dokunuyoruz bir şekilde..teselli ediyoruz,birlikte gülüyoruz tartışıyoruz birbirimizin fikirlerinden yararlanıyoruz ama hasta bir insanın hayatındaki yeriniz çok çok özel..çünkü sizler benim yalnızlığımı azalttınız,bana güç verdiniz,yıkılmamamı,savaşmamı,gülümsememi sağladınız,en umutsuz zamanlarımda dur sakın ümidini kaybetme dediniz,mucizelere inanmamı sağladınız.Ailemden farklı insanlarla hasta olduğum anda kestiğim iletişimim sizlerle yeniden başladı ve normal hayatın içine sizin hayatlarınızla dokundum..Bu beni stresten uzaklaştırdı,kendime hastalığıma dönük hayatımı başka yöne döndürdü..Hepinizin bu mucizede etkisi var ben bunu biliyorum..Çok çok ama çook teşekkür ediyorum..

Ama özel iki teşekkürüm olacak ilki canım inanırsak olur bence benim çok zor zamanlarımda kendime inanmam için destek oldu,üşenmedi bana upuzuuun mailler attı,pozitif enerjinin etkisini anlattı,yöntemler öğretti ve olumlu düşünmemi sağladı..söylediklerini yaptım kendimi sıkmayı bıraktım,iyileşmeye inandım,yardımların unutulmaz dostum..Sonsuz teşekkür ve dualarım seninle hep..
Bir de Hocam(profösör) size de desteğiniz,öğrettiğiniz dualar,her şey için teşekkürler.

Bundan sonra elbette tamam kurtuldum artık bitti diyemiyorum biliyorsunuz benim hastalıklarım kalıcı ama birlikte uyumla yaşandıktan sonra hasta olmak çok zor bir şey değil..umarım bende daha fazla hayata katılabileceğim,geleceğe daha umutla bakabileceğim,hastalığıma çaresi olan bir şey gözüyle bakabileceğim..Her şey çok daha güzel olacak..Umarım çok daha güzel şeyler okuyacaksınız benim hakkımda..

Hep yanımda olmaya devam edin..

Sizi seviyorum ben ya..Dünyada çok güzel bir yer ayrıca:)

28 Ocak 2012 Cumartesi

Babam Babam Babişkom benim..

Canım Pollyim beni mimlemiş.Konumuz babalar ve kızları..İster babanızla aranızda geçen bir anıyı anlatın, ister itiraf edin, isterseniz sadece ona ne kadar düşkün olduğunuzu yazın ve en az 4 kişiyi mimleyin.Zaten baba denilince bende dünya durur öyle özel öyle önemli benim babam.Hani soru bir baba nasıl olmalı ya benim cevabım"kesinlikle benimki gibi olmalı"

Anlatmakla biter mi nasıl anlatacağım babacığımı bilemiyorum.
Baştan başlayayım bari..Ben babam 23 yaşında bir üniversite öğrencisiyken doğmuşum.O gün hayat değişti diye anlatır.Onu emekleyerek kapıda karşılarmışım ve evde olduğum her gün bu geleneğim bozulmamıştır ;babamı kapıda karşılarım kocaman sarılırım ona..Bir de biliyor musunuz ben herkesin babasını benimki gibi sanırdım arkadaşlarım babalarını anlatana dek ne kadar şanlı olduğumu farketmedim.Sonra babam için hep şükrettim.O bir hediyeydi çünkü..Allahın bana hediyesi..

Babam müthiş demokratik ve özgürlükçü bir adamdır.Elbette sınırları vardır ama çok anlayışlıdır.Onunla herşeyi konuşabilirim.Mesela çok komik bir anım var.9 yaşındaydım.Çok meraklıydım ve babam herşeyi bilirdi.Cidden bilir yalnız şaka değil,çok okur ve bir bilim insanıdır biyolog zaten..bende tam ona göre bir soru sordum bak şimdi soruya"baba ya biz nasıl olduk ?çocuk nasıl doğuyor ?annenin karnına nerden geliyor"babam hiç geçiştirmedi yanına çağırdı eline bir kalem ve kağıt aldı iç organlarımızdan vücudumuzdan üremek için de organlarımız olduğundan bahsetti.Kabaca kadın üreme organı çizdi bir rahim şeklini, yumurtaları çizdi erkekten gelen sperm denen tohumundan döllenmeden bahsetti.Ben 9 yaşındaydım ve hiçbir soruya yer bırakmayacak şekilde üreme olayını çözmüştüm.Birkaç yıl sonra ortaokul fen bilgisi dersinde hoca sorduğunda tahtaya kalkıp o anlatmadan çizdim ve anlattım adamın gözleri fırladı:))

