28 Kasım 2011 Pazartesi

İskeletor Anane

Aaa yazmayı unutmuşum resmen bön bön baktım klavyeye.Canım ultra yetenekli,acayip duyarlı,bana her daim umut aşılayan inanırsak olur bence beni mimlemiş.Çok teşekkür ederim canımcım.

Bu benim ilk mimim blogcum o yüzden kalbin kadar temiz bu sayfaya yazarken...haha saçmalamayayım da eşsiz benzersiz ananemle(upuzuuun anneanne yazamıycam kınamayın yazmayı biliyorum yani) ilgili anılarıma döneyim..Türkiyedeki çocuklar ikiye ayrılır:Babanneciler ve ananeciler.Ne yazık ki ananeciler hep ezici bir üstünlük sağlamıştır bense azınlıktayım.Varsa yoksa babannem..ama onunla ilgili anılarım beni ağlatacağı için (17 yaşındayken kaybettim onu..)o muhteşem acayip sevdiğim!!!ananemden söz edeceğim.

Şimdi arkadaşlar benim ananem aslında özünde iyi bir kadındır:)ama o özü çok fena sakladığı ve bencil,sevgisini hiç göstermeyen,cimriliğin sınırını aşmış; üstelik zengin cimri vede her şeye maydanoz bir tip olduğu için kendi çocukları tarafından bile belli bir mesafeyle yaklaşılan bir kadındır.Ona çocukken İskeletor derdim neden mi zayıflıkla alakası yok 90 kilo filan her bulduğunu götürür:)ama çocukken bildiğim en kötü insan he-man in düşmanı iskeletordu.O yüzden bu adı vermiştim.hehe çocuktan al haberi..

Ama allahı var dünyanın en komik insanı ödülüne aday gösterebilirsiniz kendisini.Cem Yılmaz görse sahnelere veda eder. Sadece konuşsun gülmekten donunuza edersiniz öyle bişey:)Hatırladığım bikaç bişeyi anlatayım.

Dedim ya ananem 90 kilo asla zayıflamaz arada şişmanlar. Tabağımdaki yiyemediğim şeyleri "sen yimicen mi ve bakam ben yiyem bari"diye götürmüşlüğü çok!acayip ağır bir yöresel aksanı var haliyle 75 yıldır aynı yerde:)Her görüşmemizde şöyle derim
-Anane sen zayıfladın mı süzülmüşsün sanki
-ya hiç yemiyom ben pek dikkat ediyom kendime!!!
-ya tabi belli belli manken gibisin maşallah:)
O sırada hepimiz yerlerdeyizdir tabi gülmekten..

Sonra annemle aralarında şöyle bir dialog geçer
-gızım siz bu oğlanı everemiceniz bak bizim sarı sümüklen Hasanın gızları va pek iyi aile, gızlada pek güzelle.
ben şok içinde kimlerinnnn???!!!
-aha anan bilir sarı sümüklen hasan işte
annem-hıı anne saçmalama ya biz yapamayız o aileyle
-hıı sevmiyon mu sen? aslında bende hiç sevmiyom anası pek aşifteydi gızken.
ben????!!!!!!!(resmen şok içindeyim ailenin lakabı sarı sümük nasıl yani yaa , anneleri de aşifte dedi resmen , iyi dediği aile buysa gerisini siz düşünün artık:))ama ben şu dialog sonrası nefes alamadan attım kendimi odadan öyle gülmüşüm yani..

Cimrilikten çok komik şeyler yapmışlığı vardır ama sığmaz bloğa oturup kitap yazmam lazım öyle bişey ama biri feci aklımda.Birgün bize İzmire gelecekti o gün çıkmış şirin kasabamızdan ilçeye dolmuşla gelmiş sonra izmir otobüsünü beklerken bir kamyon durmuş" teyze daha çok beklersin bende izmire gidiyorum atla götüreyim" demiş.Bizimki beleş ya nasıl sevinmiş hemen atlamış kamyona adam izmire kadar getirmiş bunu.Yani yollarda otostopçu annane görürseniz bilin ki o benim ki:))
Bu geldi eve anlattı bize olayı şoka girdik nasıl yaparsın ya adam sapık olsa katil olsa napıcaksın dedik.
-abooo doğru valla tevekkeli dulmusun teyze sen deyip kötü kötü baktı aaa beğendi mi ne beni?
!!!??Anane ne o yaa bu yaştan sonra kamyoncu dede filan çekemem valla:))
-Aman sende edepsiz:)))