Düşünün artık nasıl bir babam var.Çoğu insana yok artık dedirtebilir bu durum.İlk adet günümden,aşık olduğumu sandığım ilk güne kadar hep babamla paylaşmayı seçtim..annemden önce babamla..bu benim tüm erkeklere,dünyaya,insanlara bakış açımı geliştirdi.Korkmamayı,kendime güvenmeyi öğretti..Kötü yanı yok muydu?vardı babam gibi bir erkek aradım hep ama yoktu ne yazık ki..Bende en benzettiğimi seçtim:)

Babam benim canım ya..annemden izin alamadığımda arayıp izin aldığım,ingiltereye gitmem konusunda annemle tartışıp beni destekleyen,kalp yarası aldığımda saatlerce saçımı okşayıp beni avutan ve ben hasta olduğumda arabasında haftalarca hastanenin önünde yatan ve bir ayda 10 kilo veren adam benim babam..Bu kadar kızına bağlı bir baba ve babasına resmen aşık bir kızın ayrılık zamanları ne zaman gelir bilir misiniz?kız evlendiğinde..o gün o evde gelinlikle oturuken babama baktım yüzü karmançormandı..

Ben artık onu akşamları kapıda karşılayamayacaktım,o beni görüp saçlarımı okşayamayacaktı,oturup belgesel izleyemeyecektik ve hayatında ilk kez beni başka bir adama emanet etmek zorunda kalacaktı..Ben elbette babamdan,evimden ayrıldığım için üzgündüm ama 3 apartman öteye taşındığım ve aşık olduğum adamla evleneceğim için çok mutluydum.annem anlattı babam ben çıktığım anda evden ağlamaya başlamış,çok ağlamış..evden çıkmaları bile gecikmiş bu yüzden..kızıma iyi bakar,mutlu eder dimi?demiş sadece..

Merak etmeyin babamı çok sık görüyorum:)sık sık ailemle kalıyorum.Zaten sağlık sorunlarımı babam kimselere bırakmaz bu şartla verdi beni:)Hala her an her şeyde yanımda..İyi ki var..Umarım çok çoook uzun ve güzel zamanlar yaşayacağız beraber..

4 kişiyi mimlemem gerekiyor kural gereği ama yapmayacağım..Nedense mimlediklerimin çoğu yapmadı bu güne kadar bende bu mimi seven yapmak isteyen herkese emanet ediyorum.Çok özel ve güzel bence..

 

22 Ocak 2012 Pazar

Alışverişten nasıl kaçılır?:)

Böyle bir şey olanaksız dediğini duyar gibi oldum blog:)İnsan hele hele de bir kadın alışverişten kaçar mı?tabi mantık olarak gerçekleşmesi çok zor duruyor.Çünkü ölüyoruz bitiyoruz alışveriş yapmak için..Her fırsatta kendimizi vitrinlere yapışmış buluyoruz..Valla ben kendi adıma konuşayım ama bayılıyorum yani..en kötü durumda olayım,hastaneden çıkayım beni alışverişe götürsünler(gariptir zaten benim hastanemin yanında bir sürü AVM dizili!demekki yalnız değilim:)hemen toparlanırım.
Sanırsın ki kıtlıktan çıkmışım,kimse bana aylarca bişey almamış öyle severim mağazalarda dolaşmayı,böyle o güzel kıyafetlerin,makyaj malzemelerinin,takıların içinde kendimi kaybetmeyi..

Sonuç ne olur..hiç aklımda olmasa bile illa ki alacak bişey bulurum..Cüzdan zararlısı diyo bana pandiş:)alma dimi ya bi kere de boş geç..olmaz olamaaazz!! çok büyük çok pahalı şeyler sevmem ama indirim filan gördüm mü off yani..Zaafımız var kardeşim yapacak bişey yok.Ağlıyor muyuz,pms döneminde miyiz,sevgilimizle kavga mı ettik atın bizi bir alışveriş merkezine ooo sabahlar olmasın..

Düşündüm taşındım artık bunu durdurmak lazım.Bildiğin zaaf bu arkadaşım dedim kendime,önlem al bişey yap elbet vardır bunun hal çaresi dimi ama?sonunda öyle güzel yöntemler buldum ki alışverişten adamı bir anda soğutur,en alası olduğun şeyden vazgeçirir,para da cebinde kalır.Mesela
1-)Her müşteriye bir görevli düşen mağazalar:Çok sevdiğim bir mağaza vardı.Görüyorum ama kaçtır fırsatım olmuyor girmeye diğerlerini talan ederken bi bakıyorum ne zaman kalmış ne hal girsem içeri kesin boş çıkılmayacak bu belli:)sonunda avını kollayan aslan misali uygun zamanı yakaladım ve içeri bir girdim ki!!!allahım en nefret ettiğim sahne her standın başında en az 1 görevli.Bu demektir ki yanaşacaksınız hoşunuza giden bir standa kız başlayacak buyrun yardımcı olayım? Size o gider, bu gider hele de makyajsa yok o sizin yaşınıza olmaz bunu kullanın bakın bu var bik bik bik..Alışveriş soğutucu mod!!hayatta beni en iten şey.Kardeşim ne karışıyosun ben sana sordum mu ki?Bir bakayım nefes alayım istersem sorarım zaten.İzin versen belki hoşuma gidicek alıcam.Ama senin yüzünden bakamıyorum bile sen bana satman gereken ürünü gösteriyosun salak mıyım ben?
Kısaca mağazadan anında kaçtım.Eğer böyle mağazalara gidilirse el boş dönülecek anladım..

2-)Erkekle alışverişe gitmek:İstisna erkekler hariç bu yöntem genelde şaşmaz.Çünkü hiç bir erkek bir kadınla alışverişe 2 saatten fazla dayanamaz..ki 2 saat dayanıyorsa candır:)işte bir kaç örnek:
" öff bir karar ver artık, nasıl ya neye ihtiyacın olduğunu bile bilmeden nasıl alışveriş yapılır ki?100 tane çantan yok muydu senin?öff çok sıkıldım..hadi maç başlıyacak,ne kadar kararsızsın..."yani artık el ayak birbirine dolaşır sinir kat sayısı yükselir,en keyifli geçireceğiniz zaman sinir olduğunuzla kalırsınız bide kavga patlattınız mı ohh artık geç sen o gün alışverişi:)

3-)Anneyle alışverişe çıkmak:Neredeyse erkekle çıkmak kadar can sıkıcıdır:)çünkü malum anneler herşeyi doğru bilir,size olacak şeyi onlar sizden iyi bilir..Bir kere mutlaka çocukluktan kalma alışkanlıkla şöyle bir durum olur"
-yok kızım o sana olmaz sen onun büyüğünü al
-nasıl ya iyi de anne ben bu bedenim niye büyüğünü alıcam
-yok yok olmaz rahat dursun hem kilo alırsın falan:)
-Alla alla anne o çocukkendi büyüyordum o zaman ben ya, 32 yaşındayım yaa..ühhhüü
hah işte bunu yaşamadıysam noliim:)bu kadarla kalmaz tabi.Yok o cart renk de ne ağır şeyler al biraz,aa çocuk gibi koskoca kadın o desen ne öyle vs.vs.. listeyi uzatabiliriz.Genelde bu alışverişler de el boş dönülerek sonuçlanır.Para harcamak istemiyosanız deneyebilirsiniz:)

4-)Limiti dolmuş olabilecek kredi kartıyla alışverişe çıkmak:hahha en korkuncu da bu..Böyle inanılmaz bir mağazaya girmişsiniz,eller kollar dolmuş,nasıl güzel şeyler var yarabbim onu da alayım bunu da alayım modundasınız..o da ne çantayı açıp baktınız ki nakit yok genelde yok artık kim nakit taşıyor ki?aa tek kredi kartı ondan da şüphelisiniz limiti dolmuş olabilir.ahh keşke son alışverişi yapmasaydım o zaman ne güzel olurdu kasaya gidip sorsam mı denesem mi ayy yok o ne öyle yaa utanırım şimdi ben ya limiti dolmuş derler de kasada kalırsam büyük rezillik.eee napılacak boynunuzu eğip çıkacaksınız elinizdekileri bırakarak..