İşte böyle şimdi gelelim mimlediklerime hımm
Leah
Mystery
Ekimoza
Bidüşün

Benden mimlemesi:)

Anlatıcak çok şeyim var dostlar.
AZ SONRA!!Milenanın doğumgünü maceraları:)

21 Kasım 2011 Pazartesi

Milena Pandiş dialogları-part 1

Tamamen yaşanmış olaylara dayanmaktadır..

*Milena ve Pandiş karşıyaka tünelleri içinde arabayla gitmektedir.

Milena -Ya bu tüneller kısa yine, neydi şu Bodruma giderken geçilen git git bitmez tünelin adı?
P-Selatin
M-hıı Seratil
P-N ile
M-tamam işte Senatil
P-yaa sonu N ile
M-anladım Seratin yok olmadı Sefatin ıh ıhh bu da değildi öff başlıcam tünelinden
p-Aşkım SE-Lüleburgazın Lsiyle LA-TİN niğde gibi yanii Selatin
M-Haa tamam Selatin
P-ohh be hay ben senin kulağına ....




*Milenayla Pandiş o akşam evde oturmuş Milenanın akşam için seçim yapamadığı 3 diziyi birden izlemeye çalışmaktadır.Milena çay yapmaya gidip gelmiştir
M-oha adama bak sübyancı pislik bide Ferihayla resmini masasına koymuş herkes görsün diye
P-Hayatım adam karısıyla çekilmiş pozunu niye masasına koymasın ki?
M-yok artık 2 dk çay yapıp geldim Feriha ne zaman babası yaşında herifle evlendi ya gözümden düştü yani..
P-Tepkini anlıyorum canım yalnız bu herif o herif değil zaten dikkat edersen bu dizide Feriha Değil!!!!
M-!!!!????



*Milenayla Pandiş Antalyada tatillerinin 5.ve son günündedirler.
P-Ne güzel bir tatildi dimi canım.Ben otele bayıldım yemekleri,havuzu,spor salonu,odanın manzarası filan süper dimi?
M-Evet evet tabi şu uzaktaki yeni yapılan otel manzarasını diyosun tabi haklısın ama inşaat bitince daha güzel olur sanki!!
P-Ne ne inşaatı ya bu oda havuza bakmıyormu???
M-Bilmemen doğal tabi odaya geldiğimiz anda tvyi açıp yatmasaydın da azıcık balkonda benimle takılsaydın şu an bu şoku yaşamıyor olurdun..
P-ama benn maaaçç,galatasaray,kupa,lig....

19 Kasım 2011 Cumartesi

Cansın Missbone

Canım Missbone uma bu çok sevdiğim headerdan ( tabi daha birkaç güzel tasarımı daha var ilerleyen zamanlarda onlarıda kullanabilirim:)dolayı çok çok teşekkür ederim.Canımsın ya..

Elbette Bis'e de teknik desteği için teşekkür ederim.Garibim çok sabırlı valla,başının etini yesem de o nerde bunu nasıl yapıcam diye sabırla anlattı.Can dostsun sen olum ya..

18 Kasım 2011 Cuma

Evlilik sorunsalı böcek efendi:))


Farkında mısın bilmiyorum blogcuk kuzenlerimle ilgili yazdığım anıları yok ettim neden bilmiyorum.Yazı benim tarzım gelmedi sanki başka biri yazmış gibi aaa noluyo bana yaa?? bu seferde kişilik bölünmesi oluyomuşum filan..Aman diyim olur arada böyle kendinden soğuma durumları deyip konuyu kapatalım.

Blogcum derdim şu ;ben şu an yine annemle babamın yanında bizim yazlıkta kalıyorum.Bu bana nasıl normal geliyor anlatamam,sanki ben hiç evlenmemişim ,evli kadınların yaptıklarını yapmam gerekmiyormuş ,böyle ailemle yaşayıp arada kocamın yanına gidip gelebilir mişim filan..Bu benim üniversite yıllarındaki fantezimdi.Ciddiyim bak diyodum ki yeaa ne gereksiz kurum sürekli adamı göre göre bayılır insan arada bir görsen yeter!!çok içten demiş olucam ki gerçek oldu!!