İşte muhteşem alışverişten kaçma yöntemleri.Çok yararlı olabileceğini düşünüyorum bilgilerinize sunuyorum:)

19 Ocak 2012 Perşembe

Milena'dan iyilik sağlık:)

Yeni yazı yazayım artık dimi ama?farkettiğin gibi blogcum uzun zamandır zırvalıyorum:)yani geçmişe dönüyorum,gülüyorum,
fikirlerimi yazıyorum ama sadede yani kendi durumuma  gelemiyorum..şimdi candostlarım soruyorlardır bu kızın hali nicedir?tedavi filan diyordu,ilaç diyordu aman sıkıştım
çıkmazdayım diyordu noldu??

İnsan böyle bi durumda olunca konuyu kendine bile açmak istemiyor ki tutsun bloga açsın, dostlara açsın, hatta ailesine açsın..zamana bırakıp yaşadığın anın tadını çıkarmak tek çare yapıcak bi şey yok..doktoruma gittim "napıcaz, ne edicez ,ilaca başlayacakmıyım?" dedim bu başka bir uzmandı beni ilk kez görüyordu kendi doktorum başhekim bişeysi oldu yakışır!o uzmanda "yok kortizonu yükseltelim" dedi bende çok sevindim.hahah "bunun neresi güzel amanın kortizon" dediniz şimdi siz.Herkesi ürkütür çünkü, bense 2 yıldır bazen çok bazen az dozlarda ama sürekli kortizon tedavisi görüyorum sanırsam ömür boyuda sürecek bu..

Şimdi ilgililere duyurulur kortizon adamı fil gibi yapar mı?hayır yapmaz.Eğer tuzsuz yerseniz iştah artışınıza takılıp dünyaları yemezseniz kortizonla gram almazsınız.Aksini söyleyene inanmam.Hiç kilo almadım hatta dikkat ederseniz verirsiniz bile.Haa surat şişmesi oluyor.aydede surat!!valla ya o çok komik işte hayatım boyunca küçük oval bir yüzüm oldu fazla doz aldığım ilk yıl surat oldu topaç ayy çok şamataydı.Şu an dozum çok çok fazla değil yüzüm gayet hoş sağlıklı..

Kısaca blog kendimi gayet iyi hissediyorum.Kortizon insana enerji verir,üşümesini engeller hatta ilk günlerde atom karınca mı oldum yarabbim!havalarına girersiniz,iyidir hoştur ama doktor kontrolünde..30 ocakta kan testlerim yapılacak o zaman ne kadar işe yaradığı görülecek,sonra diğer başhekim bişeysi sevdicek doktorum öteki ilacı istiyor kortizonu azıcık bırakalım bağımlı oldun diyo..

Artık hayatınızda kortizona bağımlı birini görmedim demezsiniz. Hani içki,sigara,uyuşturucu filan gibi kortizon bağımlısıyım ben..heytttt bi doz verinnn nolurrrr...ehehehe amannn işte bilmiyorum testlerim çok iyi çıksa, kimse kortizonlu yaşamımı 3 ay bölmese ,yaz gelse o vakit bıraksam aslında çok süper olcak..ama kader kısmet illede o ilaç derlerse başlıcam..

Bu arada farkındaysanız artık yok yazlıktayım yok annemdeyim aman şimdi evdeyim filan gibi karavana bağlamış bir tarzım yok:)inanırmısınız tam 19 gündür sabit aynı yerde hemde evimdeyim..bu bir mucize!nazar değmesin aman..Mekan değişikliğini seven insanlardanım.Hayatımı geçirdiğim yerden şehrin hiç bilmediğim taaa karşı kıyısına taşındım ama bir gram uyumsuzluk,özlem yok..beni götür koy dünyanın öbür ucuna orada da yaparım sanırsam.Garip ama işlevsel..

Evdeyim de bir halt mı oluyor hayır 2.üniversitesini okuyan,akıcı ingilizce konuşan ev hanımı olarak tarihe adımı altın harflerle yazdırmakla meşgulüm:)Nasıl güzel yemekler yapıyorum,evi yalayıp yutuyorum,ütü yapıyorum bilemezsiniz.Nolmuş yani bunlar iyi vasıflar değil mi??idare edeceksiniz şimdilik..Bu arada ders çalışmalıyım. Nisanda sınavlarım var diğerlerinden az çalışsam geçerim ama matematik denilen cadaloz ders benim saçımı başımı yolar:)

11 Ocak 2012 Çarşamba

Milenanın çok acayip soruları


1-)Bu ülkede niye herkes abla,yenge,dayı,amca ?bunlar gerçek kişiler yani herkese abla dersen gerçek ablana ne diyeceksin mesela?geçen taksici anneme annecim dedi ya o günden sonra kadına ismiyle seslenmeye başladım:)

2-)Bir metro çalışması 10 küsur yıl sürer mi olum?bu ülkede sürer,millet gitti kök hücreden organ yaptı lan sen o metroyu biterene kadar.Kayalar sertmiş,o kaya kadar taş düşsün başına emi?

3-)Çöp kamyonlarının belediyeler tarafından şoförlerle dalga geçmek üzere trafiğe çıkarılan ajanlar olduğunu biliyor muydunuz?yoksa ne diye her trafik tıkandığında orada çöp kamyonu olsun,yollar boşken çöp toplamak çok mu sıkıcı acaba???

4-)İnsanlar ne diye okan severler ve beyaz severler diye ikiye ayrılıyor?okan mı seviyooo ay çok entellektüel,çok dolu bir kişilik yaanniee beyaz mı hııı basit biri öyleyse???Alla alla şovmenine bak kişilik seç!!peki dostlar sorarım size program formatı denen şeyi bilir misiniz ki??

5-)Neden ankaradan sürekli Ankaralı .... diye şarkıcılar çıkıyor?neden mesela muğlalı fikret,eskişehirli sabiha filan diye şarkıcılar çıkmıyor??hoop ankaralılar her dakka şarkıcılarınızın Cd lerini alıp hemşehri desteği mi yapıyonuz olum?

6-)Ben Facebook' a da twitter'a da takılmıyorum dediğim zaman neden komünistmisin diye soruluyor arkadaş??koskoca ideolojiyi getirdiğin noktaya bak..karl marx mezarında ters döndü yeminlen..

7-)Her gün bizim evin aşağısındaki çöp kutusuna çarpan adamı tanıyan var mı?psikopat mısın?Bizimkilerdeki katili çok mu izledin be adam?araba süremiyor desem 1 olur 2 olur..hay ben senin deşarj yönteminin..

8-)Hastane önündeki dolandırıcılar neden 30 yıldır aynı yöntemi kullanıyor?30 yıl önce hastayım köye gitcek param yok diye babamdan para almışlar,aynı şeyi geçen gün bizzat yaşadım..el insaf hala tuzağa düşen varsa anıtını dikicem benden söz:)

9-)Biri bana başımın üstünde yerin var deyimindeki mantığı çözebilir mi?nasıl yani ya??

9 Ocak 2012 Pazartesi

Londra da polisiye bir gece..

Londradaki 3.ayımdı..İki feci sevimli canavarla ve koskoca bir evin sorumluluyla boğuşmakla geçiyordu günlerim.En yakın arkadaşlarımdan biri(ki kendisi bundan sonra Meg diye anılacak) başka bir şehirdeydi.Ben geldikten sonra o da Londraya gelmek istedi ve kendine yeni bir aile buldu.1 hafta geçmeden beni aradı,ağlıyordu..Kadın korkunçtu..Resmen işkence ediyordu kıza,yapması gerekenden çok fazlasını istiyor,nefes aldırmıyor ve asıl gitme sebebi olan okula gitmesine bile izin vermiyordu.Elbette buna izin veremezdim..Ev sahibemle konuşup durumu anlattım ve onu kaçırmaya karar verdim:)Bizde geçici bir süre için kalacaktı.
Olaylar bu noktadan sonra çok acayip bir serüvene dönüşüyor..