Ben bişi yapmıyorum ya inan bak şartlar öyle gerektiriyor.Evi satıcaz kalıcaz,bayram bitince kalıcaz,ankara dönüşü kalıcaz derken bu günlere geldik.Neredeyse kış biticek ben evimi görüyorum tam ısınıyorum temizliyorum aaa bi bakmışım bavulları hazırlamışım gidiyorum.Zaten ev hanımı olarak en iyi yaptığım şey bavul hazırlamak!aa buldum lan böle bu işi sevmeyen insanların bavullarını mı hazırlasam:)neden olmasın eksiksiz bavul hazırlamak meziyettir blogcum gülme sakın:))Evim güzel ya aslında sevdim orayı halı aldım birkaç tane. Mutfaktakinin kocamaan pembe çiçekleri var, şeker pembesi aksesuarlı bir mutfağım filan var, hem merkezi ısıtma var ama ben kendimi küçük şeker kız candy kıvamında annemle babamın yanında buluyorum hep.Kocamda rahat o da annesini seviyo zaten ne dersiniz böyle radikal bir evlilik mi yaşasam napsam..Hihi ne olmaz mı ya??

Evle ilgili küçük bir sorun bilinçaltıma işlemiş de olabilir.Kalorifer böceği!!!bir tane var(dı) nereden mi biliyorum kendisiyle geceleri mutfakta göz göze geliyorduk..kendisi baya bir şahsiyet böyle antenleri filan parmak kadar gövdeside de elim kadar var!!çığlık usulü merhaba diyordum gecenin bir vakti ilkinde tırstı kaçtı sonrakinde kaale bile almadı "git ya bi rahat ver yiyecek bişeyler bulayım sen bana bi ok yapamazsın" havasını takındı yerinde kaldı..Bir baykuş (o ben oluyorum) ve bir böcek efendi bir eve çok!gittim kocişi uyandırdım adamcağız hhebele filan diye hışımla kalktı ve böcek efendiyi yok etti ama hala yavruları filan vardır diye tırsıyorum.

Aman ne böceksel muhabbet oldu olay o değil.Biz pandişle çok iyiyiz tabi günde 3-4 kez telle konuşuyoruz ee nolucak flört gibi evlilik sorunları yok tabi arada birbirimizi yemiyoruz.şimdi bir sürü soru var
soru no1:bu durum bizi uzaklaştırıyor olabilir mi acaba farketmeden?
soru no2:Annesine alışan adam değişir mi ki?benden de annesi olmamı beklerse şimdi??
soru no3:evliliğimiz boyunca düşe kalka hallettiğimiz şeyler unutulup hortlarsa nolucak?
kısaca zor dostum zor..

Şimdi sen diyeceksin ee bu durum bitiyor artık pandiş yarın gelicek pazar da eve döneceksiniz kalacaksınız artık ama öyle değil işte.Pandişin ameliyat olması gerekiyor.Aralık başı gibi safra kesesini aldıracak hıı evet blogcuk bizim böyle bir durumumuz var .Tarikat mensubuyuz biz, 'safra kesesi lüzumsuzdur aldırın' tarikatı kurduk ailecek teker teker uyguluyoruz:)hehehe bu yazda kumsallarda aynı yerde ameliyat izlerimizle salınarak kendimizi ve tarikatımızı temsil edicez kısmetse...Bu çift olmak çok komik bir durummuş inan bak tencere kapağını buluyor çok acayip doğru bir laf..benim karaciğerim hasta onunkide( ciddi yağlanması var)benim taşım vardı safra kesemde ameliyat oldum şimdi onunda var,ben kansızım oda kansız!!yalanım varsa noliim..bu kadarına pes de ne dersen de bir benim yüzümden hastanedeysek bir de onun için hastanedeyiz illaki!!

Ev diyorduk..eve yine kavuşamayacağız ameliyattan sonra pandişin ailesinde kalacağız.Babası çalışıyor her gece görmeliymiş onu,anne de kendi mutfağında çalışmak istiyor, hem tabi ben de daha rahat kocişe bakıcam ev işi pek olmayacak çünkü..10 gün oradayız yani..