Ben çocukları bırakıp hemen koştum bizimkine.Bir telaş bavulunu hazırladık,kadın gelmeden evden kaçmalıydık nasıl bir telaş görmeniz lazım.Kadına gideceğini söylemedi çünkü 'delinin teki bişey yapar izin vermez en az 1 ay daha tutar beni bu tımarhanede' dedi bizde resmen hapisten kaçma planı yaptık:)ama giderken de o nefret ve hırsla kadına bir not döşendik lafları görseniz küfretsek böyle koymaz öyle acı:)


Neşe,mutluluk ve rahatlıkla bize geldik.Hepimiz evdeyiz..Birden filmlerdeki gibi polis sirenleri duymaya başladık,bize fazlasıyla yakın sirenler hop ya noluyo derken bi baktık evin çevresinde 3 polis arabası..Aboooo bu ne yaa elin memleketinde sanki uyuşturucu kaçakçılığı yaptık şoka girdik tabi.Telefon çaldı bizim evin annesi açtı dediki Megi almaya gelmişler kadın kızın hırsızlık yaptığını söylemiş!!!!bakarmısınız çirkefe ama bişey yapacağını bekliyorduk da böylesi fena oldu..bide bari notu yazmasaydık o notu alınca kadın kızı öldürmek bile istese şaşırmamak lazım:)ama cidden haketmemişmiydi??

Tabi biz şoka girdik bizim hatun cesur "gideriz napalım ben suçsuzum nasılsa öyle bişey yapmadım" .Anne de haklı olarak polislere "çocukların önünde böyle bişey olmaz siz gidin onlar kendileri karakola gelirler"dedi.Adamlar gittiler.Bizde trenle gitmeye karar verdik ama mekanımız gece ve öyle londranın göbeği filan değil gayet şehre uzak bir yerleşim birimi kuş uçmaz kervan geçmez sadece evler var hayat yok yani..Bizim anneye göre bizi tutmazlardı kadının çamur attığı belliydi zaten dönüştede eve bırakırlardı mutlaka!!!.Bizde inandık, trene atlayıp gittik.

Bilmediğimiz çok tenha bir başka yer..Bambaşka bir ülkede karakol arıyoruz.Yürüyoruz,soruyoruz,millet laf atıyor,zaman ilerliyor..allahım diyoruz yaa yabancı bir ülkede gecenin köründe başımıza gelene bak ..Ben hatunun kafasını yiyiyorum "bizi sınırdışı edecekler bi daha hayatımızın sonuna dek pasaport alamıcaz  senin yüzünden Parisi göremicem ühhüüüü" ama nasıl gülüyoruz bir yandan da sinirler olmuş bi dünya.

Karakolu bulduk Allahtan elimizden geldiğince polise olanları anlattık,kadının yaptıklarını,bıraktığımız notu anlattık..Polis kadının manyak olduğunu anlamış belli ,bide hangi suçlu karakola kendi gider ki tipimizden belli saftorik olduğumuz:) tamam dedi gidebilirsiniz biz o rahatlamayla dışarı çıktık.Gece saat 00.30!!!

Varın siz düşünün polisi görmek istemiyoruz adam gudubetin tekiydi zaten, bizi eve bırakın demek saçma onların söylemesi lazım Türk olsa gecenin köründe 2 gencecik kızı öyle bırakırmı?ahh memleketimin gözünü seveyim.Cebimizde hiç paramız yok taksi tutsak öyle pahalı ki ,mesafe baya uzak hayatta ödeyemeyiz..eee tren yok, son tren 12 deydi!!geri dönemiyoruz tek çare otobüs,geriye otobüste yok sadece Londra merkeze var bunları sora sora öğreniyoruz.O da öyle her yerden geçen bir otobüs değil,bulunduğumuz yerin merkezine gitmemiz lazım ki baya uzak..üstelik bende otobüs kartı var onunda süresi dolmuş yenisini alacak ne açık yer var ne para!!senin anlayacağın blog herşey ters şaka gibi ama inan gerçek anca benim başıma gelebilecek bişey zaten dikkat ettiysen:)