Düşündüm de biz eve ne diye kira ödüyoruz ya??en iyisi karavan alalım.Bavul derdi de olmaz.Cidden iyi fikir bunu pandişe söyliyim bari .Böcek efendi için kira ödeyecek halim yok öldü zaten çocukları varsa kendileri ödesin!!hıh..

16 Kasım 2011 Çarşamba

Ankara izlenimleri Dr.Best ve huzur

Gittim gördüm ve gözlerime inanamadım sevgili blog ve cankuşlar.Bu kadar deyip yazıyı bitirirmişim filan:)şaka yav kocamaan bir yazıyla geldim elbette..Saat sabahın 5inde yola çıktığımız için tüm yol boyunca uyudum bir yerde yemek yedik galiba ama net hatırlamıyorum:)yol uykusu bişeye benzemiyor..Ankaraya ulaştıktan sonra ise zaman uzadı birden çünkü Ankarada okuyan ve yıllarca yaşayan sevgili babişkom ne olmuş buraya?burası neresi?nereden gidicez şeklinde sorularla beynimizi yedikten,çok acayip akmayan trafikten ve 17638 kişiye yol sorduktan sonra sonunda otele ulaştık.Tunalı Hilmide doktor bestciğim mekanına(her seferinde muayenehane yazma işkencesini çekemiyeceğim:)çok yakın ve resimlerden çok beğendiğim golden boutique otele rezervasyon yaptırmıştım.Tercihim modern uçuk tarzdan yana olsada kendi stili olan ve o stili ayrıntılara uygulayabilen tüm insanlara ve mekanlara bayılırım.O yüzden burayı seçtim vede çok sevdim.Ayrıca ücretleri de gayet makul hizmet de çok iyiydi.sizin için birkaç resim:


                                                    




O akşam heyecanla beklediğim doktor randevum vardı.Malumunuz çok takdir ettiğim, biz hastaları çok mutlu eden!!!!???sağlık sistemi değişikliğinden sonra öğretim üyeleri ancak akşamları randevu veriyor.Ankaralı arkadaşlar o akşam tunalıda gördüğünüz -40 derecede karda yürüyor izlenimi yaratan atkılı,eldivenli,bereli kız bendim:)Bakışları görmeliydiniz onlar gayet normal eteklerle filan yürüyor bana yaratıkmışım gibi bakıyorlardı haklı olarak:)5 dk yürüdükten sonra ulaştık zaten Dr.Bestimin mekanına.

Gelelim asıl merak konusuna.Gerçekten beklediğim gibi hatta beklediğimden iyi bir doktordu isminden de anlarsınız..Durumumu uzun uzun dinledi muayene etti ve dedi ki "sana şu anda uygulanan tedaviyi çok doğru buldum.Yalnız yapmam gereken tahliller var çünkü bağışıklık sistemi hastalığına dair gerekli tahlilleri göremedim ve kansızlığını da ayrı ele almalıyız."Aaaaa nasıl yaa??? ben orada aynen böyle küçük çapta bir şok geçirdim haliyle çünkü bana bu teşhisi koyan 2 ünlü profösördü..İnanabiliyor musunuz gerekli deliller yok dedi ya!!!Belki de götürdüğümüz tahliller eksikti ama ilk kez birinin konuya hakimiyetini kafasının karışmadığını ,hiç senin gibi hasta görmedim demediğini gördüm ve kendimi çok mutlu hissettim sonunda buldum onu dedim yani.

Hani şu çok korktuğum ilaç vardı ya onu sordum inanın hemen yapalım dese tamam diyecektim öyle bir güven geldi ama öyle demedi.Bu ilacın kanser için kullanıldığını çok pahalı olduğu içinde ilaç firmalarının pompaladığını diğer hastalıklarda etkin sonuçlar almadıklarını söyledi.Yinede en son çarelerden biri olarak aklımızdadır dedi..