"allahım yaa bizi yiyecekler kızım bi park bulup yatıcaz sonumuz neresi olacak belli değil "diyorum.Allahtan hava sıcak ve yağmursuz,düşünün londra yağmursuz!!!ehehe buda olabiliyormuş yani..Güldüğüme bakmayın ikimiz bir gülüyor bir ağlıyoruz..Ömrümüzde ailemizden ayrılmamış biz ,yabancı bir ülkede kimsesiz sokakta kalmışız resmen.Diyorsunuz ki Londra merkezde ne halt edeceksiniz.Orada çok yakın arkadaşlarımız var,kendi odaları var öğrenciler,gecenin köründe bile kalabiliriz yani.Ama gidebilirsek..Durağı bulabilirsek,şoför zamanı geçmiş otobüs kartını farketmezse vs vs.Tamamen şans.

Yürümeye başlıyoruz.Yollarda sadece arabalar var,insanlar uyuyor..Tarife göre ilerliyoruz,yürüyoruz allahım yol bitmiyor..Serseriler orada daha da çok kafayı çıkarıp laf atanlar neler neler..korkunç bir ortam.Hayatımın en uzun yollarından biriydi.Yorgunluk,açlık,susuzluk hepsi var içimde binlerce küfür:)

Çok şükürrr otobüs durağını bulduk ve bindik.Şoför gecenin 2 sinde öylesine azıcık yolcuyla iki katlı otobüs sürdüğü için mi görmedi,yada halimize acıyıp çaktırmadı mı bilmiyorum ama otobüs kartım geçti!!orada gösterip geçiyorsun allahtan bipli aletler yok halka güven sözkonusu:)ehiehi ve o güveni istismar tabi!!ama cidden yaptığım şey değil de allah düşürmesin:)Otobüsteki sarhoş yolcuların laflarını duymazdan gelip yola devam ettik ve nihayet Londra merkeze ulaştık.Ahh gözünü sevdiğiminin şehri nasıl ışıl ışıl ve güzeldi..

En güzeli de gece 4 te bizim arkadaşların yüz ifadesini görünce oldu!geceliklerle geldiler garibanlar ohaa kızım manyakmısınız gecenin köründe napıyosunuz yaaa falan dediler ama biz bir sarıldık bunlara Meg garibanım ağladı!!sıcak kahve,yiyecek bişeylerden sonra o güzel yer yatağında nasıl uyumuşuz bilmiyorum..

O olaydan sonra atasözleri çok derin bir anlam kazandı..
"Bir yiğit gurbete gitse gör başına neler gelir..."

5 Ocak 2012 Perşembe

Kadınlar ne ister erkekler ne eder??

Bu yazıyı bir süredir aklımda tutuyordum.Doğumgünü yazımın yorumlarında bir dostla!!! tatlı bir atışma yaşadık..Tatlı diyosam valla o gayet acımasızdı.Karşılıklı olsak burnumdan ateşler saçardım mutlak ama  mekan benim:)nazik olmak lazım..:)Hiç bitmeyen tartışma kadın erkek farkları..kadınların da erkeklerin de kendilerine ait bir dünyaları ,önemsedikleri bambaşka şeyler var.Birbirimizi anlamaya imkan yok onda da anlaştık da cinsiyet ayrımcılığı yapmıyorum ciddiyim bak yalnız bu erkeklerin bitmez tükenmez egoları ve kadınları çok iyi tanıyorlarmış da, ne istediklerini çok iyi biliyorlarmış da, hepsi aynıymış da tarzında fikir ve tavırlarına bir anlam veremiyorum.