Kısaca arkadaşlar sanırım tamamen iyileşmem sadece kocaman bir rüyadan ibaret..böyle bir mucize ilaç yok tedavi yok hastalığım kronik..hayatımı böyle gittiği yere kadar götüreceğim.Sakın üzüldüğümü düşünmeyin tam tersine kafamdaki sorular yok olduğu ve karar vermekten kurtulduğum için çok mutluyum.Ben doğduğum günden beri hastayım son yıllarda kötüleşsede artık böyle yaşamaya alıştım.Kendime göre iyi bir hayatım var.İnşallah zaman geçtikçe daha da iyi olacağım.

Doktorcumdan ayrılıp Karuma gittik hemen yan binaydı:)yaa açık söyleyeyim biraz hayal kırıklığı oldu.Ben daha ışıltılı,daha büyük ve güzel bir yer bekliyordum ama olmadı fazla gezmedim bile bu yüzden.Bizim alışveriş merkezlerimizde yemek yiyecek çok yer vardır mesela,bir bölüm ayrılır yemek için burada zar zor bir yer bulduk neyseki..Sonra şirin otelimize gittik ve uyuduk..

Ertesi gün Anıtkabire gitmeyi çok istedim ama vaktimiz kalmadı.En son 8 yıl önce görmüştüm çok etkilenmiş çok da ağlamıştım..En azından önünden geçelim dedim babam büyük uğraşlarla buldu sağolsun.Atamızı saygı ve sevgiyle andık ve birkaç fotoğraf çektim geçerken..




Ankara hakkında şurayı gezdik buraya gittik filan diye anlatmak isterdim ama gidiş amacım malum..öyle bir vaktimiz yoktu kaldı ki benim için fazla soğuk bir şehir.İyi kide İzmirde yaşıyorum ben o soğukta yapamam yani bünyem müsait değil:)Ertesi gün tek gördüğüm mekan Ankara Üniversitesi Hastanesiydi.Tahlillerim için kan verdim çok büyük bir bekleme işkencesinden sonra..Tavsiyem sayın hastaneler lütfen 9 eylül üniversitesinin uyguladığı bilgisayarlı sistemi alın uygulayın cidden çok zor değil yani!hastalar zaten yeterince acı çekiyor daha fazla işkence etmenize lüzum yok..

Ankarayı çok sevdim bayıldım hasta oldum demek isterdim ama yalan söyleyemeyeceğim:)ben deniz görmediğim zaman zaten kötü hissediyorum,izmirliyim işte napayım güneşi,denizi hemde neredeyse her yeri denize yakın şehrimi,palmiye ağaçlarını,aydınlığı
feci seviyorum.Ankara çok farklı elbette..Her horoz kendi çöplüğünde diyeyim en iyisi ben çünkü Ankaralı arkadaşlarımın şehirlerini çok sevdiğine orada binbir güzellik bulduklarına inanıyorum.Yalnız trafiğe bir çözüm bulunmalı cidden istanbul kadar olmuş yani..

Ayrıca lojistik ve hava şartları desteğinden dolayı sevgili lazanyama teşekkürü borç bilirim.Sayesinde üşümedim ve oteli buldum..

Cankuşlarım dualarınız için minnettarım.Çok işe yaradılar bunu hep hissettim.15-20 gün sonra tahlil sonuçlarım belli olacak belki tekrar gideceğim doktor bestin kararı henüz belirsiz ama ben çok mutlu ve huzurluyum..Büyük bir yük kalktı üstümden ve rahatladım..


Hala yorgunum yalnız..Biraz film filan izleyeyim yatayım bari..Hadi görüşürüz..





 

13 Kasım 2011 Pazar

Ankara doktor ve bitmez sorular..


Sonunda beklediğim zaman geldi.Uzun süredir yapmayı düşündüğüm ama her seferinde korkarak vazgeçtiğim o yolculuğa çıkma vaktim geldi.
Ankara'ya gidiyorum...
Elbette korktuğum
vazgeçtiğim şehrin kendisi değil.O yolculuğun getirecekleri ve vermem gereken karar beni asıl düşündüren..