Şimdi hani doğumgünü yazım vardı ya sayın Barney arkadaşla aramızda ufak bir atışma geçti şimdi aynen yazıyorum:

Barney:30lu yaslar hakkinda ki gercekleri soyleyebildigin icin tebrik ederim. kadin sarap degildir.
Milena:Teşekkürler.Elbette değiliz:)ama erkeklerde değiller..bunu da unutmamak lazım:)
B:sarap olmayabiliriz ama hatunlarin tam olarak dusledikleri beklentilerini karsilayan erkekler 30+ olan erkekler oluyor.
M:valla bu beklentiye göre değişir:)mesela bir seda sayansan,pınar altuğsan,demi mooresan,hande yenersen ayy daha o kadar çok ki sayamıyacağım +30 lar çok itici oluyor:)
şöyle diyelim erkekler genç kadınlardan hoşlanır ama kadınlar genelde erkeklerin yaşına takılmayacak kadar zekidir:)

B:erkekler genc kadinlardan hoslanir evet, aslinda genc demeyede gerek yok bazen mature pesinde kosanlarida var.kadinlar ise erkeklerin yasina degil baska seylerine takarlar. arabasina, sosyal statusune, maas dolgunluguna, giyimine kusamina, adonisine vs vs vs liste uzar gider. liste bu kadar uzun olunca yasa bakmaya gerek kalmiyor.
M:Valla dostum şimdi seni bizim kızlara veririm çıtır çıtır ezerler!ama neyse artık o kadar bloguma gelmişsin nazik olalım:)şaka bir yana bu söylediklerinde haklı olduğun yönler yok değil evet çok yönlü düşünebiliyoruz.Ama en azından dolgun vücut hatları,genç bir beden yüzünden saçma sapan seçimler yapıp hayatımızı karartmıyoruz
B:hatun yikim ekibi haha
kac kisi ezicekler :D

M: 56 izleyicim var 6 sı erkek galiba 50 kadın kalıyor!!!artık gerisini sen düşün:)
B:her platformda her yazida hatun vs erkek kapismasina varim. ben tek siz hepiniz.


Arkadaş tartışma istiyor kısaca..Derdim erkeklerle atışmak değil ama kadınları para,araba peşinde koşan yüzeysel varlıklara indirgemek nasıl bir şey ya?düşün bir arkadaşım; kadına doğum yapma gücü verilmiş..daha kutsal bir şey olabilir mi?Kadınlara ait sezgiler,içgüdüler bu inanılmaz mucizeyi yaratacak bedene ait hormonlardan gelir..Şimdi üstün varlık filan demeyeceğim.Valla cinsiyet ayrımı yapmıyorum:)Hatta kızlar kadar çok sevdiğim çok hassas erkek dostlarım var çevremde de blogdada.Gelgelelim onlarda bile bu tarz düşünceler hakim olmaya başlıyor.
Bazı kadınlar böyle olabilir..ama bir avuç kendini bilmez insan yüzünden tüm kadın cinsi maddiyatçı olarak nasıl adlandırılabilir ki?

Kadınlar ne arar söyleyeyim arkadaşlar:Sevilmeyi arar önce çok sevilmek ister,sonra saygı duyulmayı bekler ve güveneceği yanında sonsuza dek durabilecek kendisiyle ilgilenecek erkeği ister ve belki en önemlisi içgüdüsel olarak çocuklarının babası olabileceğine inandığı erkeği ister; tüm bunları bulan bir kadının o erkeğin arabasıyla,parasıyla ilgilenmesi ihtimali imkansıza yakındır.

Haa şimdi erkekler hakkında niye böyle söyledim genç kadın, vücut hatları filan eee yanlış mı?Kaç kadın gördünüz genç bir erkeğin peşine takılıp yuvasını dağıtan,çocuklarını umursamayan,terkedip giden..Bide dönüp erkeklere bakınız hepsinde potansiyel var, güdüleri böyle, biyolojik yapıları böyle zeka ve vicdanıyla içgüdülerine direnen erkekler var onlara sonsuz saygı duyuyorum ama böyle yıkıp geçen ne çok erkek var değil mi?bknz ali kaptan:)hehe

Amanııın ne yazı oldu yaaa derin devlet konularına dalmış gibi oldum.Neyse yaa genellemeleri sevmiyorum cidden ama bu tartışmayı yazıp sizin de görüşlerinizi almamak olmazdı..

PS:Erkekleri çok seviyorum pandiş.babam,kardeşim ama erkek olsaydım da kadınları acayip farklı görüp çok fena saygı duyardım...