Bunu anlamanızı beklemek çok zor..ben de 4 yıl önce biri gelip karar vermenin zorluğundan bahsetseydi ne saçma kimse kimseyi zorlamıyor  kararları insanlar kendileri verir derdim,düşün ve ver işte.Oysa durum böyle değil bana sorular sorular ve düşünmek zorunda olduklarım yaşamam yada ölmem konusunda oluyor çoğu zaman.Benim kadar hastaysanız(sakın lütfen olmayın:)bu sorularla yaşamaya alışmak zorundasınız.Mesela"damar açıcı bir ilaç var, şu aşamada tüm doktorlar kurulda bu ilacı yapmaya karar verdik.Yalnız beyin kanaması yada iç kanama geçirebilirsiniz.Kabul ederseniz şurayı imzalayın" kabul etmedim ve doğru kabloyu kestim ki hala yaşıyorum:)örnekler çoğaltılabilir karnınızdan sıvı alabilir miyiz?,kan verebilir miyiz?ameliyata hemen alabilir miyiz?tomografi çekip damarlarda pıhtılaşma varmı görebilir miyiz?ilaca başlayabilir miyiz?öyle çok ki bu sorular..ilginç olan ne biliyor musunuz bunların çoğunu hayır diye cevaplayıp kuzu kuzu onlara teslim olmamam.Tipik bir hasta olmadım hiç ben yaptırmam, bana dokunmayın ateşimi düşürün yeter çıkacağım burdan derim ve acilden öylece kaçar giderim.Hatta her seferinde kağıt imzalarım sorumluluk bende ölürsem bu doktorlar söyledi suçlamayın garibanları diye..Kısaca ben son yıllarda sadece yaşamak için uğraştım..

Tek isteğim ne biliyor musunuz hayattan.Sizler gibi normal bir insan olarak yaşayabilmek.Ben bu kararları vermek istemiyorum,artık canımı yakmalarını istemiyorum,yaşamla ölümün arasındaki o çizgide gidip gelmek istemiyorum.Sizler gibi verdiğim en önemli kararlar iş mi değiştirsem,evden mi taşınsam,çocuğumu nasıl büyütsem,seyahate nereye gitsem,ne alsam filan gibi sorulara verdiğim yanıtlar olsun istiyorum.Yaşıyorum ama normal olamıyorum çünkü bu sağlıklı insanların dünyası,herşeyi yapmak için önce sağlıklı olmak zorundasınız.Ben işimi kaybettim,maddi gücümü kaybettim,fiziki gücümü kaybettim,anne olabilme ihtimalimi bile kaybettim..Kısaca ben hayallerimi kaybettim..

İlk kez hastalığımı bana neler olduğunu bu kadar iyi anlayabilecek bir doktorla karşılaşacağım.İzmirde hastalığımı anlamak ve doktorlara anlatabilmek için çok büyük bir savaş verdik ve onlara güvenim yerle bir oldu.Öyleki bana önerdikleri herşeyi reddeder haldeyim..Önümdeki fırsat çok büyük tüm sorunlarımı olmasa da büyük bir kısmını en önemlilerini tedavi edebilecek biri var karşımda.Eskisi gibi yorulmadan hareket etmemi,yılda bir kaç kez kan almak zorunda kalmamı engelleyebilecek bir tedavi yöntemi..Elbette yine bir karar bu beni tamamen iyileştirebilir ama acayip yan etkileriyle beni daha hasta edebilir hatta öldürebilir..

Hiç gücüm yok..yeni bir karar vermek istemiyorum.
Çok yorgunum,bırakmak,salmak,çıkmak istiyorum bu oyundan..ne olursa olsun böyle de bir şekilde sürdürüyorum hayatımı gücüm yettiğince eğlenebiliyorum bile..bir mucize olsa bu sene kanım hiç düşmese o ilacı almadan kendiliğinden güçlensem..

Gidiyorum dostlarım,ne olacağını bilmiyorum..Beni ikna etse de hemen yaptırmayacağım tedaviyi yazı bekleyeceğim..ya ikna edemezse?...

Tek isteğim dua edin..sizinle daha güçlüyüm hissediyorum..bana hep çok destek oldunuz..hasta olduktan sonra hiçbir dostu kalmayan çok yalnız bu kıza yalnızlığını unutturdunuz.Sizinle birlikte mutlu oldum,acım azaldı,sizinle kopmuş olduğum dış dünyanın kapıları açıldı..
umarım iyi haberlerle dönerim..

sizi seviyorum cankuşlar